Nükleer saldırı başarısız oldu ve Baek San IRIS ajanı olma suçundan tutuklandı. | Open Subtitles | محاولات الارهاب النووي فشلت وتم القبض على بيك سان بتهمة التجسس لصالح ايريس |
Projelerin yüzde seksenüçü başarısız oldu. | TED | النتيجة؟ ثلاثة وثمانون في المائة من المشاريع فشلت. |
Üçüncüsü, birçok araştırma kontrol gruplarını kullanmada başarısız oldu. | TED | ثالثاً، فشلت العديد من الدراسات في استخدام مجموعات المراقبة. |
Ancak projeyi başlatacak gerekli yatırım için geleneksel kaynakları ikna etmekte başarısız oldu. | TED | لكنه فشل في إقناع أي من المصادر التقليدية لتقديم التمويل اللازم للنهوض بالمشروع. |
İtalyanların ilk saldırısı başarısız oldu ve ağır kayıplar verdiler. | Open Subtitles | حيث فشل الهجوم الايطالي الأول، وتكبدوا خسائر مرتفعه في الأرواح |
- Adamlarım, onu ormanda öldürmekte başarısız oldu. | Open Subtitles | علينا بالقضاء عليه رجالي فشلوا في القضاء عليه في الغابه |
Ve bu, TED Afrika'da çok net bir şekilde tartışıldı: verilmiş olan yardımların tamamına yakını Afrika'yı kendi ayakları üzerine kaldırmakta kesinlikle başarısız oldu. | TED | و هذا تم مناقشته بفصاحة في تيد أفريقيا: كل المعونات التي تم تقديمها فشلت في مساعدة إفريقيا لتقف على قدميها. |
Şirket başarısız oldu ve büyük bir inşaat şirketi tarafından satın alındı. | TED | فشلت الشركة، وتم الاستيلاء عليها من قبل شركة مقاولات كبرى. |
Yine de Amerika toprağına Avrupa mahsullerini ekip biçme çabaları çabucak başarısız oldu ve oraya yerleşenler beslenme biçimlerini genişletmek zorunda kaldılar. | TED | ولكن، محاولاتهم لزراعة المحاصيل الأوروبية في التربة الأمريكية فشلت بسرعة، واضطر المستوطنون إلى توسيع نظامهم الغذائي. |
Bunun sonucunda, Kruşçev'le Eisenhower arasındaki barış zirvesi başarısız oldu. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك, فشلت قمة السلام بين خروتشوف و ايزنهاور |
Şu anda inceleme altında olan bazı nedenlerden dolayı operasyon başarısız oldu. | Open Subtitles | ولتسيير هدفهم المُعلن بالإطاحة بالحكومة الفيدراليّة. لأسباب لا تزال تحت الفحص, عمليّتنا فشلت. |
Deney başarısız oldu, besin çabucak tükeniverdi. | Open Subtitles | ولكن التجربة فشلت. فقد نقص الطعام بسرعة. |
Ama annesi, onu korumak benim işim ve ben başarısız oldu. | Open Subtitles | و جميع الأشياء الأخرى لكننى أمه ، و مهمتى أن أحميه ولكننى فشلت |
Bağcığı muhtemelen, uyluk atardamarına bağladı ama süreç başarısız oldu. | Open Subtitles | ربّما إستخدم رباط الحذاء لربط شريان الفخذ، ولكنّ الإجراء فشل |
Bir çeşit onun projesi gibiydin. Tahminim bunda başarısız oldu. | Open Subtitles | أنت له بمثابة مشروع و اعتقد أنه فشل فى ذلك |
Beni taklit edip her şeyi elde etmeye çalıştı ve başarısız oldu. | Open Subtitles | لقد قلدني في طريقة عَيشي وحاول أن يمتلك كل شئ و فشل |
Ama üzgünüm ki ABD Senatomuz başkanımıza onaylaması için tavsiye vermekte başarısız oldu. | TED | لكن يحزنني القول بأن مجلس الشيوخ الأمريكي لدينا فشل في توصية الرئيس في التصديق على المعاهدة. |
Sonunda, ilaç şirketinin pazarlama tekniği başarısız oldu. | TED | في النهاية فشل مخطط التسويق لهذه الشركة. |
Yani inanılmazdı ve bunun nasıl yapılacağını sonunda anlamadan önce birkaç tanesi başarısız oldu ama bunu artık yaptın, hem de beş ya da altı kez değil mi? | TED | لكن هذا رائع، فشل العديد من هؤلاء قبل أن تعرف أخيرًا كيفية القيام بذلك، لكنك الآن قمت بذلك كم مرة، 5 أو 6 مرات؟ |
Asiler, çiziciler, ajanlar Hepsi başarısız oldu. | Open Subtitles | الثوّار، المتآمرون، الجواسيس، جميعهم فشلوا |
Zincirleri şifa halkalarıyla dolu çok sayıda üstat deneyip başarısız oldu. | Open Subtitles | العديد من المعلمين الذين تثقلهم سلاسل العلاج خاصّتهم حاولوا تجربتها وفشلوا. |
Avrupa, geniş ölçekte, son bir kaç yılda bu yatırımı yapmada başarısız oldu. | TED | وفشلت أوروبا إلى حد كبير في ذلك الاستثمار خلال العقود القليلة الماضية. |
Kuzey Amerikan Tesisi ile yapılan bütün iletişim çabaları başarısız oldu. | Open Subtitles | كُلّ المحاولات للإتِّصال ب الوسيلة الأمريكية الشمالية فَشلتْ |
Üniversiteye alınması için yalvardım. başarısız oldu. | Open Subtitles | توسَّلت حتى يتم قبوله بالكلِّية و أخفق |
Hayır, V. Kan bankasına yapılan saldırı başarısız oldu. | Open Subtitles | لافايلوت،الهجومِعلى مَصرَف الدَمٍّ فَشلَ. |
Ölmeden önce o parçayı halefine iletmekte başarısız oldu. | Open Subtitles | أخفقَ في تَمريره إلى a وريث قَبْلَ أَنْ ماتَ. |
O nedenle tek başına kurtarma operasyonuna kalkıştı ve başarısız oldu. | Open Subtitles | لِـذا قد قام بعملية إنقاذ بمفرده وقد باءت بالفشل |
Bir günde birçok girişim, ama hepsi de başarısız oldu. | Open Subtitles | محاولات عديدة في يوم واحد و كلها بائت بالفشل |