Ama içimden bir his, bulduğumuz kanıtın onu işaret edeceğini söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يخبرني أنه حين نجد الدليل فسيشير إليها |
Biliyorum Pete Ama içimden bir ses başka bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | .. أدرك ذلك بيت . لكن حدسي يخبرني ان هنالك شيء آخر يحدث |
Sana şu anda nedenini söyleyemem Ama içimden bir ses bana bunun Danny yaptı diyor. | Open Subtitles | ? يمكنني ان اخبرك لماذا صح في الوقت الحالي لكن حدسي يخبرني ان داني فعل ذلك |
Bilmiyorum Ama içimden bir ses bunu öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لا أعلم, لكن لدي شعور أننا ينبغي علينا أن نستكشف |
Ama içimden bir ses bir kaç yıl içinde çok iyi anlaşacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | لكن لدي شعور أنّي سأتعرف عليها جيدا على مدى السنوات القليلة المقبلة |
Ne araman gerektiğini ben de bilmiyorum Ama içimden bir ses gördüğünde anlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف بالضبط ما أبحث عنه لكني أشعر أن بإمكاني معرفته بمجرد رؤيته |
Belki duvar kalkmiS olabilir Ama içimden bir ses Ingrid'in sihrinin hala durdugunu söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}ربّما سقط الجدار لكنّي أشعر أنّ بقيّة مِنْ سحر (إنغريد) ما تزال |
Ronny, biraz çılgınca Ama içimden bir ses senin bu işte çok iyi olacağını söylüyor. | Open Subtitles | روني، قد يبدو الأمر جنونياً لكن حدسي يخبرني أنك ستكون جيداً جداً في هذا |
Mahkeme kayıtlarının tüm bunları onaylaması lazım Ama içimden bir ses doğruyu söylüyor diyor. | Open Subtitles | يجب أن نحصل على سجلات قضائية لتأكيد كل هذا، لكن حدسي يقول أنه يقول الحقيقة |
Ama içimden bir ses buna gerek olmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يقول لي إن هذا لن يكون ضرورياً بالفعل |
Ama içimden bir ses bu işi çok iyi yapacağımı söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يخبرني أنني سأبرع بذلك جداً |
Ama içimden bir ses o olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يقول لي أنّه ليس الفاعل. |
Bilmiyorum Ama içimden bir ses babanın yarın Magic Dağına gideceğini söylüyor. | Open Subtitles | لااعلم.لكن لدي احساس ان أباكِ سيذهب الى الجبل السحري غداً |
Bilmiyorum Ama içimden bir his orada bir şeyin gömülü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف، لكن لدي إحساس أن شيء ما مدفون هناك. |
Ben zaten sana hiçbir şey söylemeyeceğim Ama içimden bir ses bu adamların söyleyecek bir şeyleri var diyor. | Open Subtitles | لن اخبرك شيئاً، لكن لدي احساس ان هؤلاء الرجال لديهم ما يدلون به |
Ne araman gerektiğini ben de bilmiyorum Ama içimden bir ses gördüğünde anlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف بالضبط ما أبحث عنه لكني أشعر أن بإمكاني معرفته بمجرد رؤيته |
Belki duvar kalkmış olabilir Ama içimden bir ses Ingrid'in sihrinin hala durduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ربّما سقط الجدار لكنّي أشعر أنّ بقيّة مِنْ سحر (إنغريد) ما تزال |