| arkada içecek ve buz var. Eski usule göre hazırlar mısın? | Open Subtitles | هناك بعض الثلج والشراب بالخلف جهز لنا بعضا على الطريقة القديمة |
| Buffy ve ben bu günlerce sıkı çalışıyoruz. arkada arkadaki oda da... | Open Subtitles | أنا وبافي نتدرب هنا كثيراً هذه الأيام هناك غرفة بالخلف والتي نحن.. |
| Kızım, Danny önde oturuyor. Umarım arkada oturmanın sakıncası yoktur. | Open Subtitles | مقعد ابنتي داني في الأمام لا اظنك تمانع بالجلوس بالخلف |
| Bu durumda yapılacak en iyi şey bunu arkada bırakmaktır. | Open Subtitles | وأفضلُ جزء بهذا الموقف هو أن تحاول وضعهُ خلف ظهرُك |
| İkincisi ise, arkada ne olduysa sizden birisi yapmıştır diye düşünürüz. | Open Subtitles | الطريقة الثانية، سنفترض أن ماحدث بالمقعد الخلفي هو من فعل أحدكم |
| Şu andan itibaren hangi şapşal ses yaparsa arkada bırakılacak. | Open Subtitles | بداء من الأن , أي أحمق يحدث أزعاج سنتركه خلفنا |
| At kılığına girmiş iki insandan arkada olan gibisin ve bu sırada Gina gün boyu yüzüne yüzüne osuruyor. | Open Subtitles | انت تبدو كجزء خلفي في زي حصان مؤلف من شخصين مع جينا التي فقط تضرط في وجهك طوال اليوم |
| Ve arkada şu yüksek sesli, heyecanlı müzik çalar. Şu çılgınca parça. | TED | وهناك تلك الأصوات المرتفعة ، وموسيقى الإثارة الخلفية ، كل تلك الموسيقى الصاخبة. |
| Eğer daha derine ineceksen arkada daha büyükleri de var. | Open Subtitles | لدينا ما هو أكبر بالخلف إن كنت ستتعمق في الحفر |
| Paraşüt tarzı bir kanat ve itici güç için arkada bir motoru var, saatte yaklaşık 50 km ile uçuyor. | TED | وهي تتألف من موتور بالخلف وجناح كالباراشوت، وتطير حوالي 30 ميلاً في الساعة. |
| Lastiğim patladı. Yedek lastik arkada. | Open Subtitles | لقد انفجر لدي الإطار اعتقد أن الإحتياطي بالخلف |
| Bazı çocuklar arkada oynuyordu ve sanırım penceremi kırdılar. | Open Subtitles | هناك بعض الأطفال يلعبون بالخلف وأظن أنهم كسروا نافذة |
| Buyur. arkada dolu bir küvet var. | Open Subtitles | بالتاكيد باستطاعتك هذا فلقد حصُلت بالكاد علي حوض ممتلئ بالخلف |
| Ama koku eder. Seni bir güzel yıkayana kadar... arkada köpekle otursan iyi olur. | Open Subtitles | لكن الرائحة فظيعة وقد تمنعني إبني، يمكنك الجلوس مع الكلب بالخلف |
| Görmek istediğim arkada oturanların kaçının bunları sahneye atabileceği. | TED | أريد أن أرى كم من الأشخاص الجالسين في خلف الغرفة يستطيع أن يقذف هذا الشئ إلى المنصة. |
| Hiç olmazsa arkada bir poşet bulundur da çöpü içine koy. | Open Subtitles | تعلمين بانه على الأقل بإمكانك وضع سلة قمامة في المقعد الخلفي |
| Tamam. Adam: Alçak basınç ilerliyor, senden uzağa ama yine de ilerliyor. Belli ki kuzeydoğuya ilerliyorsun ve arkada da yüksek basınç var. | TED | بحار: نتجه إلى انخفاض أمامك لكنه يبتعد، وأنت على ما يبدو تتجهين جهة الشمال الشرقي وهناك ارتفاع خلفنا. |
| arkada görünen inekler babamın ve ineklerin de arkasında Nairobi Milli parkı bulunuyor. | TED | هذه أبقار أبي خلفي, وخلف هذه الأبقار, يقع منتزه نيروبي الوطني. |
| arkada gördüğünüz ana giriş üstünde harika simetrik tasarımların olduğu sekiz kolona sahip. | TED | تحمل تملك البوابة التي ترونها في الخلفية ثمانية أعمدة، ذات تصميم متماثل و جميل. |
| Ama temel olarak, bir kere bu binalara girdiyseniz, yakin cevreniz arkada kalmisti. | TED | لكن في الأساس، حينما تمشي داخل تلك المباني، فانك تتخلى عن المحيط الشخصي خلفك. |
| Bak ne diyeceğim... Neden elması çalıp yaşlı çekici Müfettişi arkada bırakmıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا أسرق الماسه و أترك ورائي ذلك القفاز القديم ؟ |
| Evet, ön daha iyidir derler ama ben arkada çok güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | أجل,هُم يقولون أن تجلس في المقدمة ولكن أنا حظيتَ بوقت عظيم في المؤخرة |
| Önde miydi, arkada mıydı hatırlamıyorum ama bir aracı sağa çektirdiğinden ve o araca doğru yürüdüğünden eminim. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كانت خلفه أم أمامه لكن اعلم أنه أُطلق عليه وهو ذاهب إلى السيارة |
| Peki arkada kilitli duran o şey ne olacak ? | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن ذلك الشيء الظهر المغلق هناك؟ |
| Başka dünyaları değişime uğratıp arkada bıraktığımız dünyamıza benzer bir yeri tekrar yaratacağız. | Open Subtitles | و تغيير العوالم الأخرى لنعيد تشكيل الأرض التي خلفناها وراءنا |
| Bilmiyorum. Sanırım arkada kutu atmaya falan gitti. | Open Subtitles | لا أعرف أعتقد أنه ذهب للخلف لرمي بعض الصناديق |
| Ya da onu öldürenler arkada kanıt bırakmış olabilirler. | Open Subtitles | أو الأشخاص الذين قتلوه قد تركوا بعض الأدلة خلفهم. |
| arkada kırık dökük bir siyah beyaz televizyonun gürültüsü vardı, ve eski bir devlet başkanı ve generalin gözleri bağlanıyordu ve bir direğe bağlanmışlardı. | TED | كان هناك تلفزيون من النوع الأبيض والأسود يتأرحج في خلفية الكوخ، الرئيس والجنرال السابق معصوب العنين ومربوط على العمود. |