| Kutup ayısı ailesi, hızla değişen yuvalarına uyum sağlamak zorunda. | Open Subtitles | يتعيّن على عائلة الدب القطبي التكيّف مع وطنهم سريع التقلّب |
| Geceler boyu Kutup ayısı ne yemek yiyor ne de uyuyor. | Open Subtitles | ليلة بعد ليلة ، الدب القطبي الشاب لا ينام ولا يأكل |
| Kutup ayısı zamanı geldiğinde bir eş için karşılaşacağı vakit.. | Open Subtitles | متى يضطر الدب القطبي الشاب على الدخول في منافسة كتلك |
| Çünkü adınız Yosemite Mountain Bear(Yosemite Dağ ayısı)olduğunda, böyle yaparsınız. | TED | لأن ذلك ما تفعله حين يكون اسمك دب جبل يوسمايت. |
| Zenci bir kutup ayısı bulmak zenci bir kız bulmaktan kolaydır. | Open Subtitles | سوف تعثر على دب أسود قبل أن تعثر على زميلة سوداء |
| Aslında çoğu yaratığın soğuktan öldüğü yerde yani Alaska'da, kutup ayısı kışın gelmesini iple çeker | Open Subtitles | في الحقيقةحيوان ألاسكي واحد يحنّ إلى قدوم الشتاء. حيث أكثر المخلوقات تتعرض للهلاك تنتعش الدببة القطبية |
| Başına dert arayan bir kutup ayısı dolanıyor olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه دبّ قطبي يبحث عن بعض المتاعب. |
| Eğer kızın oyuncak ayısı varsa, o ayıyı da rahat bırakacaksın. | Open Subtitles | وأذا كان لديها دمية دب سوف تترك الدب اللعين أيضاً وشأنه |
| Eğer kızın oyuncak ayısı varsa, o ayıyı da rahat bırakacaksın. | Open Subtitles | وأذا كان لديها دمية دب سوف تترك الدب اللعين أيضاً وشأنه |
| Buz parçası üstünde sürüklenen somurtkan bir kutup ayısı resmini sürekli görüyorduk. | TED | بقينا نرى صورة الدب القطبي مرميا على قطعة جليدية صغيرة ويبدو حقاً كئيباً. |
| Paul Nicklin'den Kuzey Kutbu'nda yüzen bir kutup ayısı. | TED | الدب القطبي يسبح في المحيط الأطلسي بواسطة بول نيكلن |
| Yaklaşık 550 kiloluk bu erkek kutup ayısı vahşi ve hayli aç. | TED | و هذا الدب القطبي الذي ترونه, الذكر الذي يزن 1200 باوند إنه بري و جائع. |
| Tam o sırada, sol taraftan bu vahşi erkek kutup ayısı, avlanma bakışıyla sahneye giriyor. | TED | ثم ومن خلف ميسرة هذا المسرح يأتي هذا الدب القطبي البري مع نظرة مفترسة. |
| Bu kutup ayısı kurt köpeğinin başına dikiliyor. Pençelerini göstermiyor, dişlerini çıkarmıyor; bakıyor. | TED | و هذا الدب القطبي يقف أمام كلب الأسكيمو. لا مخالب ممتدة, لا أنياب بارزة. |
| Bu bir ruh ayı ya da Kermode ayısı. | TED | انه دب روحي و يدعى في بعض حين دب كيرمود |
| Erkek kutup ayısı korumasız yavru ayıyı yer. | Open Subtitles | الدببة قطبية الذكور ستأكل الأشبال الغير محميين. |
| Salak uzay ayısı gibi giyinmiş biriyle gezmeye gitmem. | Open Subtitles | لن أقصد المركز التّجاري رفقة أحدٍ يرتدي بزّة دبّ سخيفة |
| Burada büyük bir mağara ayısı kafatası var. | Open Subtitles | لدينا هنا لدينا جمجمة كبيرة لدب كهوف، حسناً؟ |
| O ne lan, adamın ayısı varmış. | Open Subtitles | أجل أنا بخير. يا للهول، هل يمتلك الرجل دبّاً لعيناً؟ |
| Peki tropik bir adada nasıl kutup ayısı olabilir? | Open Subtitles | كيف توجد دبب قطبية في جزيرة أستوائية؟ |
| Ajan Keen, 1212-654 Kutup ayısı. | Open Subtitles | العميلة " كين "، 1212 - 954، دُبّ أبيض |
| Yılın ilk günü 'Kutup ayısı' kulübüyle okyanusa yüzmeye gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب للسباحة في "نادي الدّب القطبي" يوم رأس السنة الجديدة |
| Ve açıkta, donmuş deniz üzerinde bir kutup ayısı. | Open Subtitles | و الدبّ القطبي الظاهر فوق الجليد البحريّ |
| Bugün size beyaz balina, Grönland balinası, denizgergedanı, kutup ayısı ve leopar foklarını göstereceğim, ama burdaki fotoğraf tüm çektiklerimden daha çok anlam ifade ediyor bana. | TED | اتعلمون يمكن ان اريكم صوراً لحيتان كبيرة .. وحيتان مميزة او دببة قطبية او فهود الفقمة ولكن هذه الصورة تعني لي اكثر من كل تلك الصور |
| Üzgünüm, millet, ama elimizde Harrison ayısı kalmadı. | Open Subtitles | أنا آسف أيّها الجميع، ولكنّ دُببة (هاريسون) تمّ بيعها |
| Dişi bir kutup ayısı yavrularına yiyecek bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنثى دُب قطبي تُحاول العثور على طعام لدياسمها. |
| - Fakat 6 ay sonra, bir kutup ayısı biraz gerginleşir ve hemcinslerinin ölüsünü pençelemeye başlar. | Open Subtitles | لكن بعد ستة أشهر يصبح الدب القطبى عصبيا إلى حد ما ويبدأ بمضغ أصدقائه الحيوانات حتى الموت. |