"bütün hayatımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حياتي كلها
        
    • كل حياتي
        
    • حياتي بأكملها
        
    • طوال حياتي
        
    • حياتي بالكامل
        
    • قضيت حياتي
        
    • كامل حياتِي
        
    • قضيت حياتى كلها
        
    • طيلة حياتي
        
    • حياتي بأسرها
        
    • حياتي كاملة
        
    • أمضيت حياتي
        
    • كامل حياتي
        
    • أمضي حياتي كلّها
        
    • أمضيت حياتى كلها
        
    Her neye ihtiyacın varsa onu yapmak için Bütün hayatımı sana adadım. Open Subtitles لقد وظفت حياتي كلها لك، بالقيام بأي شيء احتجت مني القيام به
    Neden lokantada tanıştığım bir kız için Bütün hayatımı mahvettim? Open Subtitles لماذا أخسر حياتي كلها من أجل فتاة قابلتها في مطعم؟
    Bütün hayatımı arkamda bıraktım ama akıllı bir hareket olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles تركت كل حياتي خلفي لكنها خطوة ذكية، تعرف
    Ama diğer zamanlarda... bu çok aptalca geliyor... Bütün hayatımı mahvedermiş gibi hissediyorum. Open Subtitles لكن عندها ، في أحيان أخرى يبدو لي ذلك أمراَ سخيفاَ كما لو أنه سيدمر حياتي بأكملها
    Bütün hayatımı dava için savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi. Open Subtitles لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني.
    Bazen bir çift balık gözünün tam içine bakıp, Bütün hayatımı görürüm. Open Subtitles بعض الأوقات أنظر مباشرة إلى عيني سمكة وأرى حياتي بالكامل
    Ama Bütün hayatımı kendimi yüzüstü bıraktığım kadar seni de yüzüstü bırakarak geçiremem. Open Subtitles لكن لا يمكنني أن أقضي حياتي كلها أخيب أمالكِ بقد ما خيبت أملي
    Bütün hayatımı itip kakan ve bağıran adamlar etrafında geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت حياتي كلها حول رجال يدفعون ويمزقون ويصرخون ...
    Bütün hayatımı gerçekleşmeyecek bir rüyanın peşimden olmayacağından hep korkarak harcamak bana ne kazandırdı. Open Subtitles ما يحصل لي هو أنني قضيت حياتي كلها أعمل لهذا خائفة دائمة من أنني ألاحق أحلام تافهة
    Bütün hayatımı sadece bir kadınla geçirdim sonra o da lezbiyen oldu. Open Subtitles لقد عشت حياتي كلها مع إمرأة واحدة و إتضح لي في النهاية أنها شاذة جنسيا
    Bütün hayatımı o bir yerlere takılıp düşmesin diye harcadım. Open Subtitles لقد أمضيت حياتي كلها ، أفتش عن الحفر التي قد يسقط فيها
    Bütün hayatımı bir dişi beni kabul etsin diye kendimi kanıtlamaya çalışmakla geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت حياتي كلها في محاولة لإثبات نفسي بحيث فإن الإناث يدعون لي لبلدها.
    Bütün hayatımı insanlardan uzak durmaya çalışarak harcadım. Open Subtitles قضيت كل حياتي لاعمل مسافه بيني وبين الناس الاخرين
    Hayır. Bütün hayatımı bu ana hazırlanarak geçirdim. Open Subtitles كلا ، لقد قضيت كل حياتي أستعد لهذهـ اللحظة
    Yani Bütün hayatımı kandırılarak mı harcadım? O yalan söyledi, ben değil. Open Subtitles إذاً أنا في الأساس,قضيت حياتي بأكملها مخدوع؟
    Bütün hayatımı aileme ve abime sırtımı dönerek yaşayamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أعيش حياتي بأكملها بعيداً عن والدي وأخي
    Bütün hayatımı dava uğrunda savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi. Open Subtitles لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني.
    Juan! Bütün hayatımı bir jimnastik salonunda geçirdim. Open Subtitles جوان، لقد قضيت حياتي بالكامل في الجمنازيوم
    Bütün hayatımı bu organizasyonu açığa çıkarmak için harcadım. Open Subtitles صَرفتُ كامل حياتِي لأحاول أَنْ أكْشفَ تلك القواتِ
    Bütün hayatımı, bu ülkeyi Assad gibi adamlardan korumak için harcadım. Open Subtitles لقد قضيت حياتى كلها أدافع عن هذه البلاد من أمثال (أسد)
    Bütün hayatımı onun haklı olduğunu bilerek ama onun aklını kaçırdığını düşünür rolü yaparak geçirdim. Open Subtitles طيلة حياتي كنت أعرف أنها محقة و أتظاهر بأنها مجنونة
    Bütün hayatımı Sona'da geçirmeyi düşünmüyordum. Open Subtitles لم أخطّط أبداً لأن أمضي حياتي بأسرها في (سونا)
    Bütün hayatımı o'na sorun çıkartarak geçirmiştim, ve değiştimi anlaması... biraz zaman alacaktı. Open Subtitles لقد عشت حياتي كاملة لا أسبب له سوى الحزن وسف يأخذ وقتا قبل أن يصدق بأنني تغيرت فعلا
    Bütün hayatımı bu adama zıt yaşadım. Open Subtitles لقد قضيت كامل حياتي وأنا معارض لهذا الرجل
    Sadece düşün... Bütün hayatımı böyle bir şey... böyle iğrenç bir şey, görmeden geçirebilirim. Open Subtitles اعتقدت أنّي قد أمضي حياتي كلّها دون رؤية شيء مزعج لهذه الدرجة
    Ben ki Bütün hayatımı öğrenmeye, tarihe, bilime, edebiyata adamış biriyim. Open Subtitles أنا، الذي أمضيت حياتى كلها أحاول بنفسي دراسة التاريخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more