"araf'" - Translation from Turkish to Arabic

    • المطهر
        
    • المَطْهَر
        
    • في العذاب
        
    • في البرزخ
        
    • بين الجنه
        
    Aslında, Dante'nin cehennem çukurlarına doğru olan korkusuz yolculuğuna ve Araf Dağı'nın yükseklerine çıkmasına yol açan Beatrice idi. TED في الواقع، إنها بياتريس التي دفعته بأن يقوم برحلة جريئة في حفر الجحيم وحتى شرفات جبل المطهر.
    Bu dünyada bizi cezalandıran, öldükten sonra Araf'a gönderen. Open Subtitles يعاقبنا في هذه الحياة، يطرحنا في المطهر بعد الموت،
    Eğer bu haritayı bulabilirsek... karımı Araf'tan kurtarabilirim. Open Subtitles .إذاأمكنناالوصوللتلكالخريطة. أستطيع أن أُحرر زوجتي من المَطْهَر.
    Eğer o haritayı bulabilirsek eşimi Araf'tan kurtabilirim. Open Subtitles .إذاأمكنناالوصوللتلكالخريطة. أستطيع أن أُحرر زوجتي من المَطْهَر.
    Abigail Araf'ta kalacak ve sen de Dünya'da seni gömdüğüm tahtadan tabutun içinde boğulacaksın. Open Subtitles ستبقى الوصيفة في العذاب وأنت ستقيد في صندوق خشبي من الصنوبر دفنتك فيه
    Araf'ta, bir teselli olacaksa öldüğüne inanıyorduk. Open Subtitles لو ان هناك أي عزاء في البرزخ لعدنا لنصدقكِ بأنكِ ميتة
    Araf'da tuzağa düşmüşsün. Open Subtitles أنت فقط مُحاصر بين الجنه والنار.
    Sandıktan bir para çıkınca, Araf'tan da bir ruh çıkar. Open Subtitles تنطلق الروح من المطهر. أيها الرجل الورع هل تملك عملة للمسيح؟
    Veya l Araf için aşağı küre popo yapabilirsiniz Open Subtitles يمكننى نقلك إلى المطهر لتنعم بحرق شمسي جميل إلى الأبد
    L kabul etmedi eğer Araf beni göndermek istiyorsunuz söyledi. Open Subtitles قلتِ أنكِ سترسليننى إلى المطهر إذا لم أوافق
    Araf oldukça büyük. Az kullanılmış, cehenneme yakın ve onu istiyorum. - Ne için? Open Subtitles المطهر فسيح ولم يستغل وملاصق للجحيم وأنا أريده
    Araf'ı komşuların birbiriyle ilgilendiği ve her perşembe gösteri yapılan bir yer olarak düşünebilirsin. Open Subtitles إذا إعتبرت المطهر مكان حيث الجيران يهتمون ببعضهم البعض وكل ثالث ثلاثاء
    Bu arada ben Araf'ta mı olacağım yoksa cehennem de mi? Open Subtitles بينما أنا في المطهر أم أن هذا هو الجحيم؟
    O da sonuçların acısını Araf'ta iki yüzyıl geçirerek çekti! Open Subtitles و هي قد قضت قرنين في المَطْهَر مُعانيةً من العواقب!
    Araf zayıf noktanı bulup oraya saldırır. Open Subtitles المَطْهَر عثر على نقطة ضعفك وتصرف على أساسها
    Araf'ta sonsuza kadar tuzağa düşmüştü. Open Subtitles إنّه مُحاصرٌ في المَطْهَر للأبد.
    - Belki Araf'a bırakmamışlardır. Open Subtitles ربما لم تخلي عنه في العذاب.
    Crydermanler 140 yıldan fazla zamandır Araf'talar. Open Subtitles لقد كانت Crydermans في العذاب
    Başkası yerini almadıkça yaşayan ruh Araf'tan çıkamaz. Open Subtitles الروح الحية لا يمكنها التواجد في البرزخ إلا إذا حلت محلها أخرى
    Araf'ta kaybolmuş her ruh yeryüzünde salınacak. Open Subtitles كل روح ضائعة في البرزخ سيطلق عنانها في الأرض
    Peki bu Araf'tan nasıl çıkabilirim? Open Subtitles إذا, كيف أصحبت مُحاصر بين الجنه والنار؟
    Araf'da tuzağa düşmüşsün. Open Subtitles أنت فقط مُحاصر بين الجنه والنار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more