| Abini cinayetlerle ilişkilendirecek en ufak bir fiziksel delilin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي أدلة مادية تربط أخاك بالجرائم؟ |
| ve bir saat sonra yaşayacak olmanın tek yolu Abini nerede bulacağımı söylemen. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة التي يمكنك المغادرة بها في الساعة القادمة هي ان تخبرني أين سأجد أخاك |
| Demek Abini görmeye gidiyorsun. | Open Subtitles | إذن ، ستقابلين أخاك بحجة أنه لديك اختبارات |
| Abini bulmak ister misin? - Evet. - Buralarda bir yerde takılıyor. | Open Subtitles | تريد أن نبحث عن أخيك حسـنا أعلم أنه يتسـكع قريبا من هنا |
| Ne yani, sihirbazlık yapıp, Abini o delikten çıkarıp, gardiyan odasına sokacak bir yol mu buldun? | Open Subtitles | ماذا، هل أعددت تعويذة سحرية لإخراج أخيك من الحبس و إدخاله غرفة الحراس؟ |
| İtiraf et hadi, Abini görmek istedin. | Open Subtitles | بربّكِ، أقرّي، أردتِ أن تسلّمي على أخيكِ |
| Ölen Abini ortaçağdaki ninjalar gibi giyinmiş bir şekilde görmek garip olmalı. | Open Subtitles | لابد ان يكون شيء غريب . رؤية اخاك الميت يظهر بلبس النينجا من العصور الوسطى |
| Abini sinirlendirdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقول بانه كان يمارس اللواط مع اخيك |
| 21 yıl sonra gördüğün tek Abini görmezden gelebilecek misin? | Open Subtitles | هل تستطيعين تجاهل أخاكِ الوحيد ، الذي لم تريه منذ 21 سنة؟ |
| O zaman Lee Kang To serserisi maske takarak Abini öldürmüş olabilir. | Open Subtitles | ذلك الوغد قد أرتدى زي قناع العروس و قتل أخاك |
| Abini de sizinle gelmeye ikna edersen gidebilirsin. | Open Subtitles | إن أقنعت أخاك بالذهاب معكِ، فيمكنك الذهاب |
| Seni veya Abini öldürmek gibi bir arzum yok. Buraya sevgilimi almaya geldim sadece. | Open Subtitles | لكن ليست لدي أي رغبة في قتلك أو قتل أخاك أنا هنا فقط من أجل إحضار عشيقتي |
| Ablam para için mi Abini terk etmiş? | Open Subtitles | لا أصدق هذه القصة وأختي تركت أخاك من أجل المال ؟ |
| Tamam Abini sevdiğini ve yardımı için minnettar olduğunu söyledin, yine de sen herşeyde başarısız olurken onun hayatta kolayca kazanmasını izlemek zor olmalı. | Open Subtitles | حسناً، تقول إنك تحب أخاك وتشعر بالامتنان لمساعدته ومع ذلك فمن الصعب حتماً مشاهدته يشق عباب الحياة بيسر بينما تبقى أنت في خيبة كاملة مطلقة |
| Bu itin annenle Abini öldürdüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأن هذا الوغد الذي قتل أخاك و أمك |
| Kazanırsan Abini bırakırım. | Open Subtitles | إن حققتَ الفوز, سأترك أخاك يذهب. |
| Hey, şişko, Abini o fıçının içine attığımda domuz gibi çırpındı. | Open Subtitles | أيها البدين، حينما أسقطت ... أخيك في ذلك الحوض بكى كالخنزير |
| Topu topu bir Abini görmek için baya fazla teçhizat topluyorsun. | Open Subtitles | تتأكدي من حزمك لكثير من العتاد فقط لتذهبي لرؤية أخيك |
| Bunun için Abini ömür boyu hapse göndermiş olabilirsin. | Open Subtitles | لعلك تسبّبت في حبس أخيك بالسجن إلى الأبد. |
| Abini iş yaptığı suçlularla beraber bize getir. Oğlun da özgür biri olarak kalsın. | Open Subtitles | قدّم لنا أخيك والمجرمين المتواطئين معه ويبقى ابنك حراً طليقاً .. |
| Linda polisler Abini Boşluk'ta vurdu. | Open Subtitles | (ليندا) الشرطة أطلقوا النار على أخيكِ في الفراغ. |
| Eğer söylediklerin doğruysa bu adamı bulmak istiyorum fakat önce Abini bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | اذا كنت محقة . اريد ان اجد هذا الشخص و لكن اولا يجب ان اجد اخاك |
| Sık sık Abini düşündüğünden eminim. | Open Subtitles | انا متأكد بــأنك تفكر بشأن اخيك كثيراً |
| Abini koruyup kollaman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تكوني راعية أخاكِ |