"arada fark" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرق
        
    • إختلاف
        
    • فارق
        
    • اختلاف
        
    • وهذا مختلف
        
    Algılayabiliyor; ama bunu yapmamayı tercih ediyor. Arada fark var. Open Subtitles إنهُ يستطيع ، وهوَ يختار الا يفعل ذلك هناكَ فرق
    - Hayır, otele tecavüz. Arada fark var. - Beşle on yıI arası kadar. Open Subtitles كلا إقتحام فندق , هناك فرق من 5 إلى10 سنوات
    Hayır, Bir daha asla yatağa girmicem, dedim. Arada fark var. Open Subtitles كلا، إنني فقط لم أذهب إلى السرير، فهُناك فرق.
    Birkaç tane kaset yürüttüm o kadar. Arada fark var. Open Subtitles أنا نهبت بضعة أشرطة تسجيل هناك إختلاف قليل
    - Onu senden korudum. Arada fark var. Open Subtitles ـ لقد اختطفتها ـ لقد احتفظت بها بعيداً عنكم ، هُناك فارق
    Ben insanoğluna teslim oluyorum. Arada fark var. Open Subtitles أنا أستسلم للبشرية، ثمّة اختلاف.
    Hayır, Bir daha asla yatağa girmicem, dedim. Arada fark var. Open Subtitles كلا، إنني فقط لم أذهب إلى السرير، فهُناك فرق.
    Ona yalan söylemiyorsun, sadece ona gerçeği söylemiyorsun, Arada fark var. Open Subtitles انت لاتكذبين عليه انت فقط لاتخبرية بالحقيقة هناك فرق كبير
    Gerilmiyorum, titizim. Arada fark var. Open Subtitles أنا لست متوترا أنا دقيق ومهتم بالتفاصيل وهناك فرق
    Yerleşim mekânları dışında yaşamayı tercih ediyorum. Arada fark var. Kesin öyledir. Open Subtitles أختار أن أعيش بتواضع هناك فرق ما بال البذلة الكبيرة ؟
    Teşekkürler dedi, Arada fark var. Minnettarlığın doğru davranış olduğunun farkında. Open Subtitles لم ترفُض , لقد قالت شُكراً ,هُناك فرق ويجب ان تُميز هذا
    Endişe değil. Ödüm kopuyor diyelim. Arada fark var. Open Subtitles لا ، الأمر عن الرهبة وليس القلق وهناك فرق كبير
    Benim gizli görev için yetkim var. Arada fark var. Open Subtitles ، إنني مخوّل بأن أذهب متخفيّاً . هناك فرق بين اللإثنين
    Viscount ünvanı asildir ama kraliyet değildir, Arada fark var. Open Subtitles اه، عنوان الفيكونت هو أنه من النبلاء ليس ملكي. هناك فرق
    Pasaklı biri gibi davranıyorum. Arada fark var. Open Subtitles بل أعاملك كالريفي الغليظ ثمة فرق
    Arada fark var-- ince bir fark, fakat yine de bir fark. Open Subtitles هناك فرق فرق بسيط ولكنه مع ذلك فرق
    Aday olan hareket. Arada fark var. Sen göremiyorsun. Open Subtitles الحركة تظهر فى المرشح ولكن هناك فرق
    Hayır, imaj demedim. Saygınlık dedim. Arada fark var. Open Subtitles كلاّ، لم أقل صورتي، قلتُ "سمعتي"، هناك فرق
    Sen savaşı kızıştırıyorsun. Savaşan o. Arada fark var. Open Subtitles أنت تَشْنُّ حرب ، هي تُحاربُها ، هناك إختلاف
    Hayır, ben protokollere uydum. Sense şöhret peşindeydin. Arada fark var. Open Subtitles لا، أنا أتبع القوانين، أنت تسعي للمجد، هناك إختلاف.
    Arada fark var. Open Subtitles إنما.. يوجد فارق بينهما
    Bence saçıyla söylüyor. Arada fark var. Open Subtitles غناها من شعره هناك اختلاف
    Arada fark var. Open Subtitles إنها نظرية وهذا مختلف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more