| İşimiz bitince arabanızı geri alırsınız. İki hafta sonra. İki hafta mı? | Open Subtitles | بالنسبة الى سيارتكِ سيعيدونها إليكِ في خلال إسبوعين أو أكثر |
| "Bayan Van Buren, bu genç adam arabanızı eve göndersin. | Open Subtitles | سيدة "فان بيرن" , إطلبِ من ذلك الشاب إرسال سيارتكِ للمنزل سنذهب للنادى سوياً فى سيارتى |
| arabanızı çekmek için biraz ufak ama. | Open Subtitles | انها أصغر من أن تستطيع جر عربتك |
| Bu kadar önemli olan ne? arabanızı bulduğumuzu söylemek istedik sahip. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي، لقد عثرنا للتو على عربتك |
| arabanızı uçuran bomba yanlış eve konmuştu bence. | Open Subtitles | أظن أن القنبلة التي فجَّرت سيارتكم, وضِعَت في المنزل الخاطيء |
| Böylece arabanızı verip çevre dostu bir ulaşım aracı alabiliyorsunuz: bir bisiklet! | TED | حيث أصبحت تستطيع المتاجرة بسيارتك الخاصة مقابل نوع جديد من المواصلات النظيفة: دراجة هوائية! |
| Görünüşe göre, olayı elinde tutan tek kişi sizin ekip arabanızı alan bu zeki hergele. | Open Subtitles | يبدو أن الوحيد الذي يتعامل مع هذا الموقف هو هذا الوغد الذكي الذي يقود إحدى سياراتكم |
| Peki neden sizin ceketinizi giymişti ve sizin arabanızı kullanıyordu? | Open Subtitles | لمَ كان (جيك) يقود سيّارتك ويرتدي سترتك؟ |
| - Müvekkiliniz arabanızı mı çaldı? | Open Subtitles | هل سرق موكلكِ سيارتكِ يا سيدة باركس؟ |
| Çekici arabanızı götürüyor. | Open Subtitles | لا. لا شاحنة القطر تسحب سيارتكِ |
| Selam Bayan Scavo. arabanızı onarmaya geldim. Hatırlaman çok hoş. | Open Subtitles | مرحباً ، سيّدة "سكافو" أنا هنا لإصلاح سيارتكِ |
| arabanızı onarıyor fakat kalbim çok kırık. | Open Subtitles | يصلح عربتك لكن يكسر قلبى |
| Ona arabanızı göndermeniz ne büyük incelik. | Open Subtitles | كم أنت لطيف لترسل إليها عربتك |
| arabanızı halen kullanamıyor musunuz? | Open Subtitles | هل لا زالت عربتك في الحجز؟ |
| Bir Aston Martin test sürücüsünün size arabanızı nasıl kullanacağınızı öğreteceği, istediğiniz herhangi bir yarış pistine tüm masrafları ödenmiş bir seyahat. | Open Subtitles | وهى أنك ستحصلُ على رحلة مدفوعة التكاليف إلى مضمارِ مِن اختيارك حيثُ يقوم سائقٌ مِن الشركة بتعليمكم كيفية قيادة سيارتكم |
| Yolda bir tane var." Lütfen arabanızı eve üzerinden sürün," dese, "Pediatristler nasıl köprü yapılır bilmez. | TED | أرجو أن تقودوا سيارتكم إلى المنزل عبره،" فسيقولون، " حسناً، طبيب الأطفال لا يعرف كيف يبني جسور. |
| arabanızı Le Blanc gölünden çıkarıyorlar. - Yapma. | Open Subtitles | - يتم اصطياد سيارتكم من بحيرة ليبلانك الآن |
| Sizin ve şehir için en iyisi, arabanızı evinizin yakınındaki bir garajda tutmanız. | Open Subtitles | مصلحة المدينة وربما مصلحتك... أن تحتفظ بسيارتك... في مرآب قريب من منزلك... |
| arabanızı yıldızlı sisteme güvenle emanet edebilirsiniz. | Open Subtitles | "تستطيع أن تثق بسيارتك مع نظام النجم" |
| Kiremit alın, bıçak alın, arabanızı alın ve sokakları bu kafirlerden temizleyin. | Open Subtitles | أمسكوا لبنة، أمسكوا خنجرا خذوا سياراتكم واقتلوا الكفار في الشوارع |
| arabanızı başka bir memur getirecek. | Open Subtitles | شرطيّ آخر سيجلب سيّارتك |
| Yani, arabanızı sürerken bile seks dürtüsünü hissedebilirsiniz. | TED | يمكنك أن تشعر بهذا الأحساس عندما تقود سيارتك بدون توقف |