"büyük şeyler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشياء عظيمة
        
    • الأشياء الكبيرة
        
    • اشياء عظيمة
        
    • شيئا كبيرا
        
    • شيء أكبر
        
    • شئ كبير
        
    • بأشياء عظيمة
        
    • لأشياء عظيمة
        
    • شيء كبير
        
    • أشياء كبيرة
        
    • أموراً مدهشة
        
    • أشياء أكبر
        
    • لأمور عظيمة
        
    • أمور عظيمة
        
    • أمور مهمة
        
    Burada durup bu hikâyeyi anlatmam, hepimizin istekle, tutkuyla, katışıksız inatla, vazgeçmeyi reddetmekle, Büyük şeyler başarabileceğine, Sting'in söylediği gibi eğer bir şeyi yeterince çok hayal edersen mutlaka olacağına dair bir kanıt. TED أن وقوفي هنا ورواية هذه القصة يعتبر دليلا على قدرتنا لتحقيق أشياء عظيمة بالطموح والشغف. بالإصرار التام، برفض الاستسلام، إذا كنت تحلم بشيء بقوة كافية، مثل ماقال ستينق، يمكن لهذه الأحلام أن تتحقق.
    Aynı sebeple Büyük şeyler, küçük parçalardan yani detaylardan, pek de etkilenmezler. TED لذات السبب، لا تتأثر الأشياء الكبيرة كثيرًا بفعل أجزائها الصغيرة المكونة لها، أي؛ بالتفاصيل.
    Ama benimle takılırsan Büyük şeyler başaracağım Morty ve sen de bunların bir parçası olacaksın. Open Subtitles لكن اذا بقيت معي ، سأقوم بتحقيق اشياء عظيمة مورتي وستكون جزء من ذلك
    Eğer Büyük şeyler olup bitiyorsa bunu saklamak çok zordur. Open Subtitles عن الذى أسمعه عند موها من الصعب أن أخفى شيئا إذا كان شيئا كبيرا سيحدث
    Bu hiçte asil bir amaç değil. Daha Büyük şeyler istemelisin, seni piç kurusu. Open Subtitles هذا ليس طموح جيد، يجب أن تطمـح في شيء أكبر أيها الأحمق
    Burada senin için gerçekten Büyük şeyler oluyor. Open Subtitles اذاً ، انت تحصل على شئ كبير جداً يحدث هنا
    O küçük alev Aziz Teresa, Büyük şeyler görüyorum. Open Subtitles أيتها "الزهرة الصغيرة"... القديسة تيريزا, ... أنا أتنبأ بأشياء عظيمة.
    - Samaritan'ım, kaderinde çok Büyük şeyler yapmak var. Open Subtitles السامريتي, كنت متجهة لأشياء عظيمة.
    Ve herkes bilir ki, Almanlar'a küçük bir şey verirsen örneğin çalışma odası veya Avusturya daha Büyük şeyler isteyeceklerdir. Open Subtitles و الجميع يعلمون بأنك إذا أعطيت الألمان شيئاً صغيراً كغرفة الدراسة أو النمسا ينتهي الأمر برغبتهم بالحصول على شيء كبير
    Burada Büyük şeyler yaratabilirim, buraya başladığım notaya çok hızlı dönebilir ve daha küçük şeyler yapabilirim. TED ويمكنني أن تنتج أشياء كبيرة هنا ، ولكن يمكنني أن أعود بسرعة والعودة حقيقة بسرعة إلى حيث بدأت ، وإنتاج أحجام أصغر
    - Anlaşılan epey Büyük şeyler başaracaksın. Open Subtitles يبدو وكأنك انجزت بضعة أموراً مدهشة
    Binalar, köprüler gibi kendimizden Büyük şeyler yapmamıza tuğlalarla izin verdiler. TED أتاحت لنا بناء أشياء أكبر منا، بنايات، أبراج، آجرة واحدة كل مرة.
    Bak, şimdiye dek işe aldığımız en genç kişisin ve kaderinde Büyük şeyler başarmak olduğundan şüphem yok. Open Subtitles أنظر، أنت أصغر مجند لدي ولا أشك قط أنه مقدر لك أن تفعل أشياء عظيمة
    Galiba ailem benden çok Büyük şeyler bekledi. Open Subtitles إظن إن والدي توقعوا أشياء عظيمة مني
    Büyük şeyler küçük pakette gelirmiş. Open Subtitles يقولون الأشياء الكبيرة تأت من الصفقات الصغيرة
    Senin için hep Büyük şeyler istedim, Bartleby. Open Subtitles أردتُ فقط الأشياء الكبيرة لَك، Bartleby.
    Onlar da kaderlerinde çok Büyük şeyler olacağını sanıyordu aynı sizin gibi. Open Subtitles كانوا مؤمنين بأن قدرهم اشياء عظيمة تمام مثلكم
    Benim için Büyük şeyler öğren. Mwa! Hoşçakal. Open Subtitles تعلم شيئا كبيرا من أجلي. إلى اللقاء.
    Yıldızları, Güneş'imiz gibi ışık kaynağı olarak görebiliriz ancak derinlerde daha Büyük şeyler oluyor. Open Subtitles قد نرى النجوم كشمسنا كمصادر للطاقة لكن يحدث شيء أكبر بالداخل.
    Burada senin için gerçekten Büyük şeyler oluyor. Open Subtitles اذاً ، انت تحصل على شئ كبير جداً يحدث هنا
    Büyük şeyler yapacağını hayal ediyordun. Open Subtitles حلمت بأشياء عظيمة
    Samaritan'ım, kaderinde çok Büyük şeyler yapmak var. Open Subtitles ...السامري كنت متجهة لأشياء عظيمة
    Dinle, Büyük şeyler yapacağız. Şu an onun üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles اسمع، هناك شيء كبير يجري إنّي أعمل على شيء كبير حقاً
    Sevgimi ve erkekliğimi kanıtlamak için, Büyük şeyler başarmak istedim. Open Subtitles كنت أرغب في عمل أشياء كبيرة كي أساعد الناس وإظهار حبي للإنسانية
    - Anlaşılan epey Büyük şeyler başaracaksın. Open Subtitles يبدو وكأنك انجزت بضعة أموراً مدهشة
    Bizi daha Büyük şeyler bekliyor, bunu başarabiliriz de. Open Subtitles لدينا أشياء أكبر لنحققها . ونستطيع تحقيقها أيضاً
    Her zaman Büyük şeyler yapmanın kaderinde olduğunu biliyordum Chloe. Open Subtitles لطالما عرفت أنك مقدرة لأمور عظيمة يا (كلوي)
    Kafayı yediğini düşünüyorum, birlikte yapacağımız şeyler var, Büyük şeyler. Open Subtitles لقد فقدت عقلي بسببك، سنفعل كل تلك الأمور سويًا، أمور عظيمة
    Büyük şeyler, Jack. Önemli şeyler. Open Subtitles أمور عظمى يا " جاك " , أمور مهمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more