Keşke sen de benimle gelsen. Ama gelmezsen, sorun değil. anlarım. | Open Subtitles | أتمنى أن تأتي معي لكن اذا لم تريد فأنا أتفهم ذلك |
Vahşi Gorilleri Cennete almamalarını anlarım | Open Subtitles | أتفهم لماذا لن يدخلوا تلك القرود البرية، |
Bu lanet olası işlerden anlamıyor olabilirim ama vazgeçmemeyi kesinlikle anlarım. | Open Subtitles | أنا لا افهم في كل هذا الأشياء لكنني أفهم عدم الاستقالة |
Belki tahmin ettiğinden daha iyi anlarım! Bunun için endişelenme! | Open Subtitles | ولكن من المحتمل أني أفهم أكثر مما تظنني لا تقلق |
Şu anki duruma göre operasyona devam etmek istemezseniz, anlarım. | Open Subtitles | بالنظر إلى الموقف، سأتفهم لو انكم لا تريدون الخضوع للجراحة |
Bir gün taktığı zaman o kızın gelinim olacağını anlarım. | Open Subtitles | و بعد ان يقدمها اليها سأعرف من ستكون عروس ابنى |
Eğer kapıyı yüzüme kapatırsan bunu anlarım, ama umarım kapatmazsın. | Open Subtitles | اذا اغلقت الباب ، سوف اتفهم ولكنى اتمنى الا تغلقه |
Tek bir kişinin bunu yapacak kadar öfkelenmesini anlarım. | Open Subtitles | أتفهّم أن يُصاب رجل واحد بحالة من الهياج تجعله يفعلها. |
Bak, eğer onunla tekrar görüşmek istemezsen bunu anlarım. | Open Subtitles | أنظر, سوف أتفهم إذا لم تكن تود مقابلته ثانيةً |
Eğer öyleysen, seni anlarım, çünkü erkekler iğrençler. | Open Subtitles | ان كان صحيحاً ان كان صحيحاً فأنا أتفهم توجهك الجنسي .. الرجال مقرفون للغايه |
Bir haftayı anlarım ama neredeyse beş hafta oldu. | Open Subtitles | أسبوع واحد أتفهم ذلك, لكننا قاربنا على 5 أسابيع الآن |
Babalarına bunu borçluyum. Gelmemeyi tercih edersen seni anlarım. | Open Subtitles | إني أدِينُ لأباهم إذا كنت تفضل البقاء هنا ، أتفهم ذلك |
Bunu anlarım... gerçekten... Ama şunu da bilin ki: Hepinize hazırım. | Open Subtitles | خذوا خنصراً أو أذناً كجائزة أفهم ذلك تماماً، لكن أيضاً اعلموا.. |
Şöhretin ne kadar geçici olduğunu herkesten daha iyi anlarım ben. | Open Subtitles | أنا أفهم أكثر من أي أحد مدى ماتكون الشهره لحظة عابره |
Tamam. Belki bunu düşünmem gerekirdi. Ama kadınlar yalnız kalmak istediğinde anlarım. | Open Subtitles | ربما بالغت بهذا التفكير كثيرًا ولكن أفهم أن الفتاة بحاجة لبعض الخصوصية. |
Şu anki duruma göre operasyona devam etmek istemezseniz, anlarım. | Open Subtitles | بالنظر إلى الموقف، سأتفهم لو انكم لا تريدون الخضوع للجراحة |
Anna burada olsa, vicdan azabını anlarım. Ama yok. | Open Subtitles | كنت سأتفهم ما تقولين إن كانت اّنا هنا ولكنها ليست هنا |
Yürürken, bir adımım yarım santim kısa düşse, bir şeyin değiştiğini anlarım. | TED | عندما أسير, كل خطوة, إذا فوتُ منها ثُمن البوصة, سأعرف أن شيئاً ما تغير. |
Her neyse, bana söyleyebilirsin, anlarım. | Open Subtitles | مهما يكون الامر تستطيع إخباري . . سوف اتفهم |
anlarım. Peşinde beş milyon Müslüman varsa. | Open Subtitles | أتفهّم ذلك، ثمة خمسة ملايين مسلم يلاحقونك |
Henry'den dolayı bana söylemediysen anlarım. | Open Subtitles | حتى إن كنتِ لا تريدين إخباري، إنني سأفهم هذا. |
Eğer önceki gibi ara vermek zorundaysan seni anlarım. Ben beklerim. | Open Subtitles | إن كنت ستختفي مجدداً، سأتفهّم ذلك وأكون بانتظارك. |
Bu benim görevim. Eğer bu size fazla geliyorsa--bunu anlarım. | Open Subtitles | هذا واجبي لو هذا كثير عليكم، فأنا متفهم لموقفكم |
Sesini duyduğum anda, bir şey bilip bilmediğini anlarım. | Open Subtitles | و لحظة ما أسمع صوتها سأعلم إذا كانت علمت آي شيء |
Ben pamuk toplamayı tercih ederim. Ben o işten anlarım. | Open Subtitles | سأكون سعيداً لجنىّ بعض القطن هذا هو النوع الذى أفهمه |
Kan şekeri düşüklüğünden kaynaklanan asabiyeti hemen anlarım. | Open Subtitles | أميز العِداء الناجم عن نقص السكر عندما أراه |
Ben de dedim ki, Stalinizm'den ne anlarım. | TED | وقلت لها وكيف لي أن أعرف عن الستالينية؟ |
Eğer kaldıramıyorsan, anlarım. | Open Subtitles | إذا أنت لا تَستطيعُ أَنْ تُنهضَه، أنا أَفْهمُ. |