"almaları" - Translation from Turkish to Arabic

    • يأخذوا
        
    • يشتروا
        
    • عليهم
        
    • يأخذوه
        
    Yardım merkezindeki doktorların bacağımın bu kadarını almaları çok kötü olmuş. Open Subtitles أمر مؤسف أن الأطباء في المشفى لم يأخذوا جزءاً كبيراً من ساقي
    Şehrin duvarlarını yıktılar ve kaleyi almaları da an meselesi. Open Subtitles لقدْ إقتحموا أسوار المدينة إنّها مسألة وقتٍ لا غير حتى يأخذوا القلعة
    Adamlarıma sana kıyafet almaları için gönderdim. Open Subtitles طلبت من مساعديّ أن يشتروا لك بعض الملابس.
    Ona içki almaları lazım, dün gece bir şey oldu. Open Subtitles من الأولى أن يشتروا له هو الشراب. شيء ما خاطئ حدث هنا.
    Ve dahası, diğer insanlara istediklerini almaları için yardım etmeleri gerekiyor gibi hissettikleri. TED بل والأكثر من ذلك، لقد شعروا بأن عليهم القيام بما يساعد الآخرين للوصول إلى ما يريدونه.
    Suudiler, sosyal taahhütlerini yerine getirmek için bir varile 94 dolar almaları gerektiğini çok net bir şekilde ifade ettiler. TED يجعلون الأمر واضحا جدا لنا، السعوديون يفعلون، عليهم أن يتلقوا 94 دولارا للبرميل للحفاظ على التزاماتهم الاجتماعية.
    Onu evlat edineceğim. Gelip almaları an meselesi. Open Subtitles سوف أتبنّاه إنها فقط مسألة وقت قبل أن يأخذوه
    Ve telefonu düşünün, tamam mı, bu inanılmaz şekillerde kullanabileceğimiz bir şey, insanlara doğru ilacı doğru zamanda almaları konusunda yardımcı olabilir. TED و لو فكرنا في الهاتف, نعم, إنه شئ يمكننا إستخدامه بطرق عديدة رائعة لمساعدة الناس في أن يأخذوا الدواء الصحيح في الوقت الصحيح.
    Üç saat önce parayı almaları gerekiyordu! Open Subtitles كان من المفترض ان يأخذوا المال ! منذ ثلاث ساعات مضت
    Kendim için ise, gözlerimi almaları için yalvarıyordum. Open Subtitles عن نفسى، تمنيت أن يأخذوا عينىّ
    Bana gelince, önce gözlerimi almaları için yalvardım. Open Subtitles عن نفسى، تمنيت أن يأخذوا عينىّ
    Kar motorlarını almaları gerekti. Open Subtitles كان لابد عليهم أن يأخذوا عربات الثلوج
    Berlin'e gidiş dönüş 1600 mil. Savaş uçaklarının kademeli yakıt almaları lazım. Open Subtitles ستمائة كيلومتر إلى (برلين) والعودة المقاتلين يجب أن يأخذوا هذا على محمل الجد.
    Sivrisineklerden korunmak için cibinlik satın almaları, TED او ان يشتروا شبكات وقاية من البعوض
    Sana söz veriyorum ki buradan geri döndüğümüzde karavan almaları için ailene yalvarıyor olacaksın. Open Subtitles ستتوسل لوالديك لكي يشتروا مقطورة
    Bir tepsiden yemek toplarını almaları gerekiyordu. TED كان عليهم استرداد كريات الغذاء من الطبق.
    Yaptıkları şeylerin sorumluluğunu almaları gerektiğinin farkına varıyorlar. TED أنهم يصدقون أن عليهم تحمل المسئولية تجاه ما يفعلونه.
    Çoğu zaman telefon ahizesini kaldırırlar ve bizim sistemimiz hangi ilacı almaları gerektiğini kulaklarına fısıldar, çoğu zaman bir arkadaşlarıyla konuşuyormuş gibi yaparlar. TED و كل ما عليهم فعله هو أن يرفع السماعة فيهمس لهم النظام بأي دواء عليهم تناوله, و يتظاهرون كأنهم يتحدثون مع صديق.
    Onu koruma altına almaları gerekiyormuş. Amber ölmüştü. Open Subtitles كان عليهم أن يأخذوه تحت الوصاية (آمبر) كانت ماتت
    Sadece almaları gerekiyordu. Open Subtitles كان عليهم فقط ان يأخذوه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more