George Jefferson adil değildi, kısaydı ve keldi. | Open Subtitles | جورج جيفرسون شخص غير عادل إنه قصير و بدون شعر |
Seni nasıl kandırdıklarını gördüm. adil değildi. | Open Subtitles | رأيت كيف اوقعوا بك ، ذلك غير عادل مطلقاً |
Ve bu adil değildi, efendim. | Open Subtitles | فقد تلفظتُ بترهات ضدها و هذا لم يكن عادلا ، سيدي. |
Parkta söylediklerim adil değildi. | Open Subtitles | ماقلته في الحديقه .. لم يكن عادلا .. |
Bana sormadan buraya gelmek adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عدلا أن نأتي إلى هنا دون أن تسأليني عن رأيي حتى |
Vaktimi boşa harcamakla geçen tüm o yıllar onun için adil değildi. | Open Subtitles | ،العبث طوال كل تلك السنوات لم يكن عدلاً لها |
İkazda bulunmalarına rağmen, bence bu adil değildi. | Open Subtitles | لازلتُ أظن أن ذلك ليس عادلاً على الرغم من إعطائهم لتحذير لي |
Böyle çekip gitmesi adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عادلاً أن يرحل بهذه الطريقة |
Senden, bu çöplükteki başka herkesten daha fazlasını beklemek hiç adil değildi. | Open Subtitles | لقد كان غير عادلٌ مني كليّاً توقّع منكِ ما هو أكثر.. من أيّ شخصٍ آخر في هذه النفاية.. |
Belki de bu, onun yeni kız arkadaşı için adil değildi. | Open Subtitles | وربما كان من غير العادل لتلك الصديقه الجديده |
- Sabahki yazı hiç adil değildi. | Open Subtitles | المقالة هذا الصباح كانت متحيزة بشكل غير عادل |
Yüzde sıfır dediğim durumda, saldırı alan her kişinin bunu bildirmesi gerekiyordu, ki bu da hem onlar için hem de bizim için çok iş demek ve sonuç olarak da adil değildi. | TED | وهذا عنى حينها أن كل شخص يتعرض لإساءة ما كان عليه أن يبلغ عنها بنفسه، وهذا عنى الكثير من العمل بالنسبة لهم، وبالنسبة لنا أيضًا، وهذا غير عادل أبدًا. |
Bu soru adil değildi. Okuma listesinde yoktu. | Open Subtitles | هذا السؤال غير عادل لم يكن ضمن المقرر |
Başına gelenler adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عادلا ما حدث و... |
- adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عادلا. |
Bir anda senden bu kadar çok şey istemem adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عدلا مني ان اطلب منككلهذامرة واحده... |
Çocukken başına gelen adil değildi. | Open Subtitles | ما حصل لك و انت صبي لم يكن عدلا |
Senin inancını eleştirmem adil değildi. | Open Subtitles | لم يكن عدلاً مني أن أشكّك في معتقداتك |
Oraya girdim çünkü bu adil değildi. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك لأنه لم يكن عدلاً |
Bak dostum, üzgün falan olduğunu biliyorum ama bu adil değildi tamam mı? | Open Subtitles | .. يا رجل أعلم أنك منزعج ، لكن هذا هذا ليس عادلاً ، حسناً ؟ |