| Ajan Scully, size bildiğiniz her şeyi bize söylemenizi öneririm. | Open Subtitles | أيتها العميلة سكالي, أقترح عليك أن تخبرينا بكل ما تعرفيه. |
| Ajan Todd'a Andrews'a inince cesedi FBl'a teslim etmesini emrederim. | Open Subtitles | سأمر العميلة تود بأن تسلم الجثة لمباحث الفدرالية في أندروس |
| Yabancı bir Ajan. Bir çuval pasaportu ve parası var. | Open Subtitles | انه عميل أجنبى لديه العديد من جوازات السفر و النقود |
| Bu bant, Tong içinde gizli çalışan bir federal Ajan tarafından kaydedildi. | Open Subtitles | هذا الشريط تم الحصول عليه بواسطة عميل فيدرالي يعمل داخل عصابة تونج |
| Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor. | Open Subtitles | الوكيل كريسيك يقول بأنّه دخل الغرفة لأن المشتبه به كان يسكت. |
| Bu işin içine girmek istiyorsan, Ajan Scully bu bilgiyi ortağına derhal iletirsin. | Open Subtitles | إذا اردت إقحام نفسك, عميلة سكالي فيجب عليك توصيل هذه المعلومات للعميل مولدر. |
| İlk sesten hızlı uçuş ne zaman yapıldı biliyor musunuz Ajan Mulder? | Open Subtitles | هل تعرف متى كانت الرحلة الجوية الخارقة للصوت الأولى, أيها العميل مولدر؟ |
| Geçen yıl Vadik'in operasyonu üstünde çalışan yabancı bir Ajan epey ilerleme kaydetti. | Open Subtitles | السنة الماضية وكيل أجنبي عمل على إختراق عملية فاديك جعل تقدّم جيد جدا. |
| Ajan Prentiss S.I.Y.A.T. ilgili bir yangında yardımıma ihtiyacınız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | العميلة برينتس قالت انكم تحتاجون لمساعدتي في حريق مرتبط بــ ش.ل.خ.ت؟ |
| Ajan Todd, umarım hazırsındır çünkü işin şu an başlıyor. | Open Subtitles | ايتها العميلة تود أمل انك جاهزة لأن عملك يبدأ الان |
| Eğer biri Bayan Ajan Bloom 'a küçük bir yardım edip bu soğukluğu bitirmezse, bu Steven Bloom oluyor. | Open Subtitles | اذا كان هناك احداً ما يستطيع انهاء هذة المواجهة, فهو ستيفين بلووم مع بعض المساعدة من السيدة العميلة بلووم |
| Ajan Seaver'ı eğitim sakatlığıyla ilgili eğitimi sırasında bir süreliğine akademiden ödünç aldık. | Open Subtitles | العميلة سيفر اعيرت الينا من الاكاديمية بينما هي في تدريبها التاهيلي مع اصابة |
| Ajan Boshane! Ben Stubie. Bailey Gates ve kız elinde. | Open Subtitles | عميل بوشاين، إنه ستوبى لقد قبض على بيلى جيتس والفتاة. |
| 2350 Dunlop Plaza'dayım. Beni vurmaya çalışan iki tetikçi var, bir Ajan öldü. | Open Subtitles | انا فى ميدان دونلاب لقد اطلق رجلين الرصاص علينا و لقد سقط عميل |
| Sark'ın benim çift taraflı Ajan olduğumu öğrenme riski vardı. | Open Subtitles | لأنك لم ترد مخاطرة سارك إكتشاف بإنّني كنت عميل مزدوج. |
| - Evet. Ajan Mulder, kabalık etmek istemem, ama çok işimiz var. | Open Subtitles | الوكيل مولدر، أنا لا أقصد أن أكون وقح، لكنّنا عندنا قطعة لتعمل. |
| Ajan Mulder'ın bu cismin başka bir yerlerden geldiğiyle ilgili bir teorisi var. | Open Subtitles | الوكيل مولدر كان عنده نظرية التي المادة يمكن أن تأخذ تعال من الزيارة. |
| ...ve düşük rütbeli Ajan ben olduğumdan, bu ben olurum. | Open Subtitles | و أنا عميلة مبتدئة , لذا سأكون الشخص الذي يغادر |
| Ajan Booth, aniden Howard Epps'in suçlı olmadığına mı karar verdiniz? | Open Subtitles | أيها العميل بووث هل قررت فجأة بان هاورد إبس ليس مذنباً؟ |
| Verdiğimiz zayiatı örtbas etmek için kontaklarınızı kullanabilirsiniz belki de ,Ajan Fowler. | Open Subtitles | ربما يمكنك التغاضي عن وقوع خسائر بشرية على نطاق واسع، وكيل فاولر. |
| - Herkes... eski Ajan. - Ya da eski düşman. | Open Subtitles | ـ الجميع عملاء أو عملاء سابقون ـ أو أعداء سابقون |
| Biliyorsun ki, birisini gözaltında tutmak için iki çift Ajan gerekir. | Open Subtitles | أنت تعرف أن قواعد المراقبة الصحيحة تستدعى وجود زوجين من العملاء |
| Bir Ajan, en yakınındaki kişilerden bile şüphelenir. | Open Subtitles | أي جاسوس يَجِبُ أَنْ يَتوقّعَ الأقرب الواحد. |
| Kral çıplak diyerek neyi başarmayı umuyorsunuz Ajan Mulder? | Open Subtitles | إذا ما الذي تأمل إنجازه, أيّها العميل مولدر, كفاسد؟ |
| Şu an bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Ama seni yalnız bırakamayız. Seni eve bırakacak bir Ajan görevlendiriyorum. | Open Subtitles | لا نعرف ما يعنيه ذلك ، ولكن الآن لا ينبغي أن تعودي بمفردكِ ، سأوكّل عميلاً ليأخذكِ إلى المنزل |
| Yalnızca iyilik için uğraşan bir tane bile Ajan tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف جاسوساً الذي يفعل ذلك من أجل الخير الأعظم |
| Eh, gizli Ajan olmanın önemi de burada zaten, Mitch. | Open Subtitles | حسنا ، هذا هو السبب فى كونى عميله سريه يا ميتش |
| Birilerine karşı hisler besleyip yine de iyi bir Ajan olabilirsin. | Open Subtitles | أتعرفين لازال بإمكانك أن تحملي مشاعر لشخص ما وستظلين جاسوسة جيدة |