"ailende" - Translation from Turkish to Arabic

    • عائلتك
        
    • عائلتكِ
        
    • بعائلتك
        
    • لأسرتك
        
    • عائلتِكَ
        
    • سلالتك
        
    • اسرتك
        
    • العامة للعائلة
        
    ailende bunu ilk düşünen sen olmayacaksın ve bu yüzden ilk ölen de olmayacaksın. Open Subtitles إنك لست أول من يظن ذلك فى عائلتك و لن تكون أول من يموت لذلك
    Depremden hemen sonra evlendiğine göre... ailende çok fazla kayıp olmamalı. Open Subtitles الظاهر أنه لم يكن عندك كثير من الضحايا في عائلتك ، إذا كنت تزوجت بعد يوم من الزلزال
    bu kuşaktan kuşağa geçen bir şey, ve senin ailende olmalı bu. Open Subtitles هذي من ترث عائلتك وهو يجب أن يبقى في عائلتك.
    ailende kimsenin pıhtılaşma sorunu oldu mu? Open Subtitles هل سبق لـ أي شخص من عائلتكِ أن كان لديه إضطراب النزيف ؟
    ailende, orada olduğunu söylediğin petrolden haberi olan başkası var mı? Open Subtitles أيعلم أحد بعائلتك عن النفط الذي تدّعي وجوده؟
    ailende böyle bir sorun olduğunu biliyorsun ama isimlerini bilmiyorsun? Open Subtitles تعرف أن عائلتك لديها مشكلة وراثية بالغدة ولكنك لا تعرف أسمائهم؟
    Belki ailende bilmen gereken kalıcı bir hastalık vardır. Open Subtitles ربما توجد بعض الأمراض فى عائلتك يجب أن تعرف عنها
    Eğer ailende kalp hastalığı ya da gizli kalp hastalığı varsa kalbini tehlikeye atıyorsun demektir. Open Subtitles ونسبة الكوليسترول وإذا أصيب أحد أفراد عائلتك بأحد أمراض القلب منذ فترة سابقة
    Bunca zamandır ailende sorumluluk alan tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الوحيد في عائلتك الذي تبذل قصارى جهدك وتتحمل المسؤولية
    ailende görüntüye sahip kişiyi görebiliyoruz. Open Subtitles لقد عرفنا من يمتلك المظهر الجميل في عائلتك
    Sigara içmemelisin. ailende akciger kanseri geçmisi var. Open Subtitles يجب أن لا تدخني لأن عائلتك لديها سجل في سرطان الرئة
    Belki ailende bilmen gereken kalıcı bir hastalık vardır. Open Subtitles ربما توجد بعض الأمراض فى عائلتك يجب أن تعرف عنها
    Senin ailende sekiz tane ikiz var. Open Subtitles عائلتك كان لديها ثمانية من التوائم لأكثر من ثلاثة أجيال
    Senin ailende üniversiteye gitmek var benimkinde yok. Open Subtitles مثل الذهاب الى شجرة بعيده هو طريقة عائلتك بعدم الذهاب للكلية مثلي
    Paul, ailende seçim yapan tek kişi oydu. Open Subtitles كان الوحيد في عائلتك الذي كانت خياراته بيده يا بول
    ailende, bebeği vermene itiraz eden biri var mıydı? Open Subtitles هل هناك أيّ شخص في عائلتكِ كان لديه إعتراض على تخليكِ عن طفلتكِ؟
    ailende karabasan gören başka bir var mıydı? Open Subtitles هل هناك أي شخص آخر بعائلتك, يعاني من الذعر الليلي؟
    ailende bunun pek umulmadık olmadığını hissetmeye başladım. Open Subtitles بدأت أشعر أن هذا هو المألوف بالنسبة لأسرتك.
    Senin ailende düzgün birine hiç rastlamadım ki? Open Subtitles لمَ أقابل شخصَ عاقلَ في عائلتِكَ.
    Kendini köprüden falan atmaya kalkarsan ailende tek kişiyi sağ bırakmayacağımı bilerek yaparsın bunu. Open Subtitles ستقفز من على الجسر لأنك تعلم أنني سأقتل سلالتك بالكامل
    Sevgilim, ailende aklı başında olan tek kişi sensin. Open Subtitles عزيزتى , انت الشخص الوحيد البرئ فى اسرتك من فضلك
    Yani eğer Patrick'in özgürlüğüne değer veriyorsan, biliyorsun, biraz ortak payda bulmak isteyebilirsin hala sahip olduğun ailende. Open Subtitles لذا، إن كنتِ تقدّرين حرية (باتريك) فقد ترغبين في دعم الصورة العامة للعائلة التي لا زلتِ تنتمين لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more