"anlatalım" - Translation from Turkish to Arabic

    • نخبر
        
    • نخبرهم
        
    • نروي
        
    • ونخبر
        
    • ونخبره
        
    • مستوى الخليجِ
        
    • لنخبرها
        
    Polise anlatalım. Sen anlatmazsan, ben anlatacağım. Fakat ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles دعنا نخبر الشرطة وإذا مانعت ذلك سأفعل هذا ولكنني لا أعلم ماذا سأقول
    Bundan sonra hayatlarımızın her ayrıntısını birbirimize anlatalım. Open Subtitles من الآن فصاعداً نخبر بعضنا بكل تفاصيل حياتنا المؤلمة
    Bak, yapabileceğimiz bir şey yok. Gidip bizimkilere anlatalım. Open Subtitles انظري، ليس هنالك شيء يمكننا فعله دعينا نذهب نخبر أبي و أمي
    - Ne? En azından ne olduğunu anlatalım. Open Subtitles يجب أن نخبرهم بما حدث، قد يتأخران كثيراً...
    Hikayeyi anlatırken, lütfen sonunu farklı anlatalım. Open Subtitles عندما نروي هذه القصة, لننهها بشكل مختلف
    Hadi kafayı bulup birbirimize üzücü hikayelerimizi anlatalım. İlk sen. Open Subtitles لنثمل ونخبر بعضنا حيال مشاكلنا، ابدأ أنت
    Yarın ilk iş Bay Matthews'a bilmek istediklerini anlatalım çünkü bir günü daha gözetimde geçirmektense ispiyoncu olmayı tercih ederim. Open Subtitles دعنا نذهب غدا ً للسيد ماثيوز ونخبره بما يريد معرفته. لأني أفضل أن أكون واشي tعلى البقاة يوم إضافي في الحجز.
    Bugün bir günlüğüne birbirimizle bildiklerimizi anlatalım, olur mu? Open Subtitles حسناً، هل يمكننا أن نتفق أننا الآن، وليوم واحد، نخبر بعضنا كل ما نعرفه؟
    Bu harika bir fikir. Hadi gidip patrona anlatalım. Open Subtitles هذه الفكرة مدهشة دعنا نخبر الرئيس
    Bu harika. Bunu herkese anlatalım. Open Subtitles كان ذلك رائعاً، فلنذهب و نخبر الجميع
    Herkese tüm olanları anlatalım... Ve birlikte kaçalım. Open Subtitles أريد أن نخبر الجميع ماذا حدث ونهرب معاً
    Haydi, gidip diğerlerine de anlatalım. Open Subtitles نستطيع ان نخبر بعضهم
    Union Meydanı'na gidip, öteki çocuklara anlatalım. Open Subtitles دعونا نذهب إلى ساحة (يونيون), حسنًا؟ يجب علينا أن نخبر البقية.
    Annene anlatalım. Open Subtitles دعينا نخبر والدتك
    Her şeyi anlatalım. Open Subtitles أقترح أن نخبر بعضنا كل شيء.
    Hadi polise gidip her şeyi anlatalım. Open Subtitles لنذهب إلى الشرطة. نخبرهم كلّ شيء.
    Pike Bend polisini arayıp olanları anlatalım fazladan adam gönderebilirlerse harika olur. Open Subtitles لنتصل بـ"بايك بيند" مقر الشرطة نخبرهم بأننا لسنا متأكدين بما حصلنا عليه لكن إذا كان بإمكنهم إرسال يد المساعدة. سنكون ممتنين
    Hadi hikâyemi anlatalım. Open Subtitles دعينا نروي قصتي
    Geri dönüp herkese iyi haberleri anlatalım. Open Subtitles سنعود ونخبر الجميع بالأنباء السارة
    "Tony'yi bulup her şeyi anlatalım" diyecektim. Open Subtitles " لنعثر على " توني ونخبره بكل شيء
    Karavancı güzelinin nasıl zengin olduğunu anlatalım. Open Subtitles دعنا نُعرّضُ كَمْ الآنسة الصَغيرة تريلير بارك... ... أصبحتْأغنىكلبةِ في مستوى الخليجِ الأزرقِ.
    Onunla konuşmaya gidelim. Serseri çocuğunun ne yaptığını anlatalım. Open Subtitles سنذهب لنخبرها بما فعله طفلها الوغد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more