"Başka bir seçeneğim olmadığını" söyleyip, "eve onunla geri dönmemi" isterken görmek, bana tarifsiz bir acı verdi. | Open Subtitles | وهيبذلكالقميصالأبيض, تطالبني بالعودة للديار تخبرني بأن ليس لدي خيار اخر |
Ayrıca, şu anda Başka bir seçeneğim de yok. | Open Subtitles | حصلت على أجنحتك عندما خرجت؟ أنت محق ، إضافة الى ذلك ليس لدي خيار آخر |
Ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر |
Sonraki şey, onun koruması olduğumu söylemekti. Bu kaçış için Başka bir seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | الشيء الآخر، هو أخبرني أنّي حمايته لم يكن لديّ خيار عن الهروب |
Başka bir seçeneğim yok galiba, öyle değil mi, Sir? | Open Subtitles | اظن انه لا يوجد لدى خيار اليس كذلك , سيدى ؟ |
Başka bir seçeneğim gerçekten yok. | Open Subtitles | لا أملك خياراً آخر |
Başka bir seçeneğim yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | ليس أمامي خيار آخر , صحيح؟ |
Başka bir seçeneğim yok. Şeytan bu konuda oldukça açık konuştu. | Open Subtitles | ليس لدي خيار حقاً الشيطان أوضح وجهة نظره بشدّه |
İdeal değil ama korkarım Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | حسناً، هذا ليس مثالياً لكنني متأسف فليس لدي خيار |
Evet, onları mağlup edip tacıma el uzatan bu Fransız pisliklerine haddini bildirmekten Başka bir seçeneğim yokmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لذا, يبدو أنه ليس لدي خيار سوى الركوع في الهزيمة لذلك الوخز الفرنسي المتفاخر |
Artık bankanın mülkü olduğu için de hepinizi tutuklamaktan Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | , ومنذ هي ملكية المصرف أنا ليس لدي خيار سوى أن أضعكم تحت الأعتقال |
Zamanla, Başka bir seçeneğim olmadığını anlarsın umarım. | Open Subtitles | عبر الزمن، آمل أن تلاحظ أنه لم يكن لدي خيار |
Zamanla, Başka bir seçeneğim olmadığını anlarsın umarım. | Open Subtitles | عبر الزمن، آمل أن تلاحظ أنه لم يكن لدي خيار |
Lider olarak Başka bir seçeneğim yoktu ve inanın bana bu sorumluluk beni huzursuz ediyor ama cephede bir adamı bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | كأمير للرحلة , لم يكن لديّ خيار صدقوني ليس من عاداتي ترك الجندي وحيداً في المعركة |
Sanırım Başka bir seçeneğim yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن أنه ليس لديّ خيار آخر، صحيح؟ |
Bunu yapıyorum çünkü Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا لأنه ليس لديّ خيار |
Ve özür dilerim ama Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | وأنا آسفة، ولكن ليس لديّ خيار |
Başka bir seçeneğim olsa sizinle konuşuyor olmazdım. | Open Subtitles | لو كان لدى خيار ما تحدثت اليكم |
Üzgünüm. Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | آسف , لا أملك خياراً آخر |
Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس أمامي خيار آخر |
Objektifliğimi kaybettim, ve şimdi görüyorum ki, Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | لقد فقدت موضوعيًتى والآنأرىذلك, ليس لدى أي خيار |
Hayatım, gerçekten Başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | آه ، حسنا عزيزتي لا أملك خيارا آخر |
Sence sence, Başka bir seçeneğim var mı? | Open Subtitles | هل تستطيعي هل يمكنك التفكير بأي خيارات اخرى قد املكها؟ |