"başka bir yere" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمكان آخر
        
    • مكان آخر
        
    • لمكان ما
        
    • لمكان أخر
        
    • مكان اخر
        
    • مكانٍ آخر
        
    • إلى مكان ما
        
    • بمكان آخر
        
    • مكان أخر
        
    • لمكان اخر
        
    • لمكانٍ آخر
        
    • مكاناً آخر
        
    • لمكانِ ما
        
    • لماكن آخر
        
    • لأي مكان
        
    Pasaportumla paramı aldığınıza göre başka bir yere gidebilir miyim bilmem. Open Subtitles لا أعلم كيف سأذهب لمكان آخر وأنت تحمل جواز سفري وأموالي
    Haydi başka bir yere gidip yanak yanağa dans edelim. Open Subtitles لمَ لا نذهب لمكان آخر ونرقص الخد على الخد ؟
    Bunun için, başka bir yere gideceğiz. Herhangi bir yere. Open Subtitles لذلك يجب ان نذهب إلى مكان آخر أي مكان آخر.
    - başka bir yere tıkın onu! - Hemen alarma geçme! Open Subtitles ـ ضعه في مكان آخر ـ لا تضغط على تصريف الحمام
    Siz alışverişle ilgilenirken... ben bu bok çuvalını başka bir yere götüreceğim. Open Subtitles سأجعلكم تتولون هذه الصفقة، بينما أخذ هذا القذر لمكان ما وأتخلص منه.
    Pardon, çocuğu emzirmeye gelmiştim ama başka bir yere gideyim iyisi mi? Open Subtitles آسفه لقد اتيت هنا للرضاعه ربما يجب أن أذهب لمكان أخر للرضاعه
    Bir parçaları alınıp, başka bir yere götürülmüş olabilir mi? Open Subtitles كما لو أن جزءاً منهم قد أُخذ لمكان آخر ؟
    Niyetiniz az önce yaptığınız gibi bir şeyse başka bir yere gitmenizi öneririm. Open Subtitles إذا أردت أن تفعلي ذلك النوع من الأشياء أقترح بأن تذهبي لمكان آخر
    Vardı ama teçhizatları başka bir yere götürmüşler ve nerede olduğunu Tanrı bilir. Open Subtitles هذا صحيح،لكن التجهيّزات نقلة لمكان آخر .ولا أحد هنا يعرف إلى أين نقلة
    ...ve eğer başka bir yere gitmem gerekirse de giderim. Open Subtitles وإذا كان علىّ الذهاب لمكان آخر ، فسوف أفعل ذلك
    başka bir yere taşınmak zorundayım. Open Subtitles مثل السيدة العذراء أنا أجبرت لأنتقل لمكان آخر
    Ben caz dinlemek istiyordum, ama siz başka bir yere gittiniz. Open Subtitles كنت أريد الاستماع للجاز، ولكنكما ذهبتما لمكان آخر
    -Haydi, başka bir yere gidelim. - yemeği en azından yiyelim. Open Subtitles دعنا نذهب إلى مكان آخر دعنا نذهب إلى العشاء على الأقل
    Bak ne diyeceğim ben arabayı alıp, başka bir yere götürmek istiyorum. Open Subtitles هل تعرف ماذا سأفعل ؟ سآخذ سيارتي و أصلحها في مكان آخر
    - Tekneyi arıyorum. - başka bir yere gitmek istiyorum. Open Subtitles أحاول أن أتصل بالمركب أريد أن أذهب إلى مكان آخر
    Şimdi beni başka bir yere yerleştirebileceğiniz bir program var. Open Subtitles تقول لي أن لديك برنامجا بإمكانه نقلي إلى مكان آخر
    Karar verelim. başka bir yere gitmeliyiz. Open Subtitles حسنًا ، دعونا نقرر ، يجب أن نذهب لمكان ما
    Paramın orada olmadığına dair bir şey söylerse ve başka bir yere gitmemiz gerekiyorsa seni oracıkta vururum. Open Subtitles ..لو تكلمت بكلام فارغ عن عدم وجوده ..و أننا سنذهب لمكان أخر لنحضره سأطلق على رأسك النار فوراً
    Gerçekten havaalanına mı gittin yoksa başka bir yere mi? Open Subtitles هل ذهبت فعلا الى المطار ام الى مكان اخر ؟
    Sonra başka bir yere gidip onun adını bir daha anmayacağız. Open Subtitles ونُنهي هذا الأمر، ثم ننتقل إلى مكانٍ آخر ونصرف النظر عنها
    Onları bulmamız için bırakmadığına göre başka bir yere götürmüş olmalı. Open Subtitles لم يتركهما هنا لنجدهما مما يعني أنه أخذهما إلى مكان ما
    Demek ki para başka bir yere saklanmıştı, ama nereye? Open Subtitles لذا كان المال مخبئاً بمكان آخر , لكن أين ؟
    Kurması 20 yılımı alan bir işi kaldırıp başka bir yere taşıyayım. Open Subtitles أخذ عمل أستغرق مني 20 سنة وبمنتهى السهولة أنقله إلى مكان أخر
    İçkiler bedava bile olsa ben başka bir yere gitmeyeceğim. Open Subtitles ولن أذهب لمكان اخر حتى وان كانت المشروبات فيه مجانية
    Eşyaları korumak için başka bir yere taşıdıklarını söyledi ama kafam çalışıyor herhalde. Open Subtitles قال أنهم ينقلون البضائع لمكانٍ آخر لحفظها بأمان لكنني أفهم أفضل من هذا
    - Haydi bize bir şişe daha getir. - Jörgen, başka bir yere gidelim. Open Subtitles اسرع واحضر لي قنينة أخرى يورغين، سنقصد مكاناً آخر
    başka bir yere çekilmiş olabilir. Veya kendi koşmuştur oraya. Open Subtitles قد يكون ذهب لمكانِ ما أو ربما ركض إلى هناك
    İçeri girdi, hiç çıkmadı, demek ki başka bir şey için kullanıyor. - başka bir yere. - Nasıl ve nereye? Open Subtitles إنّه يدخله ولا يخرج منه، لذا جليًّا أنّه يتّخذه سبيلًا لماكن آخر.
    başka bir yere götürürseniz hiçbir değeri yok. TED إذا أخذتها معك لأي مكان آخر ، فانها لن تساوي شيئا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more