Hasat zamanında sunaklar yaptılar ve onların üstünde ateşler yaktılar. | Open Subtitles | وفى وقت الحصاد بنوا مذابحاَ وأوقدوا النيران عليها |
# ateşler cennette hâlâ yanarken # | Open Subtitles | ؟ بينما النيران ما زالت تحترق في السماء؟ |
Devasa ateşler yüzünden... insanlar neye uğradıklarını şaşrmışlardı, tıpkı liderleri gibi... | Open Subtitles | الشعب كان حائراً وقيادته بالمثل كانت مرتبكه إزاء الحرائق الهائله |
Sanırım küçük bir parti verebiliriz... biraz ateşler yakar, biraz para kazanırız. | Open Subtitles | اعتقد ان نقيم حفلة صغيرة فلنبدأ ببعض الحرائق فتحدث بعض البربجندة |
Uyandım ve toprak ateşler içindeydi. Kilometrelerce süren alevler vardı. | Open Subtitles | وعندما استيقظت كانت الأرض تشتعل بالنار ، وكان اللهب على امتداد البصر |
Karısı ölümün kıyısında zar zor nefes alır ve çok sevdiği oğlu doktora ihtiyaç duyar bir halde ateşler içinde cayır cayır yanarken. | Open Subtitles | كانت زوجته ترقد مريضة على حافة الموت بينما كان ابنه الحبيب يحترق بالحمى فى حاجة ماسة لطبيب |
İnsanlar ateşler ve patlamalarla dikkatlerini çekmeye çalıştı. | Open Subtitles | الناس حاولوا لفت انتباههم بالنيران و الانفجارات |
ateşler içinde yatıyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد انه من المفترض ان تكون فى السرير مصاب بحمى |
# Seni alıp roketini ateşler. # | Open Subtitles | "صاروخه يجعلك تصرخين بـ"مرحي"! |
Sürek avları yapıp ateşler yakabilmemizin nedeni çevremizi tanımamızdı. | Open Subtitles | لقد استطعنا أن نصطاد ونشعل النيران وذلك يرجع إلى حبنا لاكتشاف الأشياء |
Bilirsin, hani şu ağzından ateşler saçan. | Open Subtitles | كما تعلمين، واحدً مع النيران تخرج من فمه. |
Ben, babanın ruhuyum senin ve bir süre için mahkumum geceleri karanlıkta gezmeye gündüzleri ateşler içinde kalmaya yanıp tükeninceye dek işlediğim günahlar. | Open Subtitles | انا روح ابيك حكم على لفترة من الزمان ان امشى ليلا واحبس صائما فى النيران نهارا |
10 milyon mil genişliğinde ateşler çıkacak. | Open Subtitles | النيران تتساقط على امتداد عشرة ملايين ميل |
Ve bütün dünya ateşler içinde kalmış. | Open Subtitles | و يطلق نحوي العديد من الكرات النارية و النيران تبتلع العالم بأكمله |
Sybil'in öngörülerine göre ağaçtan yapılmış bir tapınak, fırtınalar ateşler ve ihanetler zamanında ortaya çıkacak. | Open Subtitles | معبد مصنوع من الخشب و قد تنبأت العرافة بأن الصندوق سيظهر في وقت العواصف و النيران و الخيانة |
Kuzeyde düşman rüzgârları esiyor, ancak güneyde ateşler yanıyor. | Open Subtitles | رياح العدو قادمة من الشمال لكن الحرائق تذهب إلي الجنوب |
Kuzeyde düşman rüzgârları esiyor, ancak güneyde ateşler yanıyor. | Open Subtitles | رياح العدو قادمة من الشمال لكن الحرائق تذهب إلي الجنوب |
İnsanlar ölmüşlerine saygı göstermek ve onları sıcak tutmak adına ateşler yakıp onlarla konuşmak için ruhlarını çağırıyorlar. | Open Subtitles | الناس يشعلون الحرائق تشريفا للأموات، ويدعون أرواحهم للتواصل معهم. |
Kurtarıcımız İsa'nın suyun üstünde yürüdüğü gibi ateşler içinden, zarar görmeden yürür isen ben de seni ateşlerin içinden takip ederim. | Open Subtitles | كما مشى سيدنا المسيح على الماء ان استطعت المشي خلال النيران بدون أن تلمسك اذن سأتبعكِ الى السنة اللهب |
Merdivenlerden yukarı ateşler çıkıyor 60 saniyen var | Open Subtitles | اللهب يصعد السلم ولديك 60 ثانيه |
Alev alev, ateşler içinde yatan küçük bir çocuk hayal edin ki tarih okuyor. | Open Subtitles | أتخيله فقط، كفتى صغير مصاب بالحمى القرمزية في الفراش يقرأ التاريخ. |
Ufuk tamamen ateşler içinde kaldığında El Alameyn Muharebesi başladı. | Open Subtitles | ...( حين بدأت معركة ( الـعـلـمـيـن بمشهد الأفق كله وهو يضطرم بالنيران... |
ateşler içinde yatıyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد انه من المفترض ان تكون فى السرير مصاب بحمى |
# Seni alıp roketini ateşler. | Open Subtitles | "صاروخه يجعلك تصرخين بـ"مرحي"! |