| Gıcırtı gibi bir ses. Kiralık ayakkabılardan. Gerçek deri. | Open Subtitles | إنها هذه الأحذية المستأجرة ، براءة إختراع للجلد |
| Bense, bir süre kafayı yedim ve buraya şutlandım ayakkabılardan pasta yapıyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لي, جُنَ جنوني و انتهى بي الحال هنا أصنع فطائر من الأحذية |
| ayakkabılardan, gömleklere, ve nefret edilen albümlere kemerlerden, tek kullanımlık vişne suyu makinelerine kadar. | Open Subtitles | من الأحذية والقمصان والسلالم الطويلة إلى المراكب وعصارات التوت |
| Sana kırmızı ayakkabılardan bahsetti mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك بتلك الحكاية التي تخص فيلم الحذاء الأحمر ؟ |
| En azından bu ayakkabılardan kurtulurdum, İtalyan sirk göstericilerine benziyorum. | Open Subtitles | ذلك كفيل ان يجعلني أستغنى عن هذا الحذاء أبدو مثل مؤدي في السيرك الإيطالي |
| Ve her davada cinayetten sonra ayakkabılardan bir tanesi kayıplara karışmış. | Open Subtitles | ,و في كل قضية واحد من هذه الاحذية اختفى بعد الجريمة |
| Ne tür ayakkabılardan hoşlanıyorsun? | Open Subtitles | اى نوع من الاحزيه تفضل؟ |
| Kızım pahalı ayakkabılardan hoşlandığını söylemişti. | Open Subtitles | إبنتي أخبرتني أنك ستكون الشخص صاحب الأحذية الغالية. |
| Yüksek elektrik akımı verilmiş bir güvenlik telini kesiyorsanız, ...kauçuk eldivenlerden ve kalın tabanlı ayakkabılardan fazlası gereklidir | Open Subtitles | إن كنت تريد العبور من سياج كهربائي عالي الطاقة تحتاج اكثر من قفازات مطاطية وزوج من الأحذية الثقيلة |
| Öğretmen gibi giyinmişti ama şu gerçekten gösterişli olan iki renkli ayakkabılardan giymişti. | Open Subtitles | حسنا لقد كان يرتدي مثل مدرس مدرسي ولكن كان يرتدي زوج من الأحذية الجلديّة الغالية الثمن |
| Bence gidip topuklu ayakkabılardan alalım. | Open Subtitles | انا اقول نذهب لنحصل على تلك الأحذية بالعجلات. |
| Peki, bu ayakkabılardan benim de vardı ama hiç iş yerinde giymeyi düşünmemiştim. | Open Subtitles | جيّد، لقد أرتديتُ هذه الأحذية وتمرنتُ بها. لكن حقًا إنني لم أفكر بأن يكونوا زي عمل. |
| Ayrıca ayakkabılardan birinde sabun ve çamaşır deterjan izi de var. | Open Subtitles | تحتوي نعول الأحذية على صابون تجاري أيضاً و مسحوق غسيل |
| Ben onların tamir ettiği tür ayakkabılardan giymiyorum. | Open Subtitles | لا أرتدي الأحذية التي تحتاج إلى تصليح. |
| Yeni arkadaşlıkların, yeni ayakkabılardan iyi olduğunu o zaman fark ettim. | Open Subtitles | عندها أدركت أن الصداقات الجديدة أفضل من الحذاء الجديد |
| Sen ayaklarındaki ayakkabılardan çok daha fazlasısın | Open Subtitles | انت اكبر من الحذاء الذي في قدميك |
| - Sen, dışarı. Kovuldun. O ayakkabılardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنت, أخرج مفصول أكره هذا الحذاء |
| Bu eski ayakkabılardan sıkıldım zaten. | Open Subtitles | أتعلم، سئمت من هذا الحذاء على كلّ حال |
| Hadi gidip şu istediğin ayakkabılardan alalım ! | Open Subtitles | لنذهب لشراء ذاك الحذاء |
| "Bu ayakkabılardan her bir çift alındığında aynı çiftten bir tane de hiç ayakkabısı olmayan birine versem n'olur?" | TED | ماذا سيحدث عندما يشتري أحد زوج من هذه الاحذية أعطى نفس زوج تماما لشخص أخر والذي لا يملك أصلا زوج من الاحذية ؟ |
| Ve her davada cinayetten sonra ayakkabılardan bir tanesi kayıplara karışmış. | Open Subtitles | تمتلك مجموعة من الاحذية الغالية الثمن ,و في كل قضية واحد من هذه الاحذية |
| Ne tür ayakkabılardan hoşlanıyorsun? | Open Subtitles | اى نوع من الاحزيه تفضل؟ |