"ayrı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • منفصل
        
    • أُخرى
        
    • قطعة خاصة
        
    Ama onların bunu kabul edip etmemesi ayrı bir dava. Open Subtitles أشعر أنني أديت وظيفتي. ولكن قبولهم لها هو موضوع منفصل.
    Ama bu ayrı bir sistem olduğu için, veri tabanını korumuş olmalı. Open Subtitles ولكن لا بد أن هذه قاعدة بيانات احتياطية مخزنة على نظام منفصل
    ayrı bir bina inşa edip ayrı bir içeriğe sahip olmak istemedik. TED ونحن لم نكن نريد أن نجعل مبنى منفصل ومحتوى منفصل.
    Tabii, onun buna hazır olup olmadığı ayrı bir hikâye. Open Subtitles طَبعاً إنها قِصَة أُخرى فيما إذا كانَ هوَ جاهِزاً لأمثالي
    Asansörün 26'ıncı kata çıkması için ayrı bir anahtar gerekiyor. Open Subtitles حراسة أمنية مشدّدة على المصاعد حرّاس في الزي الرسمي. المصعد يذهب للطابق 26 سأحتاج الى قطعة خاصة
    bütün otobüs güzergahlarını tek tek inceledim, güzel ve mantıklı, her otobüs güzergahı ayrı bir çizgi TED حركة كل حافلة في المسار الخاصة بها خلال المدينة جميل و منطقي، كل حافلة لها مسار منفصل
    Bu yüzden, sürücü durumunu modelleyen ayrı bir araştırma konusuna daha başladık. TED لذلك, بدأنا بالقيام بخط بحث منفصل القيام بنمذجة حالة السائق
    Şimdi aklınızdaki tüm şeyler ile, bayanlar ve baylar, sizleri bir yolculuğa çıkarmak istiyorum Dünya'nın tamamen ayrı bir parçasına dumanlı bir şehrin caz barında Sydney Opera Binasına dönüşüyorum. TED وبأخذ كل هذا بعين الاعتبار، سيداتي سادتي، أود أن آخذكم في رحلة لجزء منفصل تماما من الأرض وأنا أحول دار أوبرا سيدني إلى حانة جاز مفعمة بالدخان في وسط المدينة.
    Ben ayrı bir varlık olurum. Tek, ayrı bir cismani birey olurum; çevremdeki enerji akışından ayrı TED أصبح منفصلاً أصبح فرد وحيد، منفصل عن تدفق الطاقة
    Ağzın üzerindeki vomeronasal organ adı verilen tamamen ayrı bir koku alma sistemi, insanlar dâhil bütün hayvanların doğal olarak salgıladıkları hormanları algılar. TED نظام حاسة الشم منفصل تمام ويدعى الميكعي الأنفي، فوق سقف الفم، يقوم بالكشف عن هرمونات جميع الحيوانات، بما في ذلك البشر بشكل طبيعي
    Tüm hesaplamalarımda etrafında ayrı bir disk bulunan bir gezegen olduğunu varsaymıştım. TED في كل حساباتي، افترضت وجود كوكب بقرص منفصل حوله.
    Ama bir konsepte sahip olmak ayrı, onun işe yaramasını sağlamak ise tamamen ayrı bir şeydir. TED ولكن أن يكون لشيء ما مفهوم، فهذا شيء منفصل تماما عن جعله ينجح.
    Bunları ayrı bir internet sitesinde takip ettiler. TED و تابع الاعبون هذا الأمر على موقع انترنت منفصل.
    İlk gece için her zaman ayrı bir kutu getir. Böylece başın derde girmez. Open Subtitles اجلبي دائما صندوق منفصل لليلة الأولى، أعتقد هذا
    Onlardan para almak... ayrı bir mesele olur tabii. Beni yine bir nevi suç ortağı yapmış olurlar. Open Subtitles قبولي نقودهم هو أمر منفصل يجعلني شريكة في الجرم من نوع آخر
    Hazırlanmış ayrı bir rapor ise; Parlamento'nun etrafını çevreleyen güvenlice kapatılmış tünellere rağmen treni işaret ediyor. Open Subtitles و قد كان هناك تقرير منفصل تم تصنيفه يقترح أنه يمكن أن يكون قطاراً على الرغم من أن الأنفاق المحيطة بالبرلمان قد أقفلت
    Parlamento binası etrafındaki metro tünelleri kapatılsa da, metro yoluyla saldırı öneren ayrı bir rapor daha metro tünelleri kapatılsa da hazırlandı. Open Subtitles هناك تقرير منفصل قد أعِدَّ وهو يقترح استعمال القطار.. برغم أنّ الأنفاق المحيطة بالبرلمان قد تمّ تلحيم مداخلها.
    Doğal olarak ayrı bir bedel karşılığı, kendi cevherlerimin de nakledilmesini isterim. Open Subtitles عادةً رسم منفصل يأتي إلي لنقل خاماتي الخاصة
    Ama burnunu benim davalarıma sokman ayrı bir konu. Open Subtitles لكن حينما تحشر أنفكَ في قضاياي، تلك رواية أُخرى.
    Ve insanlıksa insanlık başlı başına ayrı bir hikâye. Open Subtitles و البشرية؟ البشرية قصّة أُخرى.
    İyi, fakat Bay Donaghy şu an telefonda ve seninle ayrı bir etkileşime girmeye zamanı yok. Open Subtitles حسناً، لكن السيد (دوناغي) يتحدث في مكالمة أُخرى ولا يملك الوقت ليتحدث معك فردياً
    Asansörün 26'ıncı kata çıkması için ayrı bir anahtar gerekiyor. Open Subtitles حراسة أمنية مشدّدة على المصاعد حرّاس في الزي الرسمي. المصعد يذهب للطابق 26 سأحتاج الى قطعة خاصة Maybe use stairs.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more