Robert, bunun için çok teşekkür ederim. Kitabında başarılar. | TED | روبرت، شكراًجزيلا لذلك حظاً سعيداً للكتاب. |
Ve son olarak yarınki sınavda başarılar. | Open Subtitles | لذا بالنهاية ، حظاً موفق ، وغداً سيكون الإختبار النهائي |
Çok teşekkürler, hepinize büyük başarılar diliyorum. | TED | شكراً لكم جميعاً، وأتمنى لكم كل النجاح. |
Sahip olabilecekleri başarılar, sonuçlar, ilham ettikleri enerjinin büyüklüğüyle hiç de orantılı değil. | TED | الإنجازات التي حققوها وما ترتب عليها، لا تتناسب مع الحجم والجهد المبذول. |
Dertlerinde sana başarılar ve bir daha durup öğrencilerle konuşmamayı alışkanlık haline getireceğim çünkü benim için feci bir zaman kaybı oldu. | Open Subtitles | لذا , بالتوفيق مع مشاكلك و سوف اجعلها عادة عدم الوقوف والتحدث مع الطلاب |
Bütün bunları bir gıda etiketinde bulmanız dileğiyle, başarılar! | TED | حظا طيبا في العثور على ذلك كله على طابع المكونات الغذائية. |
Bu çok önemli mücadelede başarılar elde ediliyor. | TED | وتلك النجاحات يتم تحقيقها في هذه المعركة المهمة جدا. |
Her zamanki gibi küçük kızına başarılar. | Open Subtitles | حسناً , كالعادة حظاً موفقاً لابنتك الصغيرة |
O da çok üzgün, ve ilerideki teşebbüslerinde başarılar diliyor. | Open Subtitles | وإنه آسف على ذلك، ويتمنى لكِ حظاً طيباً في حياتكِ العملية. |
Sadece mülakatında başarılar dilemek istedim, bu arada biraz süt almayı unutma... | Open Subtitles | انا فقط اردت قول حظاً سعيداً في المقابلة و تذكري احضار بعض الحليب .. |
Bu geçiş döneminde, dahiyane başarılar da mümkün, dahiyane başarısızlıklar da ve bu nedenle, yaşadığımız dönem çok heyecan verici. | TED | إن النجاح الحقيقي ممكن خلال هذا التحول، والفشل محتمل أيضًا، وهو ما يجعل من الوقت الراهن أكثر وقت يجب أن نتعايش فيه. |
Bakın, projenizde başarılar dilerim. Ama izin veremem. | Open Subtitles | أنا أتمنى لك النجاح فى مشروعك لكن , لا دخول |
İş yapmak için sabırsızlanıyorum ve size ve ailenize önümüzdeki yılda başarılar diliyorum. | Open Subtitles | و أتمنى لكِ و لعائلتكِ النجاح في العام القادم |
Angelou ya da Einstein düzeyindeki başarılar nadirdir, fakat sahtekârlık duygusu son derece yaygındır. | TED | الإنجازات في مستوى أنجيلو أو أينشتاين نادرة، لكن شعورهم بالاحتيال شائعٌ إلى حدٍ كبير. |
Neyse, ödevinde başarılar Eve gitmeliyim. | Open Subtitles | حسناً , بالتوفيق ببحثك عليّ العودة للمنزل |
Gelecek hafta erkekler finalinde başarılar Carter. | Open Subtitles | حظا موفقا الاسبوع المقبل في تصفيات الرجال النهائية , كارتر |
Bunlar bana nasıl başarabilecğeimi söyleyen başarılar. | TED | تخبرني هذه النجاحات كيف أستطيع القيام بذلك. |
Bu rekorlar eskiden gerçek başarılar sayılıyordu. Şimdi sadece iğrenç. | Open Subtitles | هذه الأرقام القياسية كانت إنجازات حقيقية والآن هي مقززة فحسب |
Bir daha görüşemezsek, araştırmanızda başarılar dilerim. | Open Subtitles | واذا لم نتقابل مجدداً أتمنى لك التوفيق فى أبحاثك |
..ama benim puanlarımı ve Flynn Efektini hesaba katarsanız, ..üstelik gerçek hayatta aldığım başarılar da var, | Open Subtitles | لكن عندما تضعين نقاطي في الحسبان و (فلين إفكت) وتمزجينهما بإنجازات الحياة الواقعية |
Testte başarılar, yoldaşlar. | Open Subtitles | حظ موفق فى الإختبارت ، يا رفاق |
Ve bu yüzden, hem Afrika için bir girişim olması açısından, hem de toplumsal yarar olması açısından, bunlar gerçek başarılar. | TED | ولذا، من وجهة نظر شركات لأفريقيا، ومن وجهة نظر الرعاية الصحية، فهذه نجاحات حقيقية. |
Hayatım, biliyorum "Nasıl yer ayrılırın" bir gün çok büyük başarılar yakalayacak fakat bugün günlerden ne olduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أعرف أن كتابك سينجح نجاحاً باهراً في يوم ما و لكن أتذكر ما هو اليوم ؟ |
Ben gidiyorum. Yalnız sana başarılar. | Open Subtitles | سأغادر المكان، حظاً موفقاً في كتابة الخبر لوحدك. |
Wayne'e selam söyle, bilardo turnuvasında başarılar. | Open Subtitles | ولكن، أبلغ سلامي لـ(وين)، وحظاً موفقاً في بطولة البلياردو |
Hayranınızım. başarılar! | Open Subtitles | أنا معجب ، فايتينغ |