"ahlakın" - Translation from Turkish to Arabic

• الأخلاق
• أخلاقك

"İnsanın Türeyişi" kitabında Charles Darwin Ahlakın evrimi üzerine çok şey yazmıştı -- nereden geldiğini ve neden sahip olduğumuzu.
في كتاب "أصل الإنسان" كتب تشارلز داروين موضوعاً جيداً عن تطوّر الأخلاق -- من أين أتت ، ولماذا حصلنا عليها.

Affedersin, bu sözün Baudelaire'e ait olmadığını söylemek zorundayım, bu söz Nietzsche'nin, "Ahlakın Soykütüğü Üstüne" adlı eserinden.
فخامتكم، والتعبير ليس من بودلير. فمن من نيتشه علم الأنساب من الأخلاق.

Öyleyse etraflarında iyi bir sosyal Ahlakın eksikliği var ve insanların eğitime ihtiyaçlar vardır.
ثم يكون عدم وجود حسن الأخلاق والاجتماعية المحيطة بها والناس بحاجة الى التعلم

Şu anda, bütün dünyadaki insanlar Ahlakın nasıl bir şey olduğunu görüyor.
حالياً, بجميع انحاء العالم يرون الناس ما تبدو عليه الأخلاق الحسنة

Elini sıkardım ama pis iş Ahlakın üzerime bulaşsın istemiyorum.
أود ان أصافحك ولكني لا أريد أخلاقك المشبوهة أن تمسني

Burada dürüstlüğün ve Ahlakın sorgulanmıyor.
أخلاقك ليست موضع نقاش هُنا.

Ahlakın neler başardığımı göremeyecek kadar körleştiriyor seni.
الأخلاق ديك الستائر لك من التفاهم ما حققت.

Ve Ahlakın, bir casus olarak yeteri kadar düşük test edildi.
واختبار الأخلاق لديك منخفض بما فيه الكفاية لتكون جاسوسا

Ahlakın kızını görmene engel olmasına izin verme.
لا تدعي الأخلاق تمنعك من رؤية ابنتك.

Biz beş tane bulduk- beş en iyi mukayeseli örnek ki bunlara Ahlakın beş temeli dedik.
وجدنا خمس -- أفضل خمسة متشابهه , التي نسميها أسس الأخلاق الخمس .

Ahlakın ne olduğunu biliyor musunuz?
هل تعرف ما هي الأخلاق ؟

Ahlakın ötesinde bir durumla karşı karşıyayız.
نحن فى موقف أهم من الأخلاق

Ahlakın tanımı: Dyer'ın dersi mi? Yoksa Gandhi'nin zaferi mi ?
:تعريف الأخلاق (درس (داير) أو نصر (غاندي

Christine'in, Ahlakın görünmez bir varlık tarafından yollandığına inanmasını istemiyorum.
لا أريد أن تعتقد (كريستين) أنّ الأخلاق قد وُضعت من طرف معبود غير مرئي.

Yaptığın şeyi Ahlakın için bir mantığa oturtmaya çalışıyorsun.
تحاول تبرير الأخلاق.

Sen. Bill Henderson, kendini ulusuna adamış... faziletin ve Ahlakın savunucusu, geçen gece... elinde meşhur kurabiye kavanozuyla yakalandı.
سيناتور (بيل هندرسون) من الوطنيين" "... الذين نصبوا أنفسهم مدافع عن الأخلاق و الفضيلة" "...

...Ahlakın ölümünü ilan ediyor.
"إعلان وفاة الأخلاق"

Ahlakın buna izin vermez Silahşor.
أخلاقك لن تصمد, أيها الفارس.

Sana ölümcül bir tanı koyuluyor ve Connolly sana iki seçenekle geliyor ya hayatın ya Ahlakın, sen de hayatını seçiyorsun.
تم تشخيصك بمرض مميت ويمنحك (كونولي) خياراً... حياتك أم أخلاقك وأخترت حياتك