"arzusunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • رغبته
        
    • الرغبة
        
    • رغبة
        
    • رغبات
        
    • رغبتها
        
    • الإرادة
        
    • سأنفذ طلب
        
    Avlanmamıza engel olarak bizi hâsılatımızdan etti, intikam arzusunu tatmin etmek uğruna. Open Subtitles وقد حاد بنا عن الحصاد الكبير الذي كنا نحصده لك لكي يشبع رغبته بالثأر
    Sitarcı arzusunu doyurduğunda, kızı tek başına hiç bir şeyi olmadan bırakacak. Open Subtitles حالما يشبع عازف الجيتار رغبته ... ... سوف يترك الغانية وهي معدمة
    Ve Afrika hakkında gerçekten bu konuşma arzusunu hatırlıyorum yaşadığımız ve insanların yaşadıkları ve hayatlarını sürdürdükleri, hepimiz gibi insanların rüyalarının olduğu bir yer olarak. TED و حقيقة أتذكر تلك الرغبة بالتحدث عن إفريقيا كمكان عشنا فيه وعاش فيه الناس و استمروا في حياتهم, و كانت لهم أحلام كما لنا جميعا.
    Onun sözlerinde tamamlanmış bir görevin arzusunu duyabilirsiniz. Open Subtitles تستطيع أن تسمع فى كلماته الرغبة فى إتمام مهمته
    Hayattan bıktığı ya da yaşama arzusunu kaybettiği için değil. Open Subtitles لم تكن قد تعبت من الحياة أو فقدت رغبة العيش
    Ölmekte olan bir adamın son arzusunu gerçekleştirmek çok iyi bir şeydir. Open Subtitles ارجوكى انه على وشك الموت وتلك هى رغبة الرجل الأخيرة . . اعتقد أن سيكون الأعظم بالنسبه لأعمالك النبيلة
    Kocamın son arzusunu yerine getirmek için bir yıl daha beklemek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أنتظر عاماً آخراً لأكرم آخر رغبات زوجي
    Medyanın dikkati ve FBI'ın varlığı, yeniden saldırma arzusunu arttırıyor. Open Subtitles اهتمام وسائل الإعلام و وجود اف بى اى سوف يزيد من رغبته فى اطلاق النار مجدداً
    O e-postalar olaylara bizim gibi bakmasını konusundaki Bay Drexler'ın arzusunu ona bildirmekten ibaret. Open Subtitles هذه رسائل بريد الكتروني فحسب لِـ إبلاغها عن رغبته أنها ترى السراب في طريقنا.
    Dale Connolly ayakkabılarla ilişkiye girme arzusunu dizginleyebilsin diye çıkageldim. Open Subtitles ظهرت لديل كونولي لمساعدته على كبح رغبته في المضاجعة مع وجود الأحذية.
    Onun küçük arzusunu yerine getiremezsem o zaman nasıl bir anne olurum? Open Subtitles ان لم أستطع تحقيق رغبته الصغيرة فكيف أكون أماً؟
    "Ama bir adam karnını deşme arzusunu dile getiriyorsa arkasında çok büyük bir niyet vardır. Open Subtitles ولكن عندما يفصح الرجل " عن رغبته فى شق بطنه لابد أن قراره جاء بعد تفكير عميق
    Ama ölmesi muhtemel bir kadının arzusunu yerine getirmekle ilgilenirsen nerede olacağımı biliyorsun. Open Subtitles لكن لو كانت لك الرغبة في ارضاء حاجة امرأة على وشك الموت ستعرف أين اكون
    Tüketim genelde kurbanlarla bir olma arzusunu gösterir. Open Subtitles تناول جزء من الضحية يدل على الرغبة في إبقائهم معه
    Belki de yıllar, şöhrete ve kalabalığın hayranlığına olan arzusunu köreltmiştir. Open Subtitles لربما السبب هي الأعوام من الرغبة للغزو والتملق من الحشود
    Yani babanızın devletimizi devirme arzusunu paylaşmıyordunuz? Open Subtitles إذا لم تتشارك أنت ووالدك الرغبة بالإطاحة بحكومتنا ذات السيادة حينها أو الآن ؟
    Her şeyi arındırdıktan sonra, müşterinin arzusunu, buradaki ve karşı taraftaki koltukları dolduran fanatikleri, büyütülmüş insanların büyütülmüş işler yapmasını izlemeyi... Open Subtitles مصدر دخل بملايين الدولارات؟ ..حسناً، إذا حللتها ..ستجد أنها رغبة المستهلك
    Başkanımızın Ortadoğu'da barış ve kararlılık için güçlü arzusunu vurgulamak istiyorum. Saddam 1. Open Subtitles سوف أشدد على رغبة الرئيس القوية للسلام والإستقرار في الشرق الأوسط
    Seninle ya da sensiz intikam arzusunu paylaşanlarla Roma'ya saldıracağım. Open Subtitles معك أو بدونك سأزحف لروما .. مع من يشاركوني رغبة الثأر
    Sezar'ın oğlu, tüm mal varlığını satmak zorunda kalmıştır, babasının bu, son arzusunu yerine getirebilmek için. Open Subtitles ان إبنِ القيصرِ باع كُلّ ملكيته الخاصة لتَمجيد رغبات ابيه.
    Sally'nin son arzusunu yerine getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles كان سالي أقرب إلى الأسرة ولم يستطيع احد، ان يعارض رغبتها وهي ميتة
    Ama o içinde yaşama ve hayatına devam etme arzusunu bulmuştu. Open Subtitles لكن وجد في نفسه، الإرادة على العيش، المضي قدماً.
    Ben sadece John'un son arzusunu gerçekleştiriyorum. Open Subtitles أنا سأنفذ طلب (جون) الأخير فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more