Yapma. Başka şansım yok. | Open Subtitles | اوه ، افهمي انا لابد ان اذهب ، ليس لدي خيار ، حسنا؟ |
Kurallar kuraldır, ve kampın sonu olduğu için Başka şansım yok. | Open Subtitles | القوانين هي القوانين ومنذ الأن وحتى نهاية المعسكرN.ليس لدي خيار أخر |
Keşke başka bi yol olsa, ama Başka şansım yok | Open Subtitles | أود أن أجد طريقة للخروج من ذلك ولكن الحقيقة هي أنه ليس لدي خيار |
Çok geç, Çavuş. Başka şansım yok! | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت أيها الرقيب ليس لديّ خيار |
Sana söyledim, Başka şansım yok. Fırtına gelmeden önce çıkacağım. | Open Subtitles | قلت لك إن لا خيار أمامي سأخرج قبل أن تضرب العاصفة |
Şimdiyse gizli,atıştırmalık seksten Başka şansım yok. | Open Subtitles | . الآن ليس لدي خيار إلا أن أنام معه بسرية |
Onlar bizimle görüşmemeyi seçene kadar Başka şansım yok. | Open Subtitles | طالما أنهم لا يريدون التحدث إلينا، ليس لدي خيار |
Başka şansım yok galiba. Avukatım olabilirsin Nick. | Open Subtitles | أعتقد بأن ليس لدي خيار أخر تستطيع أن تكون محامي الخاص بي ، يا نيك |
Fakat Başka şansım yok, değil mi? | Open Subtitles | لكن ليس لدي خيار آخر، أليس كذلك؟ |
Başka şansım yok. Şeytan ruhuma sahip. | Open Subtitles | ليس لدي خيار الشيطان يمتلك روحي |
- Başka şansım yok. | Open Subtitles | أستذهب وحيداً؟ ليس لدي خيار آخر |
Şimdi bu operasyon iyiye ya da kötüye doğru devam etse de bunun başarılı olmasını dilemekten Başka şansım yok. | Open Subtitles | ،إذن، بما أنّ العمليّة جارية ،في السرّاء والضرّاء ليس لديّ خيار سوى تمني كامل النجاح |
Başka şansım yok. Bipolarlar. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار أعطني ثنائيَّ القطب |
Beni ilk aradıklarında, Başka şansım yok diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما إتصلوا بي أول مره خلت أنه لا خيار أمامي |
Kötü adamlar aday olmamı istemiyorsa sanırım Başka şansım yok. | Open Subtitles | لو أراد الأشرار وقفي من الترشح، حينها لا أملك خياراً |
Başka şansım yok. Adamlar nerede yaşadığımı biliyor. | Open Subtitles | لا أملكُ خياراً آخر هؤلاء الناس يعلمون أين أعيش |
Bu elime geçen en iyi şans. - Üzgünüm, Başka şansım yok. | Open Subtitles | هي أفضل فرصة لدي، معذرة، لا خيار آخر أمامي |
Somurttu ve "Çünkü Amy bir kitapta okudu ve şimdi Başka şansım yok" dedi. | Open Subtitles | عبس وقال لأن أيمي قرأت ذلك في كتاب والآن لا خيار لدي |
O eve dönmekten Başka şansım yok. Ben de seninle geleceğim. | Open Subtitles | ليس لدى خيار إلا أن أعود إلى المنزل سأذهب معك |
Başka şansım yok. Bunu seni beklerken yapmış olmalıydım. | Open Subtitles | ليس أمامي خيار آخر، كان يجب أن أنهي هذا بينما كنت أنتظرك |
Gerçekten Başka şansım yok. Birkaç günlüğüne kalacak. | Open Subtitles | .في الواقع، ليس لدّي طريقة أخرى .ربّما سنبقى هنا بضعة أيام فقط |
Başka şansım yok. | Open Subtitles | إنه من العائلة, ليس لدي أي خيار. |
Bak işte sen de İspanyolca konuşmaya başladın, Başka şansım yok. | Open Subtitles | حسنا، لقد بدأت تتكلم بالاسبانية لذا فليس لدي خيار آخر |
Yoksa onları uyarmaktan Başka şansım yok! | Open Subtitles | لن يكون لدي خياراً آخر سوى تحذيرهم |
Başka şansım yok. | Open Subtitles | فليس لديّ خيار آخر |