"aydınlanma" - Translation from Turkish to Arabic

    • التنوير
        
    • تنوير
        
    • عيد الغطاس
        
    • وحي
        
    • الرؤيا
        
    • الوضوح
        
    • صحوة
        
    • للتنوير
        
    • عيد ظهور
        
    • وتثقيف
        
    • بتجلّ
        
    Belki de bir şeyi kendin öğrenmek aydınlanma yolculuğunun bir parçasıdır. Open Subtitles قد يكون تعلم المرء بنفسه.. هو جزء من الرحلة إلى التنوير
    Bu, dinsel dogma, ortaçağda Greklerin aydınlanma çağına son verdiğinde gerçekleşmişti bir kez. Open Subtitles حدث في العصور الوسطي عندما محت عقائد دينية تنوير الاغريق
    Sanki birdenbire aydınlanma yaşamış gibi sorununu çözmüştü. Open Subtitles و هو في النهاية تعامل مع مشاكله كما يحدث في عيد الغطاس
    Onun yaptığı her şey senin için bir aydınlanma. Open Subtitles إن كل شيء يتعلق بها لهو وحي عظيم.
    Daniel'in İncilinden aydınlanma bölümünden alıntılar gibi gözüküyor. Open Subtitles يبدو أنه نبوءة مأخوذة من الإنجيل من كتاب دانييل و سفر الرؤيا
    ve kesin kırılma anı vardır ve sonrasında gelen aydınlanma: Farklı bir yönden çalışmalıydık. TED وكانت هناك تلك اللحظة لانهيار مطلق، ثم من الوضوح: كان علينا أن نعمل بطريقة مختلفة.
    Ruhani bir aydınlanma sinirsel çöküşten daha iyi geliyor, ama bir çöküş olduğuna dair sizi temin edebilirim. Ve tüm verilerimi bir kenara koyarak bir terapist bulmak zorunda kaldım. TED صحوة روحية تبدو أفضل من فشل ، لكننى أؤكد لكم أنه كان فشل . وكنت لابد أن أضع معلوماتى جانباً وأذهب إلى طبيب .
    Eğer kararın buysa, tüm yapabileceğim seni hazırlamak, zamanı geldiğinde aydınlanma yolunu bulmana yardım etmek. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله هو تجهيزك مساعدتك لإيجاد طريقك للتنوير عندما يحين ذلك الوقت أذا كان ذلك ما قررت أنك تريده
    Bu arada Tanrı bu günü aydınlanma günü olarak seçti. Open Subtitles وفي نفس الوقت الرب إختار اليوم لكي يكون يوم التنوير
    Biz arıyız. aydınlanma sürecinde kovanlarımızdan çıktık. TED نحن بالفعل كالنحل ، خرجنا من أعشاشنا في عصر التنوير.
    Son olarak, aydınlanma insan doğasına aykırı mı? TED أخيرا، هل التنوير يتعارض مع الطبيعة البشرية؟
    Tıpkı insanlık tarihinde yeni bir çağ gibi, aydınlanma Çağı gibi ama farkına varma türünde bir aydınlanma, bu durumda ikna edilebiliriz ve korumak istediğimiz değerler olabilir. TED إنه أمر مماثل لحقبة جديدة في تاريخ الإنسانية، شيء يشبه عصر التنوير، لكنه نوعًا ما مثل تنوير الوعي بالذات، أنه يمكن إقناعنا، وقد يكون لدينا شيئًا نود أن نحميه.
    İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım şiddet konusuyla başlamıştı, şimdi refahımızın her yönünü içine alıyor, bu da şu inancımı güçlendirdi; sıkıntı ve dertlerimizi anlamada asıl soru insan doğası, fakat aydınlanma normları ve kurumlarıyla beslenen insan doğası aynı zamanda bunun çözümü. TED معرفتي بالإحصيات المتعلقة بالتقدم البشري ابتداءً بالعنف لكن الآن هي تشمل كل جانب من جوانب حياتنا, لقد قَوَةْ إيماني في فهم محننا ومصائبنا الطبيعة الإنسانية هي المشكلة لكن طبيعة الإنسان، تحولت من خلال تنوير الاعراف والمؤسسات كما أنه حل.
    Yani sadece ruhsal aydınlanma yolunda bir şey gibi davranmıyorsun. Open Subtitles انها لاتكون تنوير روحي للفرد
    Sanki birdenbire aydınlanma yaşamış gibi sorununu çözmüştü. Open Subtitles و هو في النهاية تعامل مع مشاكله كما يحدث في عيد الغطاس
    aydınlanma, gerçekten fark etmen gereken bir şeyi fark etmene denir. Open Subtitles عيد الغطاس هو عندما تدرك شيء أنك بحاجة إلى ادراكه
    Bak bir aydınlanma yaşadım, ve haklıydın. Open Subtitles .إنظر , لقد كان لديّ عيد الغطاس , وإنك كنتُ محق , حسنٌ ؟
    Az önce bir aydınlanma yaşadım, hem de kendi başıma. Open Subtitles لقد أتاني الآن وحي... من تلقاء نفسي
    Anahtar kelime hala aydınlanma. Anladın mı? aydınlanma demelisin. Open Subtitles ومازالت الكلمة المفتاح " الرؤيا " هل تفهم ذلك ؟ عليك قول الرؤيا
    - Yine bir aydınlanma yaşadıysan git başkasına söyle. Open Subtitles إذا كانت تُراودك لحظة أخرى من الوضوح والحقيقة
    Hayır, beyler, siz bir aydınlanma istemiyorsunuz. Open Subtitles لا، أيها السادة، أنتم لا تريدون صحوة
    Ayrıca böyle bir çaba aydınlanma yolunun bir sonraki adımı da olmayabilir. Open Subtitles ولا إن كانت هذه المغامرة هي أفضل خطوة للتنوير أكثر بالضرورة
    Diğeri de olabilirdi. aydınlanma içinde olmama sevin. Open Subtitles كنت تستطيع أن تكون الشخص الآخر كن سعيداً, لقد كان لدىّ عيد ظهور
    Bu ASL'de "aydınlanma" demektir. TED هذه كلمة "توعية وتثقيف" بلغة الإشارة الأمريكية.
    Yoksa büyük bir aydınlanma yaşamak üzere misin? Open Subtitles أم أن أنّكَ توشك أن تحظى بتجلّ حياتيّ كبير؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more