Daha sonra, Kabil'e gittim ve Taliban'ın düşüşünün ardından Afganistan'da çalıştım. | TED | لاحقا، سافرتُ إلى كابل و عملتُ في أفغانستان بعد سقوط طالبان. |
Diyorlar ki, Afganistan'da Sovyetler... senin adını duyunca tanklarıyla kaçıyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | لقد قالوا إن في أفغانستان عندما سمع السوفيت اسمك هربوا من دبابتهم |
Dört ay önce, Afganistan'da bir helikopter kazasında yere çakılmış. | Open Subtitles | لقد كان في مروحية تحطّمت في أفغانستان قبل أربعة شهور |
Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü. | TED | و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه |
Afganistan'da olsa, elleri kesilmiş halde sokakta keçiler tarafından sürüklenirdi. | Open Subtitles | في افغانستان كانت لتجر في الشوارع بواسطة الماعز ويديها مقطوعتين |
Bu sadece Amerikalıların Afganistan'da teröristlerin saklandığını düşündüğü için oldu. | Open Subtitles | لأن هؤلاء الأمريكان ظنوا بأنه يوجد إرهابيين مختبئين في أفغانستان |
Müfrezesi Afganistan'da pusuya düştüğü zaman Sherman'ın hikayesi manşetlere taşındı. | Open Subtitles | قصة شيرمن تصدرت العناوين حين تم الإيقاع بوحدتها في أفغانستان |
Bazı zamanlar Afganistan'da olduğunu sansan da, ...bir de bakmışsın ki, aslında Pakistan'daymışsın. | Open Subtitles | وفي بعض الأحيان حين تكون في أفغانستان, يتضح أنك في الحقيقة في باكستان. |
Garcia, izin günlerimden ancak 25 gününü Afganistan'da sevdiği olan çalışanlara verebilmiş. | Open Subtitles | خمس و عشرين يوما من ايام اجازاتي لموظفين لديهم أحباب في أفغانستان |
11 Eylül'den sonra ölüm listesinde yedi kişi vardı Irak'ta ise iskambil kağıtlarında 55 kişi Afganistan'da binlercesi bulunuyordu. | Open Subtitles | بعد الـ11\9 كان هناك 7 أشخاص في قائمة القتل. في العراق 55 ضمن مجموعة الكروت، في أفغانستان أصبحوا ألوفًا. |
David Baxter'ı duymuş, Afganistan'da yakalanan Amerikan askeri, idam edildi. | Open Subtitles | الجندي الأمريكي الذي تم أسره في أفغانستان تم قطع رأسه |
Ve savaş bir rejim değişikliği ile bitti, tıpkı Afganistan'da olduğu gibi. | TED | وانتھت الحرب بتغيير النظام، كما حدث في أفغانستان. |
Ayrıca, Afganistan'da yanlış giden şeyin birliklerin geniş etki alanının olduğu kanısı tümüyle yanlış. | TED | والاكثر من هذا فانا لا اعتقد ان الخطأ في أفغانستان كان بسبب نقص العداد البشري للقوات العاملة هناك |
Fakat o ilk günlerde, bize yeterince birlik ve kaynağa sahip olmadığımız söylendiğinde, Afganistan'da büyük bir ilerleme kaydettik. | TED | ولكن اليوم .. في الوقت التي يخبرونا فيه عن نقص القوات العاملة في أفغانستان فنحن قد حققنا الكثير من التقدم في أفغانستان |
Geri dönen kadınlar gittikleri ilk köyde bir atölye çalışması düzenlediler. Afganistan'da enerji ihtiyacını güneşten karşılayan ilk köy bu üç kadın sayesinde bunu başardı. | TED | عادت هذه المرأة وقامت بكهربة هذه القرية بالطاقة الشمسية أعدت ورشة عمل أول قرية يتم كهربتها بالطاقة الشمسية في أفغانستان كانت من قبل ثلاث نساء |
55 yaşında ve kendisi Afganistan'da 200 evi güneş enerjisiyle çalışır hale getirdi. | TED | تبلغ من العمر 55 سنة وقامت بكهربة 200 بيت لي في أفغانستان |
Afganistan'da bir mühendislik firmasına gidip firmanın müdürüne AC ve DC akımlar arasındaki farkı anlattı. | TED | ذهبت بالفعل وتحدثت إلى قسم هندسة في أفغانستان وقالت لرئيسه الفرق بين التيار المتردد والتيار المستمر |
ClA'in Afganistan'da Ruslara karşı gizli psikolojik savaş için başvurduğu kişi. | Open Subtitles | استخدمته المخابرات للسيطرة على العقول فى حربنا مع السوفيت فى أفغانستان |
Ve bunların hepsini bugün Afganistan'da birleştirelim. | TED | ودعونا نستعرض الأمر فى أفغانستان اليوم. |
Afganistan'da bir mağarada senin El Kaide ile bağın olduğunu kanıtlar bir belge bulduk. | Open Subtitles | وجدنا خمسة فى كهف فى أفغانستان يقولون أنك على علاقة بالقاعدة |
Çift haneli enflasyon, ekonomik düşüş, petrol kirliliği, Afganistan'da savaş. | Open Subtitles | تضخم مالي وهبوط اقتصادي انسكاب النفط ، وحرب في افغانستان |
O bir savaş gazisi, Irak'ta ve Afganistan'da orduya hizmet etmiş. | TED | هو محارب مخضرم، قد خدم في العراق وأفغانستان |
Afganistan'da aldıkları bir kaç gizli görevden sonra 1997'de resmi olarak dağıtılmışlar. | Open Subtitles | لوحدة الجنود الأدنى رتبه، تم تسريحهم رسمياً عام 1997. بعد بعض المهمات السرية إلى أفغانستان الرجل الذي توفي في المنتزه، هنا في الوسط |
Aslında, bir çalışmaya göre Irak veya Afganistan'da görev almışsanız, sonraki zamanlarda intihar etmeniz oldukça düşük ihtimaldir. | TED | الحقيقة أظهرت إحدى الدراسات إن في حال أرسلت للعراق أو أفغانستان فسيكون إحتمال أن تقدم على الإنتحار أقل قليلاً. |