Bütün bu zaman boyunca, tek kişi vardı bizi kuratarcak. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كان هناك انسان واحدا فى امكانه انقاذنا |
Bütün bu zaman içinde aramızdaki engelin kocan olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت أعتقدت بأنه كان زوجكِ الحاجز الذي بيننا |
Anlamıyorum. Bütün bu zaman bu şeye, bu yeteneğe sahiptin hiç başka sahip olan birini bulmadın mı, telepatik güçlere? | Open Subtitles | لا أفهم , طوال هذا الوقت و أنتَ تمتلكُ تلك الموهبة |
Bütün bu zaman boyunca, onun evlenmek istemediğini söyleyip durdum. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت كنت أعتقد أنه لا يريد الزواج |
Bütün bu zaman, onun öldüğünü düşündüm çünkü ruhuna bakıyordum, fakat-- | Open Subtitles | انظر هناك شبح يتحكم بجسده كل ذلك الوقت كنت أظن أنه ميت لأنني كنت أنظر لروح ولكن |
Kendi kendine Bütün bu zaman boyunca sorup durmussundur: Yalniz intikam adamlarini bu kadar rahatsiz ederken nereye gitmesi gerektigini nasil biliyordu? | Open Subtitles | لابدّ أنّك كنت تسأل نفسك كل تلك الأوقات أنّ "المُنتقم الوحيد" يُضايق جماعتي، |
Bütün bu zaman boyunca beni Ghost'tan intikam almak için kullandığın? | Open Subtitles | هل كُنت تستخدمنى طوال هذه الفترة لتحصل على إنتقامك من جوست |
Fakat bu anlaşılabilir bir şey. Çünkü, bir şekilde oyun oynayarak geçirilen Bütün bu zaman, biz insanların muktedir olduklarımızı gerçekten değiştirdiğimiz bir zaman. | TED | ولكنه أيضا مهم. لأنه تبين أننا بإمضاء كل هذا الوقت في اللعب، فإننا في الواقع نغير ما نحن قادرين عليه كبشر. |
Bütün bu zaman boyunca, ...bir kere bile olsun seni öldürmek kendimi kötü hissettirmedi. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت أنا لم أشعر مرة واحدة بالندم بخصوص قتلك |
Bütün bu zaman boyunca seni destekliyordum ve sen benden çaldı mı? | Open Subtitles | لقد كنت أثق بك طوال هذا الوقت و بالنهاية تسرقني؟ |
Bütün bu zaman boyunca onun başka bir kadınla olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كنت اظن انه مع امرأة اخرى |
Bütün bu zaman boyunca aradıklarımızdı. | Open Subtitles | الذين كنا نبحث عنهم طوال هذا الوقت |
Bütün bu zaman ve caba boyunca,hiç bir şey hissetmemek kendimi uyuşturmak içindi,ama.. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت و الجهد ... أحاول أن لا أشعر بشئ ... و لأجعل من نفسي عديم المشاعر، لكن |
Bütün bu zaman zarfında sürüde bir kurdumuz vardı. | Open Subtitles | كان معنا ذئب بالقطيع طوال هذا الوقت. |
Bütün bu zaman boyunca kim olduğumdan kaçtım. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت كنت أحاول أن أكون شخصاً غيري. |
Bütün bu zaman boyunca, sen bekliyordun. | Open Subtitles | هول لقد كنت تنتظرني طوال ذلك الوقت |
Ve bu doğru. Bütün bu zaman boyunca senden haberim yoktu. | Open Subtitles | وذلك صحيح، لكنني لم أعرف بوجودك كل ذلك الوقت |
Bütün bu zaman boyunca, bana güvenmiş olmalıydın! | Open Subtitles | فى كل ذلك الوقت كان لابد ان تثق بى |
Kendi kendine Bütün bu zaman boyunca sorup durmuşsundur: | Open Subtitles | لابدّ أنّك كنت تسأل نفسك كل تلك الأوقات أنّ "المُنتقم الوحيد" يُضايق جماعتي، |
Bütün bu zaman boyunca Linderman, bizim yaşamımızla oyun oynamış. | Open Subtitles | طوال هذه الفترة كان (ليندرمان) يتلاعب بنا |
Bütün bu zaman boyunca beni burada bırakanlar emin olun, kafalarınızı burada uçuracağım. | Open Subtitles | ان يتركونى هنا فى العراء كل هذا الوقت, بينما سوف اكسر بعض الرؤوس معا, واراهن على هذا |