"acıların" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعاناة
        
    • الآلام
        
    • معاناتنا
        
    • آلامك
        
    • من الألم
        
    • معاناتك
        
    • لمعاناتنا
        
    Ve yaşadığı korkunç acıların ışığında daireyi ona vermeye karar verdik. Open Subtitles وفي ضوء المعاناة الفظيعة التي مرّ بها، قررنا أن نعطيه إياها.
    Çekilen acıların büyüklüğü, bizleri adeta duyarsızlaştırıyor. TED اتلاحظون، حجم المعاناة يخّدرنا إلي نوع من اللامبالاة.
    Ve Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek; ve daha fazla ölüm, keder, gözyaşı olmayacak, öncekilerin çektiği acıların hiçbiri olmayacak. Open Subtitles و سوف يجفف الرب الدموع من أعينهم و سوف لا يكون هناك موت و لا ندم و لا بكاء و لن يكون هناك المزيد من الآلام
    Bütün çektiğimiz acıların bir şekilde daha büyük bir tasarıya eklenmesi. Open Subtitles أن جميع معاناتنا ستنتقل بطريقةٍ ما إلى.. خطةٌ أكبر
    Ya da, sizi temin ederim, bu baş ağrısı çekeceğiniz acıların en hafifi olacak, Bay Webber. Open Subtitles أو, أأكد لك, بأن هذا الصداع سيكون هو أقل آلامك سيد ويبر
    Onu bu acılardan koruyacağına... kendi acıların için suçladın. Open Subtitles عوضا عن حمايتها من المزيد من الألم لمتها على ألمها
    Hadi. Tacını dile, ve bütün acıların sona ersin. Open Subtitles هيّا، تمنّي الحصول على تاجك وستزول كلّ معاناتك
    Peki, müvekkiliniz ölüme tüm acıların çözümü olarak mı görüyor? Open Subtitles تقصدين أن الموت هو الحل الأنسب لمعاناتنا
    Yani, çektiğimiz tüm acıların nedeni, sadece acı çekmekmiş. Open Subtitles لذا كان الغرض من كل ما لدينا من معاناة هو فقط المزيد من المعاناة.
    Bu acıların nedeni tutkularımızdır-- ...bu bağlamda benim tutkum yüksek kaliteli çocuk programları yapmaktır. Open Subtitles الرغبة سبب المعاناة. في هذه الحالة، رغبتي كانت اعداد برنامج أطفال عالي المستوى.
    Benim çektiğim acıların bir dakikasını bile hayatında yaşamamışsındır hiç. Open Subtitles أنت لم تذق مر المعاناة ولا لدقيقة واحدة في حياتك مقارنة بما قاسيته
    Öylesi büyük acıların ve şiddetin üzerinden uçuyorsun ve asla aşağı bakamayacağını biliyorsun. Open Subtitles ها أنت تطيرين من فوق الكثير من المعاناة و الخوف و تعلمين أن ليس بإمكانك النظر للأسفل
    Sebep olduğum bütün acıların ve hissettiğim bütün ısdırapların şimdi hiçbir manası yok. Open Subtitles كل الآلام التي سببتها والمعاناه التي اشعر بها لا شئ الان
    Sen MTV'dekiler gibi bir kıyı evinde yaşarken buranın acıların evi olmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles .. لن أدع هذا يكون منزل الآلام .بينما أنت تعيش برفاهية ..
    Sebep olduğum acıların da farkındayım. Open Subtitles وأعى تماماً الآلام التى سببتها
    Çünkü eğer masumiyeti ile suçluluğu birbirinden ayıramazsak bize olan her şey bütün o acıların bir anlamı olmaz. Open Subtitles الأبرياء عن المذنبين كل ماحدث لنا, كل معاناتنا لامعنى لها
    Çünkü, acıların gerçek sebebini bulmak ve... Open Subtitles لأن أرادَ الإكتِشاف السبب الحقيقي مِنْ معاناتنا و...
    Kişisel sancıların, büyük acıların,.. Open Subtitles الآن، آلامك الشخصيّة، معاناتك الهائلة
    Gidip sadece ve insancıl bir hayat yaşa ve tüm acıların yok olup gitsin dedi. Open Subtitles قائلا: "امض فلتحيي حياة من البساطة والتواضع، وكل آلامك ستمحى."
    Kuralları çiğnediniz ve "acıların dünyasına" giriş yaptınız. Open Subtitles أنتما تتعديان على ممتلكات خاصة ودخلتما للتو عالم من الألم
    acıların muazzamdı, umudunu kaybetmiştin. Open Subtitles ..كابدتِ الكثير من الألم و حظيتِ بالقليل من الأمل
    Geçmişteki acıların seni gelecekte güçlendirir. Open Subtitles معاناتك في الماضي هي قوتك في المستقبل
    Burada olan herşey, benim hatam... lanet, şişeler, Jafar, bütün acıların... Open Subtitles كلّ ما حدث هنا كان بسبي اللعنة، القوارير، (جعفر) وكلّ معاناتك
    Peki, müvekkiliniz ölüme tüm acıların çözümü olarak mı görüyor? Open Subtitles تقصدين أن الموت هو الحل الأنسب لمعاناتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more