Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. | TED | فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع. |
Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
Fakat eğer istersen... eğilip hediyelerimi ağacın altına koyabilirsin. | Open Subtitles | ولكن لو انك تودين ان تاخذي هديتي وتضعيها تحت الشجره |
Fotoğraftaki yineleme, ağacın gövdesinden çıkan bir tür dev uçan payanda. | TED | هذه النسخة المكررة هي دعامة طافية ضخمة تنبثق من الشجرة نفسها. |
Kış geldi beni karımla birlikte bir ağacın altında mı yatıracaksın? | Open Subtitles | هل تريد مني أن أنام تحت شجره في الشتاء مع زوجتي |
Demek istediğim, yalnız olmayı ister, güneşin veya bir ağacın altında olmaz mı? | Open Subtitles | أعني انها تريد الخصوصية هل يمكنها الخروج؟ تحت أشعة الشمس أو تحت الأشجار |
Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
Ormanlarda ağaçlar, bir başka ağacın hasta olduğunu kökleri aracılığıyla öğrendiğinde kendi besinlerinin bir kısmını o ağaca iyileşsin diye gönderir. | TED | في الغابات، عندما تشعر الأشجار من جذورها أن شجرة أخرى مريضة، يقومون بإرسال جرعة من المغديات لتلك الشجرة ليساعدوها على الشفاء. |
O çıplak kadın ağacın etrafında ne yapıyor? | Open Subtitles | ما الذى تفعله إمرأه عاريه تتأرجح حول الشجره |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim... ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Ama ağacın dalı kırılınca beşik yere düşer ve burada yere düşmüş. | Open Subtitles | حسناً, عندما ينكسر غصن الشجرة يسقط المهد وهذا المهد قد سقط هنا |
Sen ipi şu ağacın çevresine dola. Yoksa sonsuza dek buradayız. | Open Subtitles | لف الحبل حول تلك الشجرة أو نحن سنثبت هنا إلى الأبد |
Farz et ki çiftçilik yapıyorsun ve ben ağacın köküne saçacağın bir gübreyim. | Open Subtitles | فقط إدعي بأنك تُفلِح في حقل و بأني السماد الذي سينشر أسفل الشجرة |
Siz dahiler o zaman bana açıklamısınız neden 1826 yılında bir evi bir ağacın etrafına kurmuş olabilirler? | Open Subtitles | أيها العباقره إشرحوا لى كيف يبنى بيت فى عام 1826 حول شجره |
Eğer bir ağacın çevresinde bazı besinler ulaşılabilir değilse, bu mikroplar ağaca o besini getirecektir. | TED | اذا لم تكن بعض التغذية متوفرة بالقرب من الشجرة، تقوم هذه الميكروبات بتوفير التغذية للشجرة. |
Yani, bir düzine ağacın kendi kendine devrilmesi normal midir? | Open Subtitles | أعني هل طبيعي لدزينة أشجار السقوط وحدها؟ |
Bir yıl boyunca tek bir ağacın ne kadar hareket edebildiğini hesaplayabilirdim. | TED | و بذلك تمكنت من حساب مسافة تحرك شجرة واحد في عام واحد |
Onların şehrinde, Bodhi ağacına bir filiz yerleştirdiler, bu ağacın altında Buda bizzat aydınlığa erişti. | TED | تضم مدينتهم فرعاً لشجرة بودي والتي قيل أن بوذا نفسه وصل للتنوير تحتها. |
Bahçedeki büyük ağacın adını biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ اسمَ تلك الشجرةِ الكبيرةِ بالخارج في الفناء؟ |
Bu ilk ağaç için, ağacın gövdesi, dalları yaprakları ve meyveleri arasında fark olmamalıydı. | TED | لأن هذه أول شجرة فاكهة، لم يكن هناك أي تمييز بين الجذع والفروع وأوراق الشجر والفواكه. |
Sonra ölü bir ağacın çürüyen dallarına çiviledik. | Open Subtitles | و بعدها سمّرناه إلى فروعٍ مُتعفّنة من شجرةٍ ميّتة |
Eskisi gibi olmayacak, ama ağacın tekrar senin olacak. | Open Subtitles | لن ترجع مثلما كانت , ولكن شجرتك ستكون ملكك مرهً أخرى |
Ağ ağacın üzerine düşünce hemen oraya gitmeye ve maymunları yakalamaya hazırlanın. | Open Subtitles | عندما تحيط الشبكة بالشجرة تقدّموا بسرعة. وأمسكوا تلك القرود قبل أن تهرب. |
Fırtınada ağacın altında durmak kötü bir taktik. Yıldırımı çeker. | Open Subtitles | سياسة سيئة لتبقى قرب غابة من الاشجار فى عاصفة رعدية , ذلك يجذب الصواعق |
Beni anlatan çiçeğin şakayık, kuşun kırlangıç ağacın da çınar olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أعلنَ زهرتَي لِكي تَكُونَ الفاوانيا، طيري الّذي سَيَكُونُ السمامةَ، شجرتي الّتي سَتَكُونُ الجمّيزَ، القائمة تَستمرُّ. |