"başka bir şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيئاً آخر
        
    • بشيء آخر
        
    • لديه شيء آخر
        
    • شيءٍ آخر
        
    • شيئا اخر
        
    • لا شيء غيره
        
    • شيئًا آخر
        
    ama hazır oradayken Adli Tabip başka bir şeyi görmemi istedi. Open Subtitles لكن بينما كنت هناك, الطبيب الشرعي أراد أن يريني شيئاً آخر
    Diğerleri güzelliklerini saklamaya uğraşır, çünkü dünyanın başka bir şeyi görmesini isterler. Open Subtitles آخرون يخفون جمالهم لأنهم يريدون أن يرى العالم شيئاً آخر
    Ve başka bir şeyi hatırlamanı istiyorum. Open Subtitles و أريدك أن تتذكري شيئاً آخر و هو أكثر أهمية
    başka bir şeyi düşün. Mesela mezuniyeti. Planların neler? Open Subtitles فكّري بشيء آخر كالتخرُّج ألامَ تخططين، الجامعة، السفر؟
    Hayır, ama başka bir şeyi var. Open Subtitles كلا ، لكن لديه شيء آخر
    Silahları kuşanıp başka bir şeyi düzeltmeye çalışmak istiyorsun. Open Subtitles تريدين أن ترتدي ملابس العمل و تقومين بتقويم شيءٍ آخر
    başka bir şeyi yemeğe tercih ederdim ama şu an yemek ön planda. Open Subtitles كنت افضل لو اكلت شيئا اخر ولكن كل ما افكر بة الان هو الطعام
    başka bir şeyi daha mahvetmeden şu küçük orman yaratığını çıkar buradan. Open Subtitles أخرج شيء الأدغال من هنا قبل أن يدمر شيئاً آخر
    Aslında başka bir şeyi konuşmak için çağırdım. Open Subtitles . اتصلت بكَ في الحقيقة، لنناقشَ شيئاً آخر
    -Evet ama başka bir şeyi dediğini nereden çıkardın? Open Subtitles أجل لكن لم تعتقدين أنه قال شيئاً آخر ؟
    Uyuşturular her zaman başka bir şeyi maskeler. Open Subtitles المخدّرات دائماً تخفي شيئاً آخر
    Acaba ben bunu yaparken, lütfen gidip başka bir şeyi çekebilir misin? Open Subtitles هلّا صوّرت شيئاً آخر ريثما أقوم بعملي؟
    Ayrıca başka bir şeyi de gerçekten iyi yapıyorsun. Open Subtitles أنتِ ايضاً تفعلين شيئاً آخر بشكل جيد
    Onun dışında başka bir şeyi değil. Open Subtitles وأنه, كما تعلمين, ليس شيئاً آخر
    Artık başka bir şeyi denemenin zamanı. Open Subtitles الآن حان الوقت لنجرّب شيئاً آخر
    Ama söz veriyorum,... Yakında başka bir şeyi hissetmene izin verecek. Open Subtitles لكنّي أؤكّد لكِ أنّه سيجعلكِ تشعرين بشيء آخر قريباً
    Ve bu çeşit fenomen yani işleri halletmek için gereken kısa süreler bana başka bir şeyi hatırlatıyor rahatsız edildiğinde işe yaramayan bir şey o da uyku. TED وهذا نوع من الظاهرة ككل وجود رشقات نارية قصيرة في وقت لإنجاز عمل يذكرني بشيء آخر لا تستطيع عمله عند المقاطعه إنه النــوم
    Sonra şöyle diyeceksin: "Aslında onu düşünürken başka bir şeyi daha düşünebilmişim." Open Subtitles وحينها ستفكرين (أوه لقد كنت أفكر بشيء آخر قبل أن أفكر فيه)
    Elinde başka bir şeyi yok. Open Subtitles ليس لديه شيء آخر
    Gerçeğe mantık yoluyla ulaşmanın nevroz veya başka bir şeyi tedavi etmeye yaradığının bir efsane olduğunu söylüyorum sadece. Open Subtitles بأن مطاردة المنطق طوال... الطريق لتصل للحقيقة. إنه علاج الاضطراب العصبي أو أي شيءٍ آخر.
    Beni öldürmek istediğini kanıtlayamazsam belki de başka bir şeyi kanıtlayabilirim... Open Subtitles اذا لم استطع ان اثبت بأنه كان ينوي قتلي ربما بأستطاعتي ان اثبت شيئا اخر .. سأثبت بأنه كاذب
    Siyah gecelik ve spor ayakkabıları var. başka bir şeyi de yok. Open Subtitles فستان أسود وحذاء رياضي لا شيء غيره
    Fakat o gün büyükannem başka bir şeyi de kaybetti; sahip olduğu tek mutluluğu; renkli giyinmek. TED ولكن في ذلك اليوم كانت ستفقد شيئًا آخر أيضًا، الأمر الوحيد الذي يبهجها: وهو ارتداء الألوان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more