"ama durum" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن الأمر
        
    • لكن الوضع
        
    • لكن الأمر
        
    • لكن الأمور
        
    • لكن الحالة
        
    • ولكن الوضع
        
    • لكن لا مفر من
        
    Ama durum yalnızca randevularla ilgili değil. Dediğim gibi, kafan yerinde değil sanki. Open Subtitles .ولكن الأمر ليس حول المواعيد .لا تبدو في كامل تركيزك
    Bir şey söylemek istemedim Ama durum kötüleşiyordu. Open Subtitles لم أرد أن أقول أي شيء ولكن الأمر كان يزداد سوءا
    Ama durum değişti. O kadar cömert olamam. Open Subtitles لكن الوضع قد تغير فكما ترى لا يمكنني أن أكون بغاية الكرم
    Şehre gelip sizi ziyaret etmeliydim Ama durum aynı değil. Open Subtitles يتسنى لي رؤيتكم يارفاق حين أزور اليابسة لكن الأمر مختلف
    Anti gurupların yaptığından emin olmadıklarını Ama durum hiç iyi değil. Open Subtitles لا يعرفون ما أذا كانت الجماعات عنيفة, لكن الأمور ليست جيدة
    Ellerinden geleni yapıyorlar Ama durum iyi değil. Open Subtitles إنهم يقومون بكل ما في وسعهم لكن الحالة ليست جيدة
    Ama durum biraz çetrefilli ve har an değişiyor. Open Subtitles ، ولكن الوضع الان صعب جدا . وسوف يتغير كل لحظة
    Ama durum şu ki onun üzerine tonlarca harika özellik eklediler. Open Subtitles ولكن الأمر هو أنهم قاموا ببناء الكثير من الأمور الرائعة على ذلك
    Ama durum şu ki, çocukların için her şeyi yaparsın. Hem de her şeyi. Open Subtitles ولكن الأمر هو أنك تفعلين أي شيء لأطفالك, أي شيء تماماً
    Gaby, mutlu olmanı istiyorum Ama durum bebekle alakalı değil. Open Subtitles غابي)، أريدكِ أن تكوني سعيدة) ولكن الأمر ليس متعلقاً بالدمية
    Adını vermeyeceğim çünkü onu utandırmak istemiyorum Ama durum şu ki, ona bugün buraya seni görmeye geleceğimi söylediğimde bana bir sahtekârın paramı asla geri vermeyeceğini söyledi. Open Subtitles لن أعطيك اسمه، فلا أودّ إحراجه، ولكن الأمر أنّي عندما أخبرتُه سبب قدومي لرؤيتُك اليوم، أخبرني أنّك مُحتال...
    Ben de seni seviyorum Ama durum farklı. Open Subtitles وانا احبك ايضاً ولكن.. الأمر مختلف
    Davetime iştirak ettiğiniz için teşekkür ederim... Ama durum çok ciddi bir hal aldı. Open Subtitles أشكركم على تلبية دعوتي. لكن الوضع أمسى حرجاً للغاية.
    Bölgeyi kordona aldık Ama durum iyi değil. Open Subtitles نقوم بإغلاق المنطقة، لكن الوضع لا يبدو جيد
    Ama durum gittikçe kötüleşti, bu hale ben getirdim. Open Subtitles لكن الوضع وصل لهذا وأنا من فعله
    Ama durum şu ki: Kimse bize deneyimimizin ne anlama geldiğini söyleyemez. TED لكن الأمر كالتالي: لا أحد يستطيع إخبارنا معنى تجربتنا
    Umarım dava sırasında sinir bozucu olmamışımdır Ama durum aynen dediğin gibi. Open Subtitles أجل، حسناً، ذلك النوع من القضايا أتمنى أنّني لم أكن خشناً كثيراً، خلال المحاكمة لكن الأمر كما تقول بالظبط
    Ben'e yardım etmek istemiyor değildim Ama durum bir sonraki aşamaya geçemiyordu. Open Subtitles إنه لم يكن و كأني لا اريد أن اساعد (بين). لكن الأمور لم تكن تتقدم للمستوى التالي, تعلمين؟
    Ama durum çok karmaşık ve çok az zamanımız var. Open Subtitles لكن الحالة معقّدة جدا والوقت قصير جدا
    Ama durum çok hassas ve kalptekileri söylemek her zaman kolay değildir. Open Subtitles ولكن الوضع معقد وليس دائماً من السهل التعبير عما يكمن بداخل قلب أحد
    Ama durum bu. Open Subtitles لكن لا مفر من الجزاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more