Ağabeyini bulmak için Çin'e yaptığın o seyahatte hastalanmıştın. | Open Subtitles | أصبتَ بوعكة بعد جولتك فى الصين من أجل البحث عن أخيك. |
Ağabeyini tutukladığımızda otel kibriti üzerinden çıktı. | Open Subtitles | وجدنا علبة أعواد ثقاب الخاصة بالنزل مع أخيك عندما قبضنا عليه |
Benim omzumu senin tutmana şaşırdım, ne de olsa senin Ağabeyini öldüren bendim. | Open Subtitles | لقد كُنتُ مُتفاجئناً عندما تحالفتَ معي كوني مَن قتلَ أخاك و كُل شيء |
Bunun yanında Ağabeyini smokin içinde görmek istemez misin? | Open Subtitles | إضافة إلى ، ألا تريدين مشاهدة أخاكِ وهو يرتدي البدلة إنتظري ماذا ؟ |
Onun yerini alırsam, belki Ağabeyini yine görebilirim. | Open Subtitles | إذا أخذت مكانه، قد أرى أخيه الكبير مرة أخرى. |
Umarım turnuvada bizimle kalmayı seçersiniz Ağabeyini bu kadar büyük yapan aynı dövüş ruhuyla dövüşürsün. | Open Subtitles | أتمنى أن تختارى البقاء معنا فى المنافسة وتقاتلى بنفس الروح التى جعلت أخيكِ عظيماً للغاية |
Ama sana söz, Ağabeyini canlı tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | ولكني أعدك سوف نفعل أي شئ في أستطعتنا لكي نحتفظ بأخيك حياً |
Ağabeyini vurmayacaksın Carla. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تطلقى النار على اخيك يا كارلا |
Ağabeyini yakından tanıyayım diye iki çift hafta sonunu beraber geçiriyoruz. Sonra da umursamadığım için beni cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | تصحبينني في عطلة نهاية أسبوع زوجيّة لأتعرّف إلى أخيك ثم تعاقبينني لاهتمامي؟ |
Korkunç bir garez söz konusu. Ağabeyini etkisi altına almış durumda. | Open Subtitles | الغضب العظيم إنه يعمل، إنه يسيطر على أخيك |
Muhasebeci Ağabeyini dinlemezsen senin için resmen mali bir gelecek planlamış olan karını dinle. | Open Subtitles | وإن لم تكن تريد الإنصات إلى أخيك المحاسب إذاً إنصت إلى زوجتك التى من الواضح قامت بتخطيط مستقبلك المالى |
Ağabeyini arayıp onu buradan almasını söylemelisin. | Open Subtitles | عليك الأتصال على أخيك وأخبره أن يخرجه من هنا. |
Diyor ki: "Clyde can çekişen Ağabeyini bırakıp kaçtı." | Open Subtitles | مكتوب هنا أنك هربت وتركت أخاك يحتضر أين ؟ |
Geçen hafta Ağabeyini ziyaret ettim. | Open Subtitles | . نعم ، أنا ذهبت لزيارة أخاك الأسبوع الماضى |
Buradaki işiniz bittikten sonra Ağabeyini eve götür. | Open Subtitles | أنهي عملكِ هنا ثمّ اصحبي أخاكِ إلى المنزل |
Kardeşi Ağabeyini tahttan indirmek istiyor. | Open Subtitles | الأخ الأصغر يحاول ازاحة أخيه الأكبر عن العرش. |
Çünkü eğer ondan hoşlanıyorsan neden Ağabeyini takıyorsun? | Open Subtitles | لأنكِ إن كنتي تحبينه، ما دخل أخيكِ بهذا؟ |
- Üzerinden üç defa geçtik. - Belki harita yanlıştır. Ağabeyini arasana. | Open Subtitles | لقد راجعناه ثلاث مرات - قد تكون الخريطة خاطئة، اتصلي بأخيك - |
Yoksa elektrikli süpürgeyle Ağabeyini toplarsın. | Open Subtitles | إما ذلك أو إحصل على مكنسة كهربائية لجمع أشلاء اخيك |
Ağabeyini düşündüğünde, nasıl uyuyacaksın? | Open Subtitles | فسأتمكن من النوم ليلاً عندما تفكر في شقيقك في وقت لاحق كيف ستتمكن من النوم؟ |
Şüpheli sadece Ağabeyini birleştirmeye çalışmıyor, onu ölümden döndürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | المجرم في محاولة ليس لإعادة شقيقه فقط إنه يحاول إعادته من الموت |
Şerif olduktan sonra Ağabeyini yakalamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | بعد أن حصلت على وظيفة المارشال اضطررت للقبض على شقيقها وبعد ذلك شنق نفسه |
O domuz Ağabeyini öldürdüğünden beri bütün lordlar tacı istiyor. | Open Subtitles | عندما قتل ذلك الخنزير أخاه كل لورد أراد أن يتوج |
16 yaşındayken Ağabeyini kaybetmiş annesi ve babası da birkaç yıl önce vefat etmiş. | Open Subtitles | فقدت أخاها عندما كانت في السادسة عشر وكلا والديها توفيا قبل بضع سنين |
Bir kardeş, Ağabeyini nasıl yanlış teşhis eder? | Open Subtitles | كيف بمكن لأخته ان تخطيء التعرف على جثة أخوها |
- Cinayet gecesi, Beth Chadwick'in Ağabeyini öldürüp, öldürmediğinden emin olacaksınız. | Open Subtitles | تعلم بالتأكيد ما إن كانت قتلت أخيها أم لا |
Hoş geldin. Ben bebeği yedireceğim.Sen de Ağabeyini yedirebilirsin. Hadi. | Open Subtitles | حسنا , ساطعم انا الطفل و اطعم انت اخاك ادخل |