"aıds'" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإيدز
        
    • الايدز
        
    • للإيدز
        
    • بالايدز
        
    • والإيدز
        
    • اتش
        
    • مصاباً بالإيدز
        
    • أيدز
        
    • الأيدز
        
    • الفيروس اللي
        
    • حامل للأيدز
        
    Ayrıca bu bölgede, tek bir insan bile AIDS veya verem tedavisi görmüyordu. TED ولا توجد ولا روح واحدة في المنطقة تم علاجها من الإيدز أو السُل.
    AIDS de aynı şekilde senede 2 milyon kişiyi öldürmemeli. TED لم يعد بالضرورة أن يقتل الإيدز مليوني شخص في السنة.
    - Çok komik. Belirteyim ki, AIDS de kendi içinde gayet sağlıklı sayılır. Open Subtitles بيني وبينكم، أنا أعتقد أن الإيدز هو شئ صحي بالتأكيد، ولكن بطريقته الخاصة.
    Jonah düşmüş de olabilir, AIDS'Lİ olduğu için oraya atılmış da. Open Subtitles جوانا قد يكون اسقط او دفع به لانه يعاني من الايدز.
    Aşağı yukarı AIDS'in doğumuyla 11 Eylül arasında bir yerde doğdum. Open Subtitles وُلدت بين بداية ظهور مرض الايدز والحادي عشر من سبتمبر، تقريباً
    Yani bir AIDS kliniği değil. Bir cemiyet merkezi. TED فهي ليست عيادة للإيدز ، بل هو مركز إجتماعي.
    Afedersin ama beni dinle doktor şu AIDS dalgası henüz buralara gelmedi. Open Subtitles عفواً إسمع يا طبيب أمر الإيدز هذا لم يصل الى هنا بعد
    Çocuklarıma o AIDS'li Rus sütünü içireceğime kendimi keçi gibi sağarım daha iyi. Open Subtitles وسأقومُ بحلب نفسي كالماعز قبل أن أدعهم يشربون الإيدز من حليب تلك الروسيّة
    Ve her şeye bakmamız gerekiyor: Daha fazla AIDS vakası, grip vb. TED وقد قمنا بالنظر على كل شيء حيث ازدادت حالات الإيدز, الزكام , إلخ
    Bugün size Sahraaltı Afrika'da AIDS'ten bahsetmek istiyorum. TED أود التحدث لكم اليوم عن الإيدز في أفريقيا جنوب الصحراء
    Oldukça iyi eğitimli bir dinleyici var burda, tahminimce hepiniz AIDS hakkında birşeyler biliyorsunuz. TED و بما ان الجمهور المتواجد اليوم هو جمهور واعي و مثقف لذا أتصور أن لدى الجميع فكرة عن الإيدز
    AIDS'in öncelikle bir politika meselesi olduğunu düşünüyoruz. TED لذلك نحن نعتقد و قبل أي شيء أن الإيدز مشكلة سياسية
    Eğer AIDS'den ölen arkadaşlarınız olmuşsa, HIV'den nefret edersiniz. TED إذا مات صديق لك من مرض الايدز فأنت تكره مسببات المرض.
    AIDS araştırmasında yer aldıklarını biliyorlardı. TED كانوا يعلمون أنهم يعملون في بحث على الايدز.
    Kendi kendine organize olabilme AIDS'in çok hızlı yayılmasında. TED التنظيم الذاتي هو السبب في أن فيروس الايدز ينتشر بسرعة كبيرة.
    Spor fikrine bakmaya karar verdik ve aynı zamanda HIV/AIDS yardım merkezi işlevi görecek bir gençlik spor merkezi kurduk. Kız takımının koçları aynı zamanda eğitilmiş doktorlardı. TED لذا قررنا أن ندرس فكرة الرياضة وأن نؤسس مركز رياضية للشباب الذي كان في نفس الوقت مركز توعية للإيدز. وكانوا المدربون الرياضيون لفريق البنات أطباء مدربين أيضا
    Minibüsü AIDS, HIV enfeksiyonu olan biri aramalı. Open Subtitles هذه هي ابر ملوثه نفايات ملوثه الشخص الوحيد الذي يستطيع تفتيش الشاحنه هو شخص مصاب بالايدز
    Dunyanin bu kisminda sitma ve AIDS bir cok insani olduruyor. TED بسبب ان الملاريا .. والإيدز تقتل الناس في تلك الدول بكثرة
    Öyleyse, "Emin değilim, AIDS'im" demeyi bırak! Bu komik değil! Open Subtitles لكن حاج تقول انك اتش اي في ايجابي
    Demek ki AIDS değilmiş. Open Subtitles لقد تفاعلَ بأن ساءت حاله مما يعني أنّه ليس مصاباً بالإيدز
    Afrika'da AIDS salgını diye bir şey yok. TED ليس هناك وباء أيدز في أفريقيا
    Ama umarım bir gün gelir ve birileri AIDS'i de şaka konusu yapabilir. Open Subtitles و أتمنى أن أعيش في عالم يوماً يقول فيه شخص مزحة عن الأيدز
    ! Daha değil, ama senin AIDS'e yol açan virüse sahip olduğunu öğrendik. Open Subtitles لسا بس منعرف عندك الفيروس اللي بسبب الايدز
    Rick AIDS'miş. Open Subtitles "ريك" حامل للأيدز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more