"aracın" - Translation from Turkish to Arabic

    • السيارة
        
    • المركبة
        
    • السيّارة
        
    • العربة
        
    • للسيارة
        
    • السياره
        
    • مركبة
        
    • سيّارة
        
    • الشاحنه
        
    • لسيارة
        
    • الطوافة
        
    • مركبه
        
    • لشاحنة
        
    • للسياره
        
    • للشاحنة
        
    O zaman siz ikinizi kurtarıp aracın altında ben ezilirdim. Open Subtitles كنت انقذكم انتم الإثنان و اتَركَ نفسي أنا لتدهسنى السيارة
    Devriye, aracın Stony Brook'taki River Caddesinde park halinde olduğunu bildirmiş. Open Subtitles دورية رصدت السيارة للتو مركونة عند شارع ريفر عند الساقية الحجرية
    Görgü tanıkları sular altındaki bir aracın bagajından çıkartıldığını söyledi. Open Subtitles المتفرجون يقولون أنّها سُحِبت من الجزء الخلفي من السيارة المغمورة
    Pekala beyler. Lütfen yol boyunca kol ve bacaklarınızı aracın içinde tutun. Open Subtitles حسناً يا سادة، يجب أن تبقى الأيادي والأقدام داخل المركبة طوال الوقت.
    Bu aracın bir cinayet mahallinden hızla uzaklaşırken çekilmiş görüntüleri var. Open Subtitles كاميرات المرور أظهرت هذه السيّارة تُغادر مُسرعة من موقع جريمة الليلة.
    Bu arada aracın altında ağırlık hassasiyetli bir aygıt koydum. Open Subtitles بالمناسبة ، لقد وضعت قنبلة شديدة الحساسية أسفل هذه العربة
    Neredeyse size çarpacak olan aracın neye benzediğini hatırlıyor musunuz? Open Subtitles السيارة التي كادت أن تصدم سيارتك أتتذكرين كيف كانت تبدو
    aracın yaklaşık bir hafta önce bir otoparktan çalındığı ihbar edilmiş. Open Subtitles تم الابلاغ عن سرقة السيارة من مرآب للسيارات منذ حوالي أسبوع
    Peki ya aracın olağan hızının 20 km/s daha az göstertseniz? TED حسناً، ماذا لو جعلت السيارة تقول دائماً أنها تسير بسرعة 20 ميلا في الساعة أبطأ مما هي عليه فعلًا؟
    Sıradan bir arabayı hareket ettirmek için harcanan enerjinin 2/3'ü aracın ağırlığından kaynaklanır. TED تحتاج السيارة النموذجية ثلثي الطاقة لتتحرك بسبب وزنها.
    Yüksek hızla giderken kör bir kazaya maruz kalmıştı. (Kör kaza: bir aracın diğer araca yan tarafından çarpması) Çok, çok kritik bir durumdaydı. TED صدمت بجانب السيارة بسرعة عالية حالة حرجة جدا
    Ebeveynlerimiz aracın masrafını bölüşmüştü, bu da beni ev işleriyle dolu sporsuz bir yaza mahkum etti. TED مع اضطرار والداي إلى تقسيم تكلفة السيارة الإجمالية، قضيت الصيف بأداء الأعمال المنزلية وبدون رياضة.
    Bağlam temelli olarak, çoğumuz bir araçta olmayı ve o aracın aniden durmasını, vücudumuzun buna verdiği tepkiyi yaşıyoruz. TED حسنًا، بناء على السياق، جرّب معظمنا أن نكون داخل سيارة ثم نوقف السيارة فجأة، ويعرف جميعنا ردة فعل أجسامنا لذلك الحدث.
    Ve bu çok küçük kısım, yani sadece %6'lık kısım aracın hızlanmasında kullanılıyor. ve durduğunuzda da frenleri ısıtıyor. TED و هذه الستة في المائة فقط ستة بالمائة تنتهي فعليا بتسريع السيارة ثم تسخين الفرامل عندما تتوقف
    aracın dışındaki küçük parçalara bakın. TED انظروا إلى الرفاق الصغار هناك، خارج المركبة.
    Ancak aracın vektörel hızı çok yüksekti, saatte 2800 kilometre TED لكن المركبة حينها كانت تحلق بسرعة عالية جدًا.
    Şunlar gül çalılıkları ve bu da, aracın arkasına sığabilecek bir mobilet. Open Subtitles وهذا هو السكوتر الذي يمكن أن يتناسب بشكل جيّد في الجزء الخلفي من السيّارة هذا عظيم.
    Fakat aracın kendisi çok kontrol edilmiş bir çevrede olacak. TED لكن العربة نفسها ستكون ذات طبيعة آمنة جداً.
    Abby vur-kaç olayındaki aracın yılını, modelini ve rengini belirledi. Open Subtitles آبي حددت اللون والطراز والنوع للسيارة التي صدمت ضابط الصف
    - Bu aracın çekilmesi için emir var. Open Subtitles أهناك مشكله ؟ هنالك أمرٌ بالحجز على هذه السياره
    -Ama tepe lambaları sayesinde olay yerindeki aracın bu olduğunu biliyoruz, öyle değil mi? Open Subtitles أجل الأمر نفسه هنا لأننا نعلم من أضواء الكشف الليلي بأن هذه مركبة من مشهد الجريمة صحيح ؟
    - Zırhlı aracın tren hâli gibi. Şehrin nakit girdisini şehir merkezindeki merkezî banka kasasına nakleder. Open Subtitles مثل سيّارة مدرعة، لكنها قطار وتنقلالنقديةمنالمدينةعلىدفعات..
    Patlama sonucu en büyük hasarı aracın yan tarafının aldığını düşünürsek... Open Subtitles أعنى,على اعتبار كميه الأضرار التى حدثت على جانبى الشاحنه من الانفجار
    Lastiğin nasıl göründüğünü biliyoruz, aracın değil. Open Subtitles نحنُ نعرف أن الإطار يبدو وكأنه ليس لسيارة
    M.I.R.A. Tom Richwood öldürüldüğünde aracın nerede olduğunu öğrenmek istiyoruz. Open Subtitles (ميرا)، نود معرفة أين كانت الطوافة عندما قتل (توم ريشود)
    Demek ki ateş eden kişi ona paralel giden bir aracın içindeydi. Open Subtitles لذلك مطلق النار كان يمشي بتوازي معه في او على مركبه اخرى
    İnsanların "Dinle İsrail" diye dua ettiklerini ve aracın arka kapılarının kapandığını duymuş. Open Subtitles سمع الناس تصلي وسمع صوت اغلاق الابواب الخلفية لشاحنة الغاز
    Onu aracın arka koltuğuna fırlatıp uzaklaştılar. Open Subtitles القوا بها في المقعد الخلفي للسياره و انطلقوا بها.
    81. aracın yıllar önceki ilk yangın görevi Little Italy'deki bir keçi çiftliğindeydi. Open Subtitles منذ سنوات كانت أول مهمة للشاحنة 81 في مزرعة أغنام في ليتل إيتلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more