Michael Westen, söylemeliyim ki bu büyük bir onur. | Open Subtitles | مايكل ويستن علي أن أقول أنه شرف كبير جدا |
Başkan Hayes, sizi dükkanımızda ağırlamak bizim için büyük bir onur. | Open Subtitles | عمده هايز انه شرف كبير لى ان تقف هنا بالمحل |
Bugün sizlerle burada olmak büyük bir onur ve ayrıcalık. | Open Subtitles | إنه شرف عظيم وتميز لي أن أكون هنا معكم اليوم |
Bugün burada, bu şehrin bu mükemmel adamını ve sadık hizmetkarını uğurlamak ne büyük bir onur. | Open Subtitles | يا له من شرف التواجد هُنا اليوم للمساعدة فى توديع رجل عظيم وخادماً مُخلصاً لهذه المدينة |
Seçilmiş kişinin, annesi ve kardeşiyle tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف عظيم أن نقابل أم و أخ الشخص المختار |
Teşekkürler. Bu senenin konuşmasını benden yapmam istenmesi, büyük bir onur. | Open Subtitles | شكراً، إنه شرف لي أن يطلب مني أن اقدم محاضرة آرثر و فولر |
Söylemeliyim ki sizinle çalışmak büyük bir onur, efendim. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك، لقد كان شرفاً عظيماً لى بالعمل معك ياسيدى. |
Bu büyük bir onur ve daha büyük bir sorumluluktur. | Open Subtitles | وهذا شرفٌ عظيم. ومسؤولية عظيمة كذلك. |
Pazar yemeğine davet edilmek büyük bir onur. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو شرف كبير. توجيه الدعوة إلى العشاء الأحد. كل شيء بخير؟ |
Detektif baş müfettişi Durk. Bu büyük bir onur. | Open Subtitles | رئيس القسم الأعلى هذا شرف كبير |
Bu büyük bir onur, Emir. Lütfen, otur. | Open Subtitles | انه لا شرف كبير ان الاقيكم ، تفضلو |
Açılış konuşmacısı seçilmek büyük bir onur ve korkunç bir sorumluluk. | Open Subtitles | أن يتم إختياري بأن أكون المتحدثة الرئيسية شرف عظيم ومسؤولية هائلة. |
Bu sahnede ikinci kez yer alma fırsatına sahip olmak gerçekten büyük bir onur. Çok minnettarım. | TED | انه فعلا شرف عظيم لي ان أصعد المنصة للمرة الثانية. أنا في غاية الامتنان. |
Yeniden bizimle olmanız büyük bir onur. Seni görmek de güzel Boris. | Open Subtitles | شرف عظيم ان نحظى بكم معنا ثانية سعدنا برؤيتك يا بوريس |
Kabul etmeniz büyük bir onur. | Open Subtitles | يا له من شرف لنا، دوقة فون تيشين. |
Bu gece burada olmak büyük bir onur. | Open Subtitles | يا له من شرف هو أن أكون هنا الليلة. |
Böyle güzel bir hanımla tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف عظيم لي أن أقابل شابة جميلة أخرى |
Gizli Servis başkanı olan ilk kadınla çalışmanın ne denli büyük bir onur olduğunu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني ان اقول لك انه شرف لي ان اعمل مع اول أمرأة تشغل منصب رئيسة هذا القسم |
Bir Ruh ile karşılaşmak büyük bir onur olurdu. | Open Subtitles | مقابلة الروح سوف تكون شرفاً عظيماً. |
Böyle bir davet, büyük bir onur demektir. | Open Subtitles | دعوةٌ مثل هذه شرفٌ عظيم |
Sizi Grand Metropolitan'da ağırlamak bizim için çok büyük bir onur. | Open Subtitles | انه لشرف كبير أن نستضيفك في فندق غراند متروبوليتان |
Benim için büyük bir onur; Akademi'mizin seçkin üyelerinden birini takdim etmek: | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم أحد أبرز الاعضاء في مجتمعنا الأكاديمي |
Tebrikler, Evan. Susan, bu benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | مبروك انا مبتهج ويشرفنى ذلك |
5'li, sizinle beraber olmak büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه من الشرف أن أكون معكم هنا يا شباب |
Böylesine çekingen biriyle tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | انه من الشرف ان تحصل على اجتماع مع شخص يستحي |
Seninle tanışmanın büyük bir onur olduğunu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | حسنا، أنا فقط أريد أن أقول، انه لشرف أن ألتقي بكم. |
Öncelikle, bu inanılmaz kadınların arasında olmak çok büyük bir onur. | Open Subtitles | اولا دعوني اقول انه لشرف حقيقي ان اكون هنا بجانب هؤلاء النساء الجميلات |