| Bu yüzden Tanrıçalar Diana ile Latona avcıyı katletmesi için akrebi yarattı. | Open Subtitles | لذلك خلقت الالهه ديانا و لاتونا العقرب ليقتل الصياد |
| Sonra da son bir rötuş olarak akrebi bıraktın. | Open Subtitles | اخذتها منه فى لندن ووضعت العقرب كلمسة أخيرة |
| Omzunda o akrebi taşırken çekinmeye gerek yok şimdi. | Open Subtitles | ليس هناك مكان للخجل والآن ماذا لو العقرب يجثوا على اكتافك |
| Bu firavunlar dönemi öncesine ait, Zekhen'lerin kutsal altın akrebi. | Open Subtitles | انه عقرب ذهبى مقدّس من عصر زيكنز, سلالة ما قبل الفراعنة |
| Ama onu ayrı bir yere koyan avladığı şeydir yani İsrail sarı akrebi. | Open Subtitles | إلا أنَّ مايُميزهُ حقاً هو مايصطاده. العقرب المُطارد للموت "أو عقرب فلسطين الأصفر |
| Orası aşırı sıcak, bir akrebi bile yuvasında yakabilir. | Open Subtitles | لديهم جو حار بذلك الوقت يحرق مخابيء العقارب |
| Hakiki bataklık akrebi içkisi mi? | Open Subtitles | العقرب مارش حقيقية الطعام الشهي؟ |
| James Howland denen pislik masama o akrebi koyduktan sonra çantamı alıp sınıftan çıktım. | Open Subtitles | تسللت من الفصل بعد أن وضع ذلك الغبي العقرب " جيمس هولند " |
| Kurbağa akrebi sırtına almış. | Open Subtitles | لذا قام الضفضع بحمل العقرب على ظهره |
| Ben akrebi bulmaya gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أذهب للعثور على ذلك العقرب |
| Arabistan kalın kuyruklu akrebi. | Open Subtitles | العقرب العربي ذات الذيل المنتفخ |
| Alıyor akrebi sırtına, ilerliyor suda, | Open Subtitles | أخذ العقرب على ظهره, وواجه المياه... |
| Çünkü her birinde akrebi, yayı, şu ok atan kızı, balıklı elemanı görebiliyorum. | Open Subtitles | تعلمون ، لأن مثل يمكنني ترى كل واحد منهم -- العقرب ، القوس والسهم للزواج ، |
| akrebi yeme hakkını kaybettin. | Open Subtitles | فقدت صوبك، لتأكُل العقرب. |
| akrebi alıp güneşe doğrultursun. | Open Subtitles | أوجه عقرب الساعات نحو الشمس |
| Aynı zamanda Omdurman akrebi olarak da bilinir. | Open Subtitles | يعرف كذلك عقرب "أم دورمان" |
| Ne akrebi? | Open Subtitles | أى عقرب ؟ |
| - Bir sorun mu var? Evet, zehirli bir akrebi kaybettim ve onu bulmam lazım. | Open Subtitles | كلاّ، لقد أضعتُ احدى العقارب السامّة و عليّ ايجادها. |