"anlaşmam" - Translation from Turkish to Arabic

• صفقة
• صفقتي
• اتفاق
• إتفاق
• أتفاوض
• عقدي
• صفقات

Bu seninle anlaşma nedenimiz olur mu? Senin için bir anlaşmam var.
أتساءل هل ابرام صفقة سيكون غير مطروحا لا لدي صفقة لك

Tamam çok para, ama anlaşmam iyi. İsveçli de sağlam adamdır.
انه مبلغ كبير , ولكنها صفقة جيده السويدى رجل مضمون

- Benim anlaşmam! Thomas'la anlaşmaya yönelik ilk görüşmeyi Mintz gerçekleştirmiş.
ــ هذه صفقتي ــ في البداية قابل مينتز , توماس في قاعة لاماز

İş anlaşmam! Su Dünyasına gitmem lazım.
صفقتي لبيع الفقمات , عليّ الذهاب لسي لاند

Generalle bir anlaşmam vardı.
أصغِ إليّ، كان هنالك اتفاق بيني وبين اللواء

Yatırımcılarımla bir anlaşmam var ve bu anlaşmaya uymak zorundayım, benim işim bu.
لدي إتفاق مع المستثمرين وعليّ إتمام هذا الإتفاق هذا ما أقوم به

Ama ben o haydutlarla asla anlaşmam!
و لكني لم أستطع أن أتفاوض معهم

Ben anlaşmayı konuşabilirim, çünkü bu benim anlaşmam.
يمكنني أنا الاتفاق معك. لأنه عقدي أنا، فهمت؟

Benim anlaşmam şöyle.Beni gemiye götür,bende yardımı çağırayım.
حسنا، سأعقد صفقة جديدة معك. خذيني إلى السفينة و بعدها سأجري الاتصال

Evliliğimizin altıncı yılı dolana kadar, yani ilişkimiz oturana kadar doğum günü anlaşmam yoktu.
أنـا لم أحصـل على صفقة عيد ميلاد حتى تزوجت من 6 سنــوات و علاقتنــا كانت مستقرة

Bir kitap anlaşmam var, cebimde bedava bir sandviç ve omuzlarımda garip bir gevşeme hissi var.
حصلت على صفقة كتاب وساندويتش في جيبي ولدي هذا الشعور الغريب على كتفيّ

Yayınlama anlaşmam konusunda daha çok risk alıyorum.
لقد رفعت ما كان عليه من قبل علي صفقة نشري

İmzalanması gereken büyük bir mülk anlaşmam var ve iş ortağım kayıplara karıştı.
يجب أن أنجز صفقة عقارات وشريكي في العمل مفقود

- Bu benim anlaşmam ben söylediğimde birini vurursun, tamam mı?
لايهمني ذلك أنها صفقتي وأنا أقرر عندما يتعلق الامر بالاطلاق على أحدهم

Burada bir sonraki anlaşmam için düşündüğüm beş şirket var ve yasal açıdan değerlendirmesi için birine ihtiyacım var.
لدي خمس شركات أريدها بأن تكون صفقتي التالية وأريد شخصٌ ما بأن يقيّمها

anlaşmam bozulursa diye bir sigortaya ihtiyacım vardı.
إحتجت ضمان من نوعِ ما، في حال فشلت صفقتي

"Yazın sayesinde anlaşmam iptal edildi, Seninle konuşmak..."
قصّتك هددت صفقتي أنا لن أتكلم معـ

Nasıl oluyorda benim anlaşmam senin eline düşüyor?
كيف بحق الجحيم حصلت على اتفاق التسوية الخاص بي؟

Çünkü böyle vakaları almama izin veren firmayla bir anlaşmam var, ama sadece böyle vakalar için değil.
لأنه لدي اتفاق مع شركتي يسمح لي للتعامل مع قضايا كهذه لكن ليس فقط هذه.

Başkanınız tarafından imzalanmış bir dokunulmazlık anlaşmam var.
لدي اتفاق بالحصانة وقع عليه رئيسك

Ama hapse girmeyeceğim. anlaşmam var.
لكني لن أدخل السجن ، لقد حصلت على إتفاق الإقرار بالذنب

Belki de, pantolonumdaki kumaş için ipekböceğiyle anlaşmam gerekirdi!
ربما يجب أن أتفاوض مع دودة القز على الرباط المطاطي في بنطالي!

Bu yüzden onlarla olan anlaşmam artık geçersiz.
وفي هذه الحـالة عقدي معهم أصبح الآن لاغيًا وبلا جدوى

Beni bu odaya ilk soktuğunda bundan sonra on tane daha anlaşmam olduğunu biliyordu. - Logan.
السبب الذي دفعه لأقناعي للحضور لهذا الإجتماع هو أنّه يعلم بأنّه لديّ 10 صفقات بانتظاري