Biz ayrıldığımız zaman, aylarca saçma sapan şeyler söylediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر عندما انفصلنا بأنني كنت اثرثر كثيرا لأشهر |
ayrıldığımız gece sizin verandadaydım ve babanla koleje gitme konusundaki tartışmalarını duydum. | Open Subtitles | في تلك الليلة عندما انفصلنا لقد كنت عند الشرفة سمعتك تتحدثين لوالدك عن الجامعة |
Kendisinin hizmetine Londra'dan ayrıldığımız gün girdim. | Open Subtitles | كلا, سيدى, على العكس أنا أخدمه فقط منذ اليوم الذى غادرنا فيه لندن |
Changshan'dan ayrıldığımız günü hesaba katarsak, 32 yıl ve 4 ay olmuş. | Open Subtitles | و 32 سنة و 4 أشهر منذ أن غادرنا تشانغشان |
ayrıldığımız gün, bize ne olduğunu merak ettin mi? | Open Subtitles | ..هل تساءلت أي مرة ما الذي حدث لنا في اليوم الذي إنفصلنا فيه ؟ |
ayrıldığımız gecenin en kötü tarafı.... ne senin ihanetin... ne de benim ikinci kattaki bir pencederen aşağı düşmemdi. | Open Subtitles | أتعلمين ماهو أصعب جزء بالليلة التي أنفصلنا فيها, لم تكن خيانتك لي ولم تكن حتى سقوطي من النافذهـ |
ayrıldığımız zaman birkaç defa görüştüğüm birisi sadece. | Open Subtitles | إنه فقط شاب كنت اخرج معه لمرات معدودة بعد إنفصالنا. |
Ayakta seni bekliyordum ve nasıl ayrıldığımız konusunda üzgündüm. | Open Subtitles | كنت أنتظرك وكنت مضطربة من انفصالنا |
Annenle ayrıldığımız zaman, alıştım havaalanlarına. | Open Subtitles | تعودتُ عليها عندما أنا و والدتكِ انفصلنا |
ayrıldığımız zamankinden çok daha farklı bir insanım. | Open Subtitles | أنا رجل مختلف عمّا كنتُ عنه عندما انفصلنا. هذا جيّد. |
ayrıldığımız zaman kabullenmek için çok uğraştım ama kabullendim çünkü çok farklı şeyler istediğimizi biliyordum bu beni bitirdi çünkü aynı zamanda ruh ikizi olduğumuzu da biliyordum. | Open Subtitles | عندما انفصلنا, اجبرت نفسي على الموافقة على هذا لأنه في النهاية عرفت اننا كنا نريد اشياء مختلفة ولكن هذا قتلني. |
Alison'la ayrıldığımız için söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر أفضل حالا عندما انفصلنا |
Bir düşün. Birdsville'den ayrıldığımız iki saat içinde, kaç tane araba gördük? | Open Subtitles | في ساعتين منذ غادرنا Birdsville في ، كم عدد السيارات شهدنا ؟ |
ayrıldığımız güne geri dönebilmeyi sen de istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تتمنين لو أننا نعود إلى ذات اليوم الذي غادرنا فيه؟ |
Aslında evden ayrıldığımız zaman uzaklaşmak için sabırsızlanıyorduk. | Open Subtitles | والحقيقة هي عندما غادرنا المنزل، ونحن لا يمكن أن تنتظر للحصول على بعيدا. |
Üç saatliğine ayrıldığımız zamanı hatırlasana | Open Subtitles | أتتذكّرون المرّة التي إنفصلنا فيها لمدّة 3 ساعات، |
Seninle ayrıldığımız akşam 2 uyku hapı aldım. | Open Subtitles | في الليلة التي إنفصلنا بها، أخذت حبتين منوم |
Çünkü erkek arkadaşım eski erkek arkadaşım, ayrıldığımız zaman buna mutlu olmadı. | Open Subtitles | بسبب صديقي، صديقي القديم عندما أنفصلنا لم يكن سعيداً بذلك |
Ve ikincisi, neden ayrıldığımız seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | وثانياً، ليس من شأنك أمر إنفصالنا |
- ayrıldığımız zaman. | Open Subtitles | ليس منذ انفصالنا |
ayrıldığımız sırada içimden bir ses bir şekilde yollarımızın kesişeceğini söylüyordu. | Open Subtitles | كان لدي إحساس عندما إفترقنا بطريقة ما وبيوم ما سبلنا ستلتقي مجددا |
Muhtemelen Melissa ve ben ayrıldığımız için aşağılık biri olduğumu düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ربما تظنين أني أحمص بأني إنفصلت عن (ميل)؟ |
ayrıldığımız sırada Mance'in ordusu Craster'ın Kalesi'ne yaklaşıyordu. | Open Subtitles | جيش (مانس) كان يقترب من كوخ (كريستر) عندما رحلنا |