"ama sorun şu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن المشكلة
        
    • لكن المشكلة هي
        
    • لكن المشكلة تكمن في
        
    • ولكن الأمر هو
        
    • ولكن المشكله
        
    • لكن المُشكلة
        
    • المشكلة هى
        
    • المشكلة هي أنه
        
    • المشكله هي
        
    ama sorun şu ki bu bölgelerdeki insanlar kendilerini kazanan olarak görmediler. TED ولكن المشكلة أن أولئك الناس في تلك المناطق لا يعتبرون أنفسهم مستفيدين.
    ama sorun şu ki, daha da netleştirmek için aralığı daraltmak zorundayız. Open Subtitles ولكن المشكلة هي من أجل جعلها أكثر وضوحا، يجب علينا تضييق الفتحة،
    Evet, ama sorun şu ki; kız aktris, şarkıcı, yetenekli. Open Subtitles أجل، لكن المشكلة هي أنها ممثلة، مغنية، موهوبة
    ama sorun şu ki, sonunda kendinden... kaçınmaya başlıyorsun. Open Subtitles من الجيد تجنب الأشياء لكن المشكلة هي أن.. تتجنبي نفسك في النهاية
    Sistem, bilirsiniz, güvenilir bir sistem. ama sorun şu ki bir suşun ne kadar iyi gelişeceğini tam olarak bilemiyoruz. TED هو نظام موثوق فيه. و لكن المشكلة تكمن في أنك لا تعرف بالضبط مدى جودة نمو تلك السلالة.
    ama sorun şu ki, bunlar talimat amaçlı işaret cihazlarıdır. TED ولكن المشكلة هي أن هذه أجهزة اشارة تعليمية.
    ama sorun şu ki, babam sahip olduğum tek baba değil TED ولكن المشكلة هي، والدي ليس الأب الوحيد لدى.
    ama sorun şu ki insanlar eski golf topları istemez. TED ولكن المشكلة ان الناس لم تكن تريد الكرات القديمة
    Evet ama sorun şu ki, siyah olmak hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles اجل ولكن المشكلة أني ليس لدي فكرة كيف أكون أسوداً
    ama sorun şu ki, hırsız evi terkettiği andan itibaren sizin için bir tehdit olmaktan çıkmış. Open Subtitles ولكن المشكلة أنه لم يعد مصدر تهديد عندما غادر المنزل
    ama sorun şu ki... Open Subtitles ,وأنا أؤمن بها بكل صدق وإخلاص لكن المشكلة هي ..
    Wiley'ye suç teşkil eden bir şey olmadığını söylemeliyim ama sorun şu ki yine de Childs'a söyleyebilir. Open Subtitles يجب أن أخبر وايلي أن الأمر ليس جنائياً, لكن المشكلة هي أنه سيخبر تشايلدز بالموضوع في مطلق الأحوال.
    Ama sorun şu: Görmeyen bir insana nasıl yeterince hızlı ve doğru bir şekilde bilgileri ve talimatları iletebiliriz ki arabayı sürebilsin? TED لكن المشكلة هي : كيف ننقل هذه المعلومات والإرشادات إلى شخص لا يرى بسرعة كافية ودقيقة بما فيه الكفاية حتى يتمكن من قيادة السيارة؟
    ama sorun şu ki ses, arada gelip gidiyor. Open Subtitles لكن المشكلة هي أن الصوت يأتي ثم يختفي
    ama sorun şu ki benim eidetik bir hafızam var. Ve olay öyle olmadı. Open Subtitles لكن المشكلة تكمن في أنني أملك ذاكرة تصويرية , و ليس هذا ما حصل
    ama sorun şu ki, şimdiye kadar beş anahtar verdim. Open Subtitles ولكن الأمر هو, لقد اعطيت خمس مفاتيح
    Bir süredir vücut çalışıyorum. ama sorun şu ki alt kısımda kas yapıyordum. Open Subtitles كنت أتمرن ولكن المشكله أني كنت أنمي العضلات الداخليه
    Evet, ama sorun şu ki narkotiklerin radarından kaçmak için sahte isim kullanıyor. Open Subtitles أجل، لكن المُشكلة أنّه يستخدم أسماءً مُستعارة للإبتعاد عن مُراقبة إدارة مُكافحة المُخدّرات.
    ama sorun şu ki, ambulansı gerçekten yakalayamadım. Open Subtitles ولكن المشكلة هى اننى لم استطيع اللحاق بسيارة الاسعاف .
    ama sorun şu ki ustalar artık bu oyunu oynamıyor. Open Subtitles المشكلة هي أنه لا أحد يستطيع الانضمام اليهم
    ama sorun şu ki, başarısız oldum. Open Subtitles لكن المشكله هي أني فشلت بالفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more