| Konuşacak başka kimsem yok. Lütfen. | Open Subtitles | ليس لديّ أحد آخر لأحادثه، أرجوك. |
| Konuşacak başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحد آخر للتحدث إليه |
| Seema bu kelime Annemden başka kimsem yok. | Open Subtitles | أنا أسف يا سيما في هذا العالم، هى فقط كل ما أملك |
| Öyle olsan iyi olur çünkü yanımda olduğunu sandığım herkes çekip gitti ve şu an senden başka kimsem yok. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون، لأن كل من ظننت أنهم معي قاموا بالتخلي عني، وأنتِ كل ما أملك الآن. |
| başka kimsem yok. Gerçekten. | Open Subtitles | ليس لدي أحد آخر للجوء إليه، أنا حقا.. |
| Kasabada başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدي أحد آخر في هذه البلدة |
| Seni bu yüzden rahatsız ettiğim için üzgünüm ama arayacak başka kimsem yok. | Open Subtitles | انا آسفه إني أزعجتك بهذا ولكن ليس لدي مكان آخر الجأ إليه |
| Gidecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | لايوجد لدي أي أحد آخر لأذهب اليه |
| Yanımda başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحد آخر |
| - İsteyecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحد آخر لأطلب منه |
| Beni de vurun o zaman. Ondan başka kimsem yok. Yapmayın. | Open Subtitles | تفضل، فهو كل ما أملك أرجوك |
| Bir kardeşimi kaybettim bile. Sizden başka kimsem yok. | Open Subtitles | فقدت أخى وفقدت كل ما أملك |
| başka kimsem yok ki. | Open Subtitles | إنهما كل ما أملك |
| Ondan başka kimsem yok. | Open Subtitles | إنه كل ما أملك. |
| - başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدي أحد آخر |
| Sensei Lee gidecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | أيها المعلم "لي"، ليس لدي مكان آخر أذهب إليه |
| - Güvenip sırrımı vereceğim başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي أحد آخر ليثق في |