"acı çekmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن تعاني
        
    • معاناة
        
    • للمعاناة
        
    • نعاني
        
    • من المعاناة
        
    • نَعاني
        
    • أريد آلام
        
    • آلام الولادة
        
    • أن تتأذى لأجل
        
    • ان تجرح مشاعرى
        
    • المعاناة من
        
    "Kapa çeneni seni köpek, hak ediyorsun..." "...acı çekmek zorundasın!" diyordu." Open Subtitles إخرس ايها الكلب أنت تستحقّ ذلك ، أنت يجب أن تعاني
    acı çekmek istiyorsun çünkü suçluluk hissediyorsun bu senin psikopat olmadığını gösterir. Open Subtitles تريد أن تعاني لأنّكَ إذا شعرتَ بالذنب، عندها لن تكون مضطرباً عقليّاً
    Bak, Budistler hayatın acı çekmek olduğunu dediklerinde yalan söylemiyorlardı. Open Subtitles أصغي، البوذوين لم يكذبوا عندما قالوا أن الحياة معاناة
    Ye hadi. acı çekmek için güç toplamalısın. Open Subtitles تحتاجين القوة للمعاناة
    Fakat artık bilim adamlarınca biliniyor ki travmatik olaylar bizi sonsuza kadar acı çekmek üzere lanetlemiyor. TED لكن العلماء الآن يعلمون أن حادثة الصدمة ليست تعذبنا بأن نعاني للآبد
    Bunun zeminine ulaşmada acı çekmek gerekenle değiştirebileceğimiz acı üzerine kafa yormak yararlı olabilir. TED لنتفهم الأمر أكثر سيكون مفيد جداً أن نستخرج المعاناة الضرورية في أساسها من المعاناة التي نستطيع تغييرها
    Düşündüğümüz kadar acı çekmek zorunda değiliz. Open Subtitles نحن ليس من الضروري أن نَعاني بقدر نَعتقدُ بأنّنا نَعمَلُ.
    acı çekmek değil, netice istiyorum. Open Subtitles لا أريد آلام الولادة فقط أريد الطفل
    Ne kadar acı çekmek istediğin sana kalmış. Open Subtitles الأمر منوط بمقدار ما تريد أن تتأذى لأجل ذلك
    Daha fazla acı çekmek istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان تجرح مشاعرى بعد الأن
    Bu durumda, mutsuz olmak için insan sevmeli ya da acı çekmek için sevmeli ya da çok fazla mutluluktan acı çekmeli. Open Subtitles ولذلك، فإن أردتي ألاَّ تكوني سعيدة، فعليك بالحب. أو .. أن تحبي المعاناة، أو المعاناة من وفرة الحب.
    Uzun, yavaş ve acılı bir sondan acı çekmek istemiyor. Open Subtitles إنها لا تريد أن تعاني لمدة أطول من مرضها والهبوط المؤلم الذي تشعر به
    Dünya adil olsaydı, sen de eşit şekilde acı çekmek zorunda mısın? Open Subtitles فهل العدالةُ في رأيك أن تعاني بالقدر ذاته؟
    Tüm arzun gömleğini çıkarıp, dışarıda dolaşmak olduğu halde iki haftalık bir tatil için elli hafta acı çekmek. Open Subtitles أن تعاني 50 إسبوعاً في السنة من أجل إجازة لمدة إسبوعين عندما يكون كل ما ترغب فيه فعلاً هو أن تكون بالخارج و أنت بدون قميصك و أن تكون دائماً متقدماً عن الشخص التالي
    Kelime ilk olarak Latince'deki dayanmak, acı çekmek anlamına gelen patior'dan geliyor. TED فهي تأتي من الجذر اللاتيني .. الذي يعني " معاناة " او " عوز - نقص "
    Budistler hayatın acı çekmek olduğuna inanır. Open Subtitles البوذيون‏ يعتقدون أن الحياة كلها معاناة
    Artık acı çekmek yok. Open Subtitles لا حاجة بعد الآن للمعاناة.
    Apaçık gözler önüne serilen bu sahte gerçeklik yoluyla tekrardan acı çekmek zorunda mıyız? Open Subtitles شكراً لك هل علينا أن نعاني مرة أخرى من هذه.. التفاهات الواقعية المكذوبة المتلاعب بها؟
    Ne derler bilirsin. "acı çekmek ruhu arındırır." Open Subtitles لكن مع ذلك، فأن القليل من المعاناة جيدة للروح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more