"arabamda" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيارتي
        
    • سيارتى
        
    • بسيارتي
        
    • سيّارتي
        
    • بالسيارة
        
    • عربتي
        
    • سيارتِي
        
    • شاحنتي
        
    • بسيارتى
        
    Yaklaşık bir saattir arabamda içeri girmek için cesaret topluyordum. Open Subtitles كنت أنتظر في سيارتي لحوالي ساعة أحاول بناء الشجاعة للدخول
    arabamda birkaç kutu daha kaldı. Bana yardım etmeyecek misin? Open Subtitles إنها كانت تغطي كل صناديقي في سيارتي أستساعدني أم لا؟
    arabamda birkaç kutu daha kaldı. Bana yardım etmeyecek misin? Open Subtitles إنها كانت تغطي كل صناديقي في سيارتي أستساعدني أم لا؟
    Yani acele etsen iyi olur. 25 Clement caddesinin köşesinde arabamda bekliyorum. Open Subtitles سأكون على ناصية شارع 25 كليمنت فى سيارتى
    Bu sabah arabamda oturmuş söylediklerini düşünüyordum ve merak ediyorum... Open Subtitles كنت أجلس في سيارتي هذا الصباح أفكر بما قلته وأتسائل
    Pekala, hatırla. Elmaslar benim arabamda tamamlanınca, kendi arabana binip uzaklaşıyorsun. Open Subtitles حسنا ،كنت تذكر ،في أقرب وقت مثل الماس في سيارتي ،
    arabamda inanılmaz işler becerdiğine şahit oldum. Open Subtitles لقد رأيتهُ يفعل أشياء كثيرة في سيارتي لا تصدق
    Bu çiftlikten alınmış örneği arabamda bulunanla karşılaştırırsanız, aynı olduğunu görecekseniz bence. Open Subtitles أعتقد أنك بمقارنة هذا والذي اُخذ من المزرعة بالصنف الذي وجدته داخل سيارتي لوجدتهما متطابقين.
    Tanrı aşkına, arabamda onlarca kaset var. Open Subtitles حبًا بالله، لديّ العشرات من الأشرطة في سيارتي.
    Neyse, bakın, olay şu, ben arabamda prezervatif buldum. Open Subtitles على أيّة حال, المشكلة هي أنني وجدت واقٍ في سيارتي
    Benim arabamda böyle şeyler yaptığımızda hiçbirimizin tutuklandığını bir kez bile hatırlamıyorum. Open Subtitles عندما كنّا في سيارتي ، وانا اادير العرض انا لا اذكر اننا اعتقلنا جميعاً
    Çantanı arabamda bırakman benim hatam mı? Open Subtitles إذن أنا المخطئ أنكٍ نسيتٍ حقيبتك في سيارتي ؟ لا
    O küçük serseri şu anda arabamda ve ölü. Open Subtitles الطفل الصغير ميت وهو موجود الآن في سيارتي
    Hayır, yapmadın. Bunu arabamda yapmadın. Open Subtitles كلا لم تفعل, لم تضاجعها في سيارتي, أم فعلت؟
    Kasetim bitti. Sorun değil, arabamda fazla kasetler var. Open Subtitles تباً، لقد انتهى الشريط، لا يهم لدي بعض الأشرطة الإضافية في سيارتي
    arabamda oturuyordum nehir kenarında. Open Subtitles كنت أجلس في سيارتي في أسفل القناة كما تعرف
    Biri arabamda seni bekliyor. Anahtarlar orada. Open Subtitles هناك من ينتظرك فى سيارتى إن المفاتيح هناك
    Eğer arabamda bir GPS ve bir kamera varsa, nerede olduğuma ve ne kadar hızla ilerlediğime ilişkin gayet kesin bir fikrim de vardır. TED اذا كان لدي نظام تحديد المواقع العالمي و كاميرا بسيارتي سوف يكون لدي فكرة عن المكان الذي أنا فيه و السرعة التي أقود بها
    Evine gittiğim müşteriler için arabamda saklıyorum. Open Subtitles أحتفظ به في صندوق سيّارتي للقيام بزيارات إلى منازل العملاء.
    Biliyor musun arabamda harika bir şalım var hemen koşup getiririm. Open Subtitles لدي شال جميل بالسيارة لذا فسأذهب و أحضره لكِ
    Kasaya gittim ve arabamda fazladan şeyler vardı benim oraya koymadığım, nefret ettiğim şeyler. Open Subtitles وكان كلُّ شيءٍ طبيعياً ووصلتُ إلى الصندوق فوجدتُ أشياءَ كثيرةً إضافيّةً في عربتي
    Onu evine bıraktıktan sonra süet ceketini arabamda unuttuğunu fark ettim. Open Subtitles بعد أنا أنزلتُها في البيت، لاحظتُ بأنَّ هي أَتْركُ سترة جلدها المدبوغ في سيارتِي. دَعوتُ للعَرْض لشَدّه مِن قِبل،
    Beni uyandırmadın ve arabamda hala bir sorun var. Open Subtitles أنت لم توقظني و و لدي مشكلة في شاحنتي.
    Şu an çok zayıf durumda ve benim arabamda. - Yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles لإنها ضعيفة ولإنها بسيارتى سأحتاج إلى بعض المساعدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more