"büyük anne" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدتي
        
    • الجدة
        
    • جدة
        
    • جدتى
        
    • الجدّة
        
    • ياجدتي
        
    • أجداد
        
    Hayır, Büyük anne. Uyku vakti. Yatakta sigara olmaz, tamam mı? Open Subtitles لا جدتي انه وقت النوم,انت في السرير لا تستطيعين التدخين الان
    Sadece yatağına geri dön Büyük anne. Herşey kontrol altında. Open Subtitles فقط عودي إلى النوم يا جدتي, كل شيء تحت السيطرة
    Biliyorsunuz, Büyük anne de okulda öğretmendi. Open Subtitles كما تعلمون، فإن جدتي كانت مُدرسة بهذه المدرسة
    Bu yüzden olsa gerek Büyük anne gibi kat kat giyinip eşarplar takıyor. Open Subtitles افضل بكثير و هذا هو سبب ارتدائها للعديد من الملابس و لوشاح الجدة
    İster bir anne, kız, kardeş bir arkadaş ya da Büyük anne olsun. TED سواء أن كانت أم أو ابنة أو شقيقة أو صديقة أو جدة.
    Büyük anne, son seferinde sen burada mıydın? Open Subtitles متى كانت زيارتك الأخيرة الى هنا , جدتى ؟
    Büyük anne bu tür hikayeleri iyi anlatıyor. Open Subtitles إن جدتي تجيد رواية كل تلك الحكايات المحبوكة
    Büyük anne, büyük babanın ölüm yıl dönümünden_BAR_hemen sonra gidebileceğini söyledi. Open Subtitles قالت جدتي أنها ستذهب مباشرة بعد اقامة صلاة الذكرى العامة على روح جدي
    Ve Büyük anne benim mallarıma dokunmasan iyi olur! Open Subtitles و يا جدتي من الافضل لك ان تتركي سجائري او سوف ادخن مؤخرتكِ
    - Almanlar değildi Büyük anne..sığınağa gidelim Open Subtitles هؤلاء ليسوا الألمان يا جدتي يجب أن نخرج من المنزل
    Sorun bu değil, Büyük anne. Hepsi şımarık çocuklar. Open Subtitles لم يكن هذا ما أقصده لكنهم مدللين، يا جدتي
    Dügüne 15 gün kaldi Büyük anne. Her seye hayir diyemezsin. Open Subtitles الزفاف بعد أسبوعين يا جدتي لا يمكنك رفض كل شيء
    Büyük anne bu aile ağacını parşömenin içinde buldum. Open Subtitles جدتي وجدتُ شجرة العائلة هذه داخل البرشمان
    Sana gerçeği anlatsam, benimle bir daha asla konuşmazsın Büyük anne. Open Subtitles إذا قلت لك الحقيقة، يا جدتي . فإنكِ لن تتكلمي معي مرة أخرى
    Büyük anne sağlam karakterli bir kadın, değil mi? Open Subtitles إن الجدة بالتأكيد سيدة ذات شخصية صلبة، أليست كذلك؟
    Büyük anne ve babanız, tatsız, duygusal, ...gerçek. Open Subtitles الجد و الجدة لم يحبوا أن يتكلموا عن الأشياء
    Büyük Büyük anne, Burt'u kaçırmış gibi yapmam için bana para verdi ama bu iş Burt'ün hoşuna gitti ve küçük oğlunu bir süre terk etti. Open Subtitles الجدة الكبيرة دفعت لي لأتظاهر بأني اختطفت بورت وتجاوب مع الأمر كلياً
    KB: Düşünüyorum da... Buradaki hiç kimse, köyde benim Büyük anne olacak kadar yaşlı olduğuma inanır mı ? TED خالدة: هل يصدق الناس هنا أنني في عمر من المفترض أن أكون فيه جدة في قريتي؟
    Bir kuzen, bir kız arkadaş, bir Büyük anne, güvenebileceği bir teğmen birinin adı mutlaka bir yerdedir. Open Subtitles قد يكون قريباً أو قد تكون صديقة أو جدة قد يكون شخصاً يثق به لا بد من وجود اسم شخص ما على إحدى الأوراق وإليك الأمر الأهم
    Belki bunu Büyük anne olmadan önce düşünmeliydin. Open Subtitles نعم، حسناً، ربما كان عليكِ أن تفكري في هذا قبل أن تصبحي جدة
    Büyük anne, tam olarak ne arıyoruz? Open Subtitles عن ماذا نبحث , جدتى ؟
    En azından Koreli Büyük anne taklidimi yapmadım. Open Subtitles على الأقلّ لم أذكر جدّتي الكوريّة. الجدّة (غيشا)؟
    Bu dediğin çok fena, Büyük anne. Open Subtitles هذا شيءً فضيع لتقولينه.ياجدتي
    Büyük anne, babaların olmadığı bir dünyaydı. TED لذلك، فإنه كان عالما بدون أجداد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more