| Böyle birilerini gördünüz mü hiç? - Hayır, Çavuş. - Teşekkürler, hanımefendi. | Open Subtitles | ـ لم نرى , ايها الرقيب ـ شكراً لك , يا سيدتي |
| - ...bir süre ateşkes ilan edebilirsiniz. - Teşekkürler, Kurt. | Open Subtitles | طويله بما فيه الكفاية لكي تأتوا وتشاهدونا شكراً لك كورت |
| Teşekkürler. Annenin düzelmediğine üzüldüm. - Teşekkürler, hayatım. | Open Subtitles | شكرا لك يؤسفنى ان والدتك لم تتحسن حسنا يجب أن أذهب لأرى ما تفعله تشارلى |
| - Bu Netherfield'den yeni geldi, madam. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ لقد وصلت هذه للتو من نيذرفيلد ياسيدتى ـ شكرا لك |
| - Buyrun, yol için. - Teşekkürler, madam. | Open Subtitles | هاكِ , هذا الطعام للطريق شكراً لكِ يا سيدتى |
| - Teşekkürler ama yük olmak istemem, gitsem iyi olur. | Open Subtitles | شكراً لك لا أريد إن أزعجك يجب علي أن أذهب |
| - Yine de, madem kalmak istiyorsunuz. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ بالرغم من ذلك ، يمكنكم البقاء ـ شكراً لك |
| - Teşekkürler. - Asahi Alüminyum işi ne olacak peki? | Open Subtitles | شكراً لك ــ ماذا عن موضوع اساهي للالومنيوم؟ |
| - Bir puro alın Profesör. - Teşekkürler. | Open Subtitles | إقبل أحدى هذه السجائر ، أيها الأستاذ شكراً لك |
| - Bay Leiter, efendim. - Teşekkürler. | Open Subtitles | السّيد ليتر يريد التحدث معك سيدي شكراً لك |
| - Sınıf farkını korumaktan hoşlanır. - Teşekkürler, Mr Collins, bu beni çok rahatlattı. | Open Subtitles | ـ فهى تحب المحافظة على الأختلاف الطبقى ـ شكرا لك ياسيد كولينز,أنه عزاء عظيما |
| - Hem onurlu hem de cesurca. - Teşekkürler, Jaffa. | Open Subtitles | إنها قضية نبل و شجاعة فى المقام الأول شكرا لك أيها الجافا |
| Ama yukarılardan birisi- - Teşekkürler, İsa-- aşağıya çekilmeme izin vermedi-- | Open Subtitles | ولكن لو كان هناك شخصا سيسقط شكرا لك يامسيح لقد سحبنى ثانية |
| - İki adam, biri sürücü. - Teşekkürler. | Open Subtitles | هناك رجلان ، من ضمنهم ذلك السائق شكرا لك |
| - Teşekkürler tarih dersi için. - Ben bu redneck'lerle çevresinde büyüdü. | Open Subtitles | ــ شكراً على درس التاريخ ــ أسمع, أنت تواجه بعض البيض الأوروبيين |
| Laf olsun diye konuşmak zorunda değiliz. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ليس علينا فعل المحادثات الصغيرة , شكراً لكِ |
| - Kordonun arkasında geçmemenizi rica ediyoruz. Lütfen. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ لقد طلب منك البقاء خلف المنصة.أرجوك. ـ شكرًا لك. |
| - Gazeteye çıkacaksınız! - Teşekkürler beyler. | Open Subtitles | ستنشر صورنا فى الصحف شكراً لكم , أيها الرجل |
| - Gelebildiğim kadar hızlı geldim. - Teşekkürler.Geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ لقد أتيت بأسرع ما أمكنني ـ أشكرك ، أشكرك لحضورك |
| Seni de. - Sizi görmek çok hoştu. - Teşekkürler Brookie. | Open Subtitles | شكراً يا عزيزتي أنت مغنيتي المفضلة أنا أحبك يا أختي و أحب لك أن تأتي إلى أداء حي |
| - Teşekkürler. Hoşçakal. - O şarkıları sen mi yazdın? | Open Subtitles | شكرا مع السلامة هل كتبتى حقا كل تلك الاغانى ؟ |
| - Teşekkürler, çok teşekkür ederiz. Şimdi yerlerinize oturun. | Open Subtitles | شكرا لكم جميعا ، أرجوكم خذوا أماكنكم العشاء سوف يقدم الأن |
| - Teşekkürler. - İşe yarayacağından emin değilim, ama bu durumda umurumda değil. | Open Subtitles | شكرًا لكِ - لا أعتقد بأنّ فكرتكَ ستنجح, ولا أهتم بذلك - |
| - Teşekkürler efendim. Alt kattalar. - O halde her şey halloldu. | Open Subtitles | شكرا يا سيدى, انهم اسفل اذن, كل شئ مُعّدّ |
| - "Teşekkürler" yok mu? Sanırım burada ne kadar kıldan bahsettiğimizi anlamadın. | Open Subtitles | بدون شكر ، لا أعتقد أنكِ تعلمين عدد الشعيرات التي نتحدث عنها |
| - Teşekkürler. - Söylemiştim, iyi adamlardanım. | Open Subtitles | شكراً لكَ لقد أخبرتكِ أنّي شخص صالح |
| - Bakalım, neler yapabilirim. - Teşekkürler. | Open Subtitles | حسنا, سأرى ما يمكنني فعله حسنا, شكرا لكِ |