| Birkaç engelleme büyüsü var ama sadece bağlanmış çekirgede işe yarıyor. | Open Subtitles | هناك اثنان من تعويذة الجدار ولكنهم فقط يعملوا علي موضع ثابت |
| Silahın nereye saklandıysa, oradan yükselip, bize kendini göstereceği bir büyüsü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و هي تقول بأنها تمتلك تعويذة ستجعل السلاح يخرج من المكان المخبأ به |
| Anlaşılan kötülüğü dışarıda tutmak için yaptığım koruma büyüsü içeride de tutuyor. | Open Subtitles | يبدو أن تعويذة الحماية أبقت الشر بالداخل بدلاً من منعه من الدخول |
| Bazıları onların şeytani şeyler bildiğini, cadı büyüsü ve kara büyüler yaptığını söyler. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون بأنك تعرف اشياء غير مقدسة حولة ممارسة السحر والاعمال الشريرة |
| Ama kapıda bir koruma büyüsü var. Açmak tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | لكنْ هناك تعويذة حماية على الباب وقد يكون فتحه خطيراً |
| Biliyorsunuz, bir araya getirme büyüsü yaparsak bunu çok daha hzlı tamamlayabiliriz. | Open Subtitles | لعلمكما، نستطيع إنجاز هذا أسرع بكثير إن استطعنا إلقاء تعويذة إعادة ترميم. |
| Asla kullanmamam gereken bir büyü daha var. - Ne büyüsü? | Open Subtitles | حتى أن هناك تعويذة اخبرتني بألاّ استخدمها أبداً |
| Çok basit bir büyü. Kaybolanlara, nerede olduğunu bilmeyenlere yol gösterme büyüsü yapayım. | Open Subtitles | إنها تعزيمة بسيطة ، تعويذة قائدة توجه المسافرون عندما يتيهون |
| O kadar zor değil. Sıradan bir yol gösterme büyüsü. Hem de çok dikkatliyim. | Open Subtitles | هذا ليس صعبا ، إنها مجرد تعويذة توجيه ، و أنا حذرة كفاية |
| Yön bulma büyüsü yapabilirim. İşe yarayacağından eminim. | Open Subtitles | يمكننى عمل تعويذة التوجيه أنا أعرف أنه يمكننى عملها |
| Zeka büyüsü sona erdiğinde ne olacak? | Open Subtitles | مالذي سيحصل في اللحظة التي تنتهي فيها تعويذة الذكاء؟ |
| Kendine bir büyü yapmış, Prue, zeka büyüsü. | Open Subtitles | فلقد ألقت على نفسها تعويذة، برو وهي تعويذة الذكاء |
| 19 tane büyücü yok etme büyüsü var ama bir tane bile belirleme yok. | Open Subtitles | تسعة عشر تعويذة خاصة لموت المشعوذ من دون أي اختبار |
| Bu bir vazgeçme büyüsü. Eğer sesli bir şekilde okursak, güçlerimizi bizden alacak. | Open Subtitles | إنها تعويذة التَّخلي، إن قرأناها بصوتٍ عالٍ، سيحصل على قدراتنا كلها |
| Taktığım bileziğin büyüsü gitse bile onu bulacağım ve hislerimden bahsedeceğim. | Open Subtitles | حتّى بعد زوال السحر عن هذا السوار سأجده و أخبره بشعوري |
| Asıl büyüsü şurada: Yüksek basınçta çalışmaları gerekmez. | TED | وهنا يكمن السحر الحقيقي: فهي ليست بحاجة لأن تعمل تحت ضغط مرتفع. |
| Böyle söyleyince, bütün büyüsü uçup gidiyor. | Open Subtitles | حينما تتحدث عنه بتلك الطريقة فإنّه يفقد سحره .. |
| Demir parmaklıklardan geçen sözcüklerin büyüsü yok oluyor. | Open Subtitles | لكن الهمسات التي تسربت عبر قضبان السجن فقدت سحرها |
| Bir hafıza büyüsü yapabiliriz ama saçları sökülmeye başladı mı? | Open Subtitles | يمكننا القيام بتعويذة استرجاع ذاكرة ولكن هل سقط شعر رأسه؟ |
| İyileştirme büyüsü deneyenlerin başlarına gelenleri duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت قصصاً عن بعض الناس الذين أجروا تعاويذ للشفاء |
| Bir masum bulup, büyüsü altına alıp | Open Subtitles | إنها يجب أن تبحث عن بريء لتجعله تحت سيطرة تعويذتها |
| Bütün bu zeka büyüsü, benim dışarıda öğrenilecek çok fazla iyi bilgi olduğunu fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | أتعلمين، إن أمر التعويذة بأكمله، جعلني أدرك بأنه يوجد العديد من المعلومات الرائعة في هذا العالم |
| Demek haklıydım. Algurian beden değiştirme büyüsü. Bir gözünüz onda olsun. | Open Subtitles | انا كنت على حق , تعويذه جزائريه لتبديل الجسد راقبه |
| Öyleyse, George Mark'ın büyüsü ne? | TED | فما هي المقومات السحرية في دار جورج مارك؟ |
| Ağacın iki kişiyi kraliçenin lanetinden korumaya yetecek kadar büyüsü var. | Open Subtitles | تحتوي الشجرةُ سحراً كافياً لحماية اثنين مِن لعنة الملكة. |
| Kim +9 aptallık büyüsü yapıp bir canavar ve dört ayaklı yardakçılarını çağırdı? | Open Subtitles | من قام بسحر أحمق ودعا الوحش والّذي يمشي على أربع معه؟ |
| Provaya zaman yok. Johnson büyüsü zamanı. | Open Subtitles | ليس هناك وقت للتدريب على حان وقت لسحر لجونسون |
| Tamam, burada deneyebileceğimiz bir sürü çağırma büyüsü var. Hadi. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد العديد من التعاويذ التي يمكن أن نجربها ، هيا |
| Fotoğraf kabini kamyonları bunun büyüsü. | TED | وكانت عربة كشك التصوير هي الجزء السحري في المشروع. |