| Ona buraya ait olmadığı söyledim o ve onun şirketi beceriden yoksun o zavallı çocukların tarzlaryla kanunsuzca milyonlar kazanıyorlar | Open Subtitles | قلت له انه لا ينتمي هنا عليه وشركة كبيرة في نبش الملايين قبالة براعة وأسلوب هؤلاء الأطفال الفقراء؟ |
| Her zaman ait olmadığı yerde biterdi. | Open Subtitles | يبدو فحسب أنه يمكث في الأماكن التي لا ينتمي إليها. |
| Sonra partiye geldi ait olmadığı yere. | Open Subtitles | ها هو موجود في الحفلة في مكان لا ينتمي له |
| Ancak fâni dünyaya ait olmadığı için zamanla solmuş ve kaybolmuş. | Open Subtitles | لكن سرعان ما أصبحت حزينة وباردة، لأنها لا تنتمي لعالم الأحياء |
| O ait olmadığı bir yere uymaya çalışıyordu. | Open Subtitles | وكان يحاول دائما لتناسب في حيث انه لا تنتمي. |
| İnsanların burnumu ait olmadığı yerlere soktuğumu düşünmelerini istemem. | Open Subtitles | لا اريد الناس ان تعتقد انني استمع إلى ما لا يخصني |
| Ben burnumu ait olmadığı yerlere sokamayacak kadar yaşlandım. | Open Subtitles | أنا مسن و متعب للغاية، لكي أحشر أنفي فيما لا يخصني. |
| Eğer birisini ait olmadığı bir yere kilitlersen ...oradan çıkardığında söyleyecek çok şeyi olur. | Open Subtitles | لو أنك حبست شخص ما في صندوق وهو لا ينتمي لهناك، سيكون لديه الكثير ليقوله حين يخرج |
| Eğer birisini ait olmadığı bir yere kilitlersen ...oradan çıkardığında söyleyecek çok şeyi olur. | Open Subtitles | لو أنك حبست شخص ما في صندوق ،وهو لا ينتمي لهناك سيكون لديه الكثير ليقوله حين يخرج |
| Evet, o iğrenç şey ait olmadığı yere konulduğunda, o zaman... | Open Subtitles | نعم ، عندما يقام الرجس إلى حيث لا ينتمي ثم ... |
| Hiçbirimize ait olmadığı için bizde öyle varsaydık... | Open Subtitles | وبما أنه لا ينتمي لأي منا, فيمكننا أن نعتقد فقط.. |
| ait olmadığı yere koy, Borumun temizlenmeye ihtiyacı var, | Open Subtitles | ضعه حيث لا ينتمي, أنابيبي تحتاج تنظيف, |
| Bildğiimiz tek şey bu kafatasının bu bedene ait olmadığı. | Open Subtitles | كلنا نعرف بأن هذه الجمجمة لا تنتمي لهذه الجثة |
| Dallas kendini istemeyen bir kulübe ait olmadığı gerçeğine alışırken, | Open Subtitles | بينما دالاس تقبلت مع فكره لا تنتمي إلى نادي لا يُريدونها أن تكون عضوةً لديها |
| Aynı arabayı LA limanında, ki oraya ait olmadığı gayet belli, keyfine sürerken de yakaladık. | Open Subtitles | لدينا نفس السيارة تتجول حول ميناء (لوس أنجلس)، المكان الذي بالتأكيد لا تنتمي له. |
| Burnumu ait olmadığı bir yere soktum. | Open Subtitles | لقد حشرت أنفي فيما لا يخصني. |