Tadını çıkar. Ama fazla alışma. | Open Subtitles | عليك أن تعيش اللحظة ، ولكن لا تعتاد على هذا |
Buna pek alışma, çünkü reddedilip ağladığım da çok olacak. | Open Subtitles | لا تعتاد على هذا لأنه سيكون هناك البكاء الكثير من الرفض. |
Ama bu muayenehanede düzenli saatlere alışma. Üremenin gecesi gündüzü olmaz. | Open Subtitles | ولكن لا تعتادي على الحضور لهذا المكتب الاستنساخ، من الأعمال التي تجري على مدار الساعة |
Evet, uyandığında, ortama alışma dönemi olacağını biliyorduk ama kim olduğunu bile bilmiyor! | Open Subtitles | عرفنا بأنه حين يستيقظ ستكون هناك فترة تأقلم لكن الطفل لا يعرف من يكون |
Fazla alışma. | Open Subtitles | حسنا, لاتأخذ راحتك |
- Sakın buna alışma. | Open Subtitles | حسناً، لا تعتد على هذا |
sağlam içgüdüler olsa bile... suçla mücadele edenin hayatı kısa bir alışma süresi alıyor. | Open Subtitles | فحياة محارب الجريمة تحتاج إلى بعض الوقت للتكيف معها |
Evet, o kadar alışma. | Open Subtitles | نعم, حسناً, لا تعتاد عليه. |
Ona fazla alışma anne, çünkü uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | هو عليه. حسنا، لا تعتاد على ذلك، الأم، لأنها لن تدوم. |
Fazla alışma hiç rahat değil | Open Subtitles | لا تعتاد على ذلك هذا غير مُريح إطلاقاً |
Hemen alışma. | Open Subtitles | لا تعتاد على ذلك. |
O yüzden fazla alışma. Biliyorum. | Open Subtitles | نعم، حسناً، لن أفعلها لمدة طويلة لذا لا تعتادي على الأمر |
Dua et de, bir daha kullanmayacak olmaya alışma. | Open Subtitles | وادعي الله ألّا تعتادي على عدم استخدامه مجددًا. |
Buna alışma. Kişisel asistanın değilim. | Open Subtitles | لا تعتادي على ذلك، فإنّي لستُ مساعدكِ الشّخصي. |
Bu yüzden son tırmanıştan önce bir ay boyunca üç farklı iklim alışma tırmanışı yapacaksınız. | Open Subtitles | إذاً، خلال الشهر القادم وقبل الصعود النهائي، سوف تقومون بـ 3 صعائد ذي تأقلم جزئي، |
Kısa bir alışma sürecinden sonra... ve bir miktar içtikten sonra... seve seve... bu suratın üzerine otururum. | Open Subtitles | بعد فترة تأقلم قصيرة والكثير من الشراب فإن هذا وجه |
Üzücü değil. Bu bir alışma süreci. | Open Subtitles | إنه ليس محزنا، إنه مجرد تأقلم. |
- Çok da alışma. | Open Subtitles | لا تأخذ راحتك أكثر من الازم. |
Hey, buraya çok alışma. | Open Subtitles | لا تأخذ راحتك |
Fazla alışma. | Open Subtitles | لا تعتد على ذلك |
Buna çok alışma çünkü bir dahakine Jamal önde olacak. | Open Subtitles | لا تعتد عليه (لأن بالمرة القادمة, سيكون (جمال هو المغني الرئيسي |
Açıkçası bu bir alışma zamanı olacak. | Open Subtitles | الآن، من الواضح، وهذا يجري أن يكون وقتا للتكيف. |
-Bu havaya alışamıyorum. -Asla alışma Bob, asla. | Open Subtitles | هذا الجو بارد - لن تعتاد عليه أبداً (بوب)؟ |
Ama buna alışma. | Open Subtitles | لكن لا تتعود على هذا |