| Bizi odasına geri götürecek ve böylece herkese büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyebileceksin. | Open Subtitles | و هو سيأخذنا للغرفة و أنت ستخبر الجميع أن هذا كله كان فقط خطأ كبير |
| Bizi odasına geri götürecek ve böylece herkese büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyebileceksin. | Open Subtitles | و هو سيأخذنا للغرفة و أنت ستخبر الجميع أن هذا كله كان فقط خطأ كبير |
| Teslim olursan eminim bunun büyük bir yanlış anlama olduğunun farkına varacaklardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة لو انك سلمت نفسك, فسيكتشفون إنه كان سوء فهم كبير |
| Sen kardeşimi alet ederek daha büyük bir yanlış yaptın. | Open Subtitles | وقمت بخطأ كبير عندما وظّفت أخي الصغير |
| Çünkü en son bir kadın bana özel ders teklif ettiğinde büyük bir yanlış anlama olmuştu. | Open Subtitles | كان هناك سوء فهم كبير انتهى بي الأمر بتعلم التفاضل والتكامل |
| Bu doğru. Annene bunun tamamen büyük bir yanlış anlama olduğunu anlatır mısın. | Open Subtitles | أجل، أخبري والدتك أن الموضوع مجرد سوء تفاهم. |
| Sen de büyük bir yanlış yaptığını hissediyordun. | Open Subtitles | وشعرت كما لو أنك ترتكبين خطأ فادحاً. |
| büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu düşündüğümü söyleyerek sözlerime başlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البدء بالقول أعتقد بأن كان هنالك سوء تفاهم كبير هنا |
| Annem tacizden tutuklanmıştı... tabi ki büyük bir yanlış anlaşılmaydı. | Open Subtitles | إعتقلت والدتي بتهمة سوء السلوك , و لكن بالطبع كان الأمر مُجرد خطأ كبير |
| Affedersiniz memur bey. büyük bir yanlış anlaşılma var. | Open Subtitles | عذراً ايها الضابط هناك خطأ كبير |
| Ama bana inanmalısın! Çok büyük bir yanlış anlaşıIma var. | Open Subtitles | يجب أن تصدقني هناك خطأ كبير |
| Ortada büyük bir yanlış var. | Open Subtitles | كل هذا خطأ كبير |
| Bunu durdurmamıza yardım edebilirsin. Hepsi sadece büyük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | يمكنك المساعدة في إنهاء هذا الأمر كله كان سوء فهم كبير |
| Bak, sana üzgün olduğumu, büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu ve değişmeye hazır olduğumu söyleyebilirim ama bu saçmalıkları duymak istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أجلس هنا و أٌقول لك أني آسف كان سوء تفاهم و أنا مستعد للتغيير و لكني لا أعتقد أنك تريدين سماع هذا الهراء |
| Şükürler olsun çok büyük bir yanlış anlamaymış. | Open Subtitles | على أيّ حال، كان سوء فهم كبير حمـدًا للربّ |
| - Sana güvenmiştim, Gordon. - Çok büyük bir yanlış yapıyorsun. | Open Subtitles | "لقد وثقت بك، "جوردن - أنت تقوم بخطأ كبير - |
| - Çok büyük bir yanlış yapıyorsun. | Open Subtitles | -أنت تقوم بخطأ كبير |
| Bak, çok büyük bir yanlış anlaşılma oldu ve her şeyi açıklayabilirim. | Open Subtitles | اسمعي، كان هناك سوء فهم كبير ويمكنني تفسير كل شيئ |
| Beyler başka bütün açıklamaların bir anlamı olmayacağı için sanırım bu büyük bir yanlış anlama oldu. | Open Subtitles | ،أيها السادة ،في غياب أي تفسير لما حدث أخشى أن هذا كان مجرد سوء فهم مأساوي كبير |
| Sen de büyük bir yanlış yaptığını hissediyordun. | Open Subtitles | وشعرت كما لو أنك ترتكبين خطأ فادحاً. |
| Bu büyük bir yanlış anlaşılma. Ben hiçbir şey yazmadım... | Open Subtitles | إسمع،إنه سوء تفاهم كبير لم أكتب أي شيء،وسنتحدث بذلك |