Sürekli böyle diyorsun ama evliliğini bozmuş gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | كنت تقول ذلك لكني لا أريد أن أشعر كأنّي أدمر زواجك. |
böyle diyorsun ama 1,40 olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun... | Open Subtitles | أنك تقول ذلك لأنك لا تعرف كيف تبدو بطول أربعة أقدام |
"Neden böyle diyorsun?" dedi, "Öyle ya da böyle, bu böyle," dedim. | Open Subtitles | قال ما الذي يجعلك تقول هذا ؟ قلت علي أن أقول هذا |
böyle diyorsun çünkü maça kısa bir ara verildi. | Open Subtitles | أنتَ تقول هذا لأن إنتهى شوط مباراة كرة القدم |
Hayır, böyle diyorsun ama böyle şeylerin ortasında kalmak... çok çirkin olabilir. | Open Subtitles | تقولين هذا, لكن التدخل في وسط هذه الأمور يمكن أن يُصبِح قبيحاً. |
Onunla seks yaptığımızı düşündüğün için böyle diyorsun. Yavaş konuş! | Open Subtitles | تقولين هذا لأنك تعتقدين بأنّه وأنا مارسنا الجنس |
Şimdi böyle diyorsun ama ya sonra, arkadaşlarının yumurtası olunca ? | Open Subtitles | لا اريد بيضه لاكون سعيده تقولين ذلك الان, ماذا سيحدث لاحقاً؟ |
Hep böyle diyorsun,.. ...ama sonra hep yola geliyorsun. | Open Subtitles | دائما ما تقول ذلك, و لكنك دائما ما تأتي قريبا منه. |
Bulduğumuz her iğrenç şeye böyle diyorsun! | Open Subtitles | أنت تقول ذلك لجميع الأشياء المقرفه التي نجدها |
Emin misin yoksa uyuşturucu etkisiyle mi böyle diyorsun? | Open Subtitles | متأكد أنك من تقول ذلك ؟ أو هذا مفعول المخدر ؟ |
Şimdi böyle diyorsun, ama hâlâ nispeten genç bir adamsın. | Open Subtitles | تقول ذلك الآن ولكن أنت لا تزال شابا نسبياً |
Şimdi böyle diyorsun, ama temiz havaya çıkana kaya balığını oltaya çekene Tanrı'nın ülkesinin muhteşem görkemini içine çekene kadar bekle. | Open Subtitles | تقول هذا الآن, لكن إنتظر حتى تحرج وترى السمك يترنح تتنفس الهواء الرائع و ترى روعة بلاد الله |
Şimdi böyle diyorsun ama bir gün beni küçük düşürmek isteyeceksin. | Open Subtitles | تقول هذا الآن، ولكن يومًا ما، سترغب في إذلالي. |
böyle diyorsun ama hiç böyle düşünmemiştin. | Open Subtitles | ،أنتت تقول هذا الآن ولكنك لم تظن هذا دائماً |
Şimdi böyle diyorsun ama henüz kafana dank etmedi. | Open Subtitles | انت تقول هذا الآن ولكنك لم تدخل في الأمر بعد |
Şimdi böyle diyorsun ama ona sarıldığında, ve o eşsiz sevgiyi hissettiğinde... | Open Subtitles | حسناً، أنتِ تقولين هذا الآن .. ولكن في المرة التي تحملين بها طفلكِ .. وشعرتِ بتلك العاصفة من الحبّ |
Şanslı keratalarmış. Hep böyle diyorsun. | Open Subtitles | يا للمتسولون المحظوظون دائماً تقولين هذا |
Beni sevdiğin için böyle diyorsun ama. | Open Subtitles | ولكنكِ تقولين هذا فقط لأنكِ تحبني |
Yaşlı, evli bir bayan olduğumu hissetmemem için böyle diyorsun. | Open Subtitles | إنكٍ تقولين ذلك لكي لا أحس بإنني سيدة عجوز متزوجة |
Hayır, beni öyle gördüğün için böyle diyorsun. | Open Subtitles | لا ,انت فقط تقولين ذلك لانك تعامليني بلطف |
Bana her zaman böyle diyorsun: "Her şey yolunda, anne. | Open Subtitles | هذا ما تقوله دائما "لي: "كل شيء بخير، مامى . |
Şimdi böyle diyorsun ama, bir kere sevgili buldu mu hep onunla ilgilenecektir. | Open Subtitles | هذا ما تقولينه الان, لكن عندما يصبح لديه صديقة سوف يفضلها عليناً. |